İsrail Dışişleri Bakanı Saar Hakkında Tutuklama Talebi

İngiltere'ye yaptığı sürpriz ziyaretin ardından hakkında acil tutuklama kararı çıkarılması istenen İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın, ziyaretini kısa kesmek istediği ancak İngiltere Başsavcılığının talepleri kabul etmemesi üzerine bundan vazgeçtiği iddia edildi.

Middle East Eye (MEE) internet sitesinin edindiği bilgilere göre, basının bilgisi dışında 15 Nisan'da başladığı İngiltere ziyaretinin ifşa olmasının ardından bazı sivil toplum kuruluşları, Saar hakkında acil tutuklama kararı çıkarılması için girişimlerde bulundu.

Ancak İngiltere Başsavcılığı, dün MEE'ye yaptığı açıklamada, Saar hakkındaki taleplerin kabul edilmediğini, dışişleri bakanlarının dokunulmazlığının bulunduğunu ifade etti.

MEE'ye konuşan kaynaklar, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'nin Saar'ı bu karar hakkında bilgilendirdiğini, 15 Nisan'dan bu yana ülkede bulunan Saar'ın da bunun üzerine dün sosyal medya hesabından Londra ziyaretine ilişkin paylaşımlar yaptığını kaydetti.

Saar hakkında acil tutuklama talebinde bulunan Küresel Hukuki Eylem Ağı (GLAN) Direktörü Gearoid O Cuinn, "Saar, Lammy'nin ilettiği başsavcı kararını almadan önce İngiltere'den erken ayrılma planı yapmıştı. Bu, İngiliz yetkililerin Gazze'de katliam devam ederken bir savaş suçlusunu korumak için yaptığı aktif bir müdahaledir." dedi.

O Cuinn, Saar'ın dokunulmazlığı bulunması kararını kabul etmediklerini belirterek, "İngiliz yasalarına göre dokunulmazlık devlet başkanlarına uygulanır, dışişleri bakanlarına değil." ifadesini kullandı.

İngiltere'ye sürpriz ziyarette bulunan Saar hakkında GLAN ile Gazze'de savaş suçu işleyen İsrailli askerleri takip ederek ulusal ve uluslararası davalarda yargılanmalarını hedefleyen Belçika merkezli Hind Receb Vakfı, acil tutuklama kararı çıkarılması talebinde bulunmuştu.

İki sivil toplum örgütünden yapılan açıklamada, Saar hakkındaki suçlamaların özellikle geçen yıl sonunda Kemal Advan Hastanesi'ne yapılan kuşatmayla ilgili olduğunun altı çizilmişti.

Açıklamada bu kuşatmanın, hastane müdürü Dr. Husam Ebu Safiyye'nin kaçırılması ve işkenceye uğramasıyla sonuçlandığı da vurgulanmıştı.

Saar'ın Filistin'de işkence, kasıtlı öldürme ve mülkün geniş çapta yok edilmesi gibi uluslararası insancıl hukuku ihlal etme suçlarına destek olduğu kaydedilmişti.