Isparta'daki Uçak Kazası Davasında Karar 6 Ocak'ta
Isparta'da, 7 yıl önce 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili bugün yapılan 28'inci duruşmada karar çıkmadı.
Isparta'da, 7 yıl önce 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili bugün yapılan 28'inci duruşmada karar çıkmadı. Mahkeme Atlas Jet'in davaya katılım talebini reddederken, yalancı tanıklıktan dolayı cezalandırılmaları istenen tanık pilotlar için savunma süresi verdi.
Dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru kazanın pilotaj hatası kaynaklı olduğu söylerken, Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı ise, "Kaptan pilot yanlış rotada uçarak uçağı götürüp dağa indirmiştir" dedi. Karar duruşması 6 Ocak 2015 gününe ertelendi.
30 Kasım 2007 günü Atlasjet'in İstanbul- Isparta seferini yapan World Focus'tan kiraladığı yolcu uçağı, Süleyman Demirel Havalimanı'na inişe geçtiği sırada Keçiborlu Türbetepe Mevkii'nde düştü. Kazada 7'si mürettebat 57 kişi yaşamını yitirdi. Kazayla ilgili Atlasjet'e karşı açılan dava ile kamu davasının birleştirilmesiyle birlikte bugün 28'inci duruşma, Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya 20 avukatla birlikte, tutuksuz yargılanan 18 sanıktan dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, firma yöneticisi Mehmet Şerif Erbilgin ve teknisyen Fikri Zafer Dinçer katıldı.
ATLAS JET TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşma ikinci derecede tali mağdur durumda olmaları nedeniyle şirket itibarının zedelendiğini gerekçe göstererek aynı davaya katılım isteyen Atlas Jet'in talebinin görüşülmesiyle başladı.
Kazadan sonra yolcu taşıma oranlarının yüzde 40 oranında düşmesi, bankalarda benzeri şekilde ticari sorunlar yaşanmasını gerekçe göstererek davaya katılım isteyen firmanın talebi, şirket yetkililerinin aynı dosyada sanık olarak yargılanıyor olmasından dolayı reddedildi.
SAVCI, TANIK PİLOTLAR İÇİN CEZA İSTEDİ
Duruşmada, daha önce talimatla ifadeleri alınan 2 tanık pilotla ilgili Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dosya da görüşüldü. Tanık pilotlar Vedat Örs ile Recep Değirmencioğlu hakkında müşteki avukatlarından Şehnaz Doğan Yüzer 'yalancı tanıklık' iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Yüzer, pilotların uçağın eksiklerini bildikleri halde not etmediklerini, ancak ifadelerinde farklı konuştuklarını iddia etti. Bu dosya da Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görüşüldü. Cumhuriyet Savcısı Murat Kılıç her iki pilotun yalan tanıklıktan dolayı TCK'nın ilgili maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti. Bu pilotların avukatı Halil Evliya ise mütalaa üzerine savunma talebinde bulundu.
UÇAĞI DAĞA İNDİRMİŞ
Duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklardan katılan dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, teknik personelden Mehmet Şerif Erbilgin ve Fikri Zafer Dinçer beraatlarını talep etti. Mahkeme Başkanın söz verdiği sanıklardan Oktay Erdağı, uçağın yanlış rotada uçması nedeniyle düştüğünü belirtip, "Biz havacılıkta buna kaza demiyoruz. Kırım diyoruz. Çünkü pilotlar yanlış rota hesaplaması nedeniyle uçağı götürüp dağa indirmişler. Pilot hatasına dayanan bir kazayla karşı karşıyayız" dedi.
UÇAKTA AMPÜL ARIZASI BİLE YOKTU
Bir diğer sanık Fikri Zafer Dinçer ise uçak kazasından sonra genel müdürlük koridorlarında karşılaştığı tanık pilotlardan Vedat Örs'e gayri ihtiyari olarak "Uçakta ne vardı?" diye sorduğunu buna karşılık "Abi uçakta ampül arızası bile yoktu" cevabını aldığını anlattı. Diğer sanık Mehmet Şerif Erbilgin de uçakta tek yetkili kişinin kaptan pilot olduğuna dikkat çekerek, "Biz beraatımızı istiyoruz. Çünkü uçakta kalkıştan inişe kadar tek yetkili kişi kaptan pilottur. Eğer uçakta arıza varsa kaptan pilot yetkisini kullanıp uçağı kaldırmaz" diye konuştu.
CİHAZ HAVADA BİLE ARIZA YAPABİLİR
Uçağın arızalı cihazlarla uçurulmasına müsaade etmekten dolayı 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten yargılandıklarını belirten dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru şunları söyledi:
"Biz arızalı cihazlarla uçuşa izin vermekle suçlanıyoruz. Cihazlarla ilgili arızaların tamamı laboratuvarlarda yapılan testlerde ortaya çıktı. Sıfır cihaz bile havada bozulabiliyor. Ama uçuşa engel değildir bu. Kazadan öncesine bakıldığında o günkü uçuşların hiç birinde arıza yok. Zaten uçakla ilgili tek yetkili isim kaptan pilottur. Kanunla bu yetki ona verilmiştir. Eğer arıza olsaydı uçağı uçurmazdı."
6 OCAK'TA KARAR BEKLENİYOR
Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi son kez savunmaların tamamlanması için ek süre tanınmasına, tanık pilotlarla ilgili savunma hazırlanmasına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 6 Ocak 2015 tarihine erteledi. Müşteki ve sanık avukatları 6 Ocak'taki duruşmada kararın çıkmasını bekliyor. Mahkeme Başkanı Suat Yürekli bir önceki duruşmada "Artık ek süre vermeyeceğim, karar aşamasındayız" uyarısında bulunmuştu. Ancak dosyaya son dakika katılım talebinde bulunulması ve tanık pilotlarla ilgili dosyanın da Isparta'ya gönderilmesi üzerine bu davada son kez süre verilmiş oldu.
Mahkeme çıkışı gazetecilere açıklama yapan müşteki avukatlarından Şehnaz Doğan Yüzer, kaza dosyasında karar aşamasına gelindiğini belirterek, "Aslında biz bu davada karar bekliyorduk. Ancak mahkeme heyeti son kez süre taleplerine olumlu yanıt verdi. 6 Ocak'ta karar çıkmasını bekliyoruz" dedi.
18 SANIK YARGILANIYOR
Uçak kazası davasında dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, kaza tarihinde genel müdür yardımcısı olan Oktay Erdağı, World Focus Havayolları Genel Müdürü Aydın Kızıltan, firma çalışanları Yavuz Yaşar, İsmail Taşdelen, Fikri Zafer Dinçer, Faruk Çağımnı, Şahin Tufan, Necati Küçük, Sinan Sevinç, Fevzi Yavuz ve Reşat Atalay ile Atlas Jet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ali Ersoy, firma yöneticileri Tuncay Doğaner, Mehmet Şerif Erbilgin, Yavuz Çizmeci, Zeynel Gündoğ ve kazanın olduğu tarihte havalimanında hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Hilmi Tülemen sanık olarak 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçundan 2 ila 15 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanıyorlardı.
Mahkeme heyeti, 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçundan yargılanan sanıklar için 'bilinçli taksir ve olası kast' halinin de uygulanmasına karar verince, sanıkların 3 ila 20 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanmasının önü açılmış oldu. Böylelikle alt limit 2 yıldan 3 yıla, üst limit ise 15 yıldan 20 yıla çıkarılabiliyor.