"İslamafobi, Yabancı Düşmanlığı ve Avrupa Kimliği" Paneli
Chatham House'tan Prof. Azzam: "İslamofobi tehdidi sadece Müslüman toplumlara karşı değil, aynı zamanda Avrupalı toplumlara karşı da bir tehdittir. İslamofobiye karşı hem Avrupa'da hem de b...
İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House'tan Prof. Maha Azzam, İslamofobi'nin sadece Müslüman toplumlara karşı değil, Avrupalı toplumlara karşı da bir tehdit olduğunu belirterek "İslamofobiye karşı hem Avrupa'da hem de bütün dünyada savaşılması lazım" dedi.
İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ile Modern Türkiye Çalışmaları Merkezi ortaklığıyla "İslamofobi, Yabancı Düşmanlığı ve Avrupa Kimliği" konulu panel düzenlendi.
Panelde konuşan Azzam, panelin konusunun önemine işaret ederek, artan bir İslamofobi'nın olduğunu söyledi.
İslamofobi'nin, Avrupalıların da halletmesi gereken bir konu olduğunu vurgulayan Azzam, toplumlararası barışı sağlamak için İslamofobi'nin çok ciddi problemler oluşturduğunu kaydetti.
Azzam, Avrupalı hükümetler arasında İslamofobi problemini aşmak için yeni bir siyasi otoritenin ortaya çıkması gerektiğini dile getirdi.
Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi'nin aynı şeyler olduğunu ifade eden Azzam, şöyle devam etti:
"Bunlar aynı çizgide giderler. Aynı düzlemdedirler. Avrupa ülkelerinde bu düzlemden dolayı, yani yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi arasında olan düzlemden dolayı, birçok siyasi kolun koalisyon oluşturması lazım. İslamofobi tehdidi, sadece Müslüman toplumlarıa karşı değil, aynı zamanda Avrupalı toplumlara karşı da bir tehdittir. İslamofobi, sınır tanımayan bir şeydir. İslamofobiye karşı hem Avrupa'da hem de bütün dünyada savaşılması lazım."
"İslam, Avrupalı insanların gözünde bir tehlike olarak görülmeye başlandı"
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Yel de insanları birleştiren en önemli şeyin, korku ve ekonomik menfaatler olduğunu söyledi.
Son zamanlarda Avrupa'da meydana gelen İslamofobi'nin temelinde bu iki sebebin olduğunu düşündüğünü dile getiren Yel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İslam, Avrupalı insanların gözünde bir tehlike olarak, en azından tehlike oluşturabilecek bir olgu olarak görülmeye başlandı. Bu algı giderek yerleşmeye başladı. Bunun karşılığında da Müslümanların da Avrupa kültürüne uyum sağlayamayacakları düşüncesi de hakim olmaya başladı. Çünkü bu insanların, Avrupa tarihinde herhangi bir geçmişleri yok. Avrupa dillerinden birisini konuşmuyorlar. Avrupalıların mensup olduğu kültürlerden herhangi birisine mensup değiller. Avrupalılardan farklı olduklarına inanıldığı için, bundan sonra herhalde bu şekilde devam edecek. Biz de Müslüman ülkeler ya da Müslüman devletler olarak, buna karşılık bu hususun hukuki olarak ele alınmasını sağlayabilmeliyiz. Yani uluslararası hukukta bu artık bir ırkçılıktır, bir nefret söylemidir. Nefret söylemini dile getirebilirsek, bunu kabul ettirebilirsek, uluslararası kuruluşlarda belki bunun önüne geçilmeye çalışılabilir." - İstanbul