Isparta'daki Uçak Kazası Davası
Isparta'da 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili davanın duruşmasına Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Isparta'da 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili davanın duruşmasına Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tutuksuz yargılanan sanıklardan dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, "Eğer kaptan pilot bilirkişi raporunda iddia edildiği gibi arızalı ve bakım noksanı bir uçağı uçurduysa 57 kişinin katlinden sorumludur" derken, dönemin Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı da kazanın pilotaj hatasından kaynaklandığını savundu.
Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 19'uncu duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklardan dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Yardımcısı Oktay Erdağı, Kaptan Pilot Faruk Çağımnı ve teknisyen İsmail Taşdelen katıldı. Bir önceki duruşmada Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde görevli öğretim üyeleri tarafından hazırlanan ve pilotların asli kusurlu olduğunu belirten rapora itirazdan sonra ikinci kez hazırlanması istenen ve bazı sanıkları asli kusurlu gösteren yeni bilirkişi raporu mahkemeye sunulmuştu. Raporun incelenmesi için tanınan sürenin ardından bugün görülen duruşmada taraflar yeni rapor hakkında tek tek görüşlerini belirttiler. Bilirkişi raporunu reddeden sanıklardan dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, uçağın kapısı kapandıktan sonra tek sorumlunun kaptan olduğunu söyledi. Arıduru, "Teknisyen teslim etmiş, kaptan da uçağı teslim almıştır. Zaten konuda burada bitiyor demektir. Eğer uçakta problem var ise bu uçak seyahat boyunca İstanbul, Ankara, Antalya ve Isparta kuleyle irtibat halindeydi. Bu 4 kuleye de acil durum raporu bildirmemişler. Ben sahada çalışan bir denetçi değilim. Biz denetçilerin raporuna göre hareket ederiz. Elimizde uçağın arızalı olduğunu gösterir bir rapor yok. Genel Müdür olarak ben hangi teknik arızayı biliyormuşum da uçağın uçuşuna izin vermişim? Galiba sayın bilirkişiler beni denetçi, teknisyen veya kaptan pilot olarak görüp uçuş izni verdiğim için suçlamışlar. Bu kazanın ortaya çıkmasını en fazla biz isteriz. Çünkü bu Türk sivil havacılığına atılmış bir lekedir. Biz mi uçurduk o uçağı. Dağa götürüp biz mi çarptık? Eğer bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere gerçekten kaptan pilot arızalı ve bakım noksanı bir uçağı uçurduysa 57 kişinin katlinden sorumludur. Daha önce Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün malum şirketle ilgili tespit ettiği 60 bulgudan bahsedildi hep. 60 bulgunun biri dahi uçakla alakalı değildir. Tamamen idari konulardır" dedi.
"BU KAZADA PİLOTLAR ZOR OLANI BAŞARMIŞ VE UÇAĞI DÜŞÜRMÜŞLERDİR"
Sanıklardan dönemin Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı ise, pilotların daha baştan uçuşa hatalı başladıklarını savunarak, "Test etmesi gereken cihazlar onların sorumluluğunda. Biz her uçuşun başına bir uzman koyamayız. Bu sorumluluk kaptan pilotlara aittir. Kaptanlar yere yaklaşım cihazını bilinçli olarak kapatmışlar. Kaza kırım raporunun 54'ncü sayfasında 8 bin fitten veriler toplanmaya başlıyor, 6 bin 300 fitte uçak kritiğe giriyor, 6 bin 100'de dağa çarpıyor. Ekranın kapalı tutulması bir hatadır. Bu cihaz faal olsaydı uçak kaza yapmazdı iddiası abartılı bir iddiadır. Ama eğer uçakta bu cihaz olmasaydı biz sorumlu olurduk. Bu uçakta var ve test etmek pilotun görevi. Bilirkişi raporunda bir uçağı düşürmenin uçurmaktan daha zor olduğu belirtilmiş. Evet doğru, bu kazada pilotlar zor olanı başarmış ve uçağı düşürmüşlerdir" dedi.
Duruşmada önce müşteki, sonra da sanık avukatları söz aldılar. Müşteki avukatlarından Şehnaz Doğan Yüzer, Şule Doğan ve Mustafa Can Anadolu, sanıkların taksir ve olası kasttan cezalandırılmalarını istediler. Diğer müşteki avukatları Yaşar Öztürk, Sunay Aydın, Süreyya Yiğitbaşı da pilotların zorlamalara ve baskılara maruz kalıp şirketlerin taleplerini reddedemeyecek şekilde çalışmak zorunda bırakıldıklarını söylediler. Sanık avukatları ise, ikinci kez hazırlanan bilirkişi raporunun tatmin edici olmayıp, suçlu yaratmaya dönük hazırlandığını öne sürerek, yeni bilirkişi raporu talebinde bulundular. - ISPARTA