Netanyahu'nun uçuşuna izin mi verildi? Dışişleri'nden yanıt

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uçağına üst uçuş izni verildiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını ve böyle bir talep de bulunmadığını açıkladı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Filistin'de katliam yapan İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında savaş suçları ve insanlığı karşı suç nedeniyle yakalama emri çıkarmıştı. Bu nedenle Netanyahu'nun uçuşlarını sadece, kendilerince "güvenli" ülkeler üzerinden yapılıyor.
"BİZE İLETİLEN BİR TALEP DE BULUNMUYOR"
Gelişmeler dikkatle takip edilirken Netanyahu'nun Türk hava sahasını kullanacağı iddiaları gündeme geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli bir açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "İsrail Başbakanı Netanyahu'nun uçağına üst uçuş izni verildiği yönündeki iddialar kesinlikle doğru değildir. Bu yönde bize iletilen bir talep de bulunmamaktadır."
DAHA YENİ ROTA DEĞİŞTİRMİŞTİ
Netanyahu geçtiğimiz günlerde Budapeşte'den Washington'a yaptığı uçuşta, olası bir "acil iniş durumunda" tutuklanma ihtimaline karşı 400 kilometre uzatılarak güvenli ülkeler üzerinden gerçekleştirildi.
İrlanda, İzlanda ve Hollanda gibi UCM'ye taraf ülkelerin, hakkında tutuklama kararı bulunan Netanyahu'yu iniş yapması durumunda gözaltına alma ihtimali nedeniyle bu ülkeler üzerinden uçmaktan kaçınıldı. Alternatif olarak Netanyahu'nun uçağı Hırvatistan, İtalya ve Fransa üzerinden geçerek ABD'ye ulaştı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarının başlamasından bu yana Netanyahu'nun tüm ABD uçuşları benzer şekilde Yunanistan, İtalya ve Fransa gibi daha az riskli görülen ülkeler üzerinden yapılıyor.
TUTUKLAMA EMRİ ÇIKARILMIŞTI
UCM, 21 Kasım 2024'te açıkladığı kararında, Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama emri çıkarmıştı.
Karar uluslararası hukuk açısından tarihi bir adım olarak yorumlanırken, İsrail hükümeti tarafından siyasi ve geçersiz olarak nitelendirilmişti.
Netanyahu'nun uçuş rotaları, diplomatik dokunulmazlık tartışmalarıyla birlikte uluslararası yargı sisteminin etkisini ve ülkeler arası yaklaşım farklarını yeniden gündeme getiriyor.
Önümüzdeki süreçte UCM kararının diplomatik seyahatlerde nasıl etkiler doğuracağı merakla izleniyor.