İslam'da Kadınlar Vakıf Kurmak İçin Birbirleriyle Yarışmış"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hatice Karacan Çetin, İslam dininde vakıf kurma açısından imkanları olan kadınların birbirleriyle yarıştığını söyledi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hatice Karacan Çetin, İslam dininde vakıf kurma açısından imkanları olan kadınların birbirleriyle yarıştığını söyledi.
Vakıflar Haftası nedeniyle İlkadım Kaymakamlığı Konferans Salonu'nda "Vakıf Kuran Kadınlar" konulu konferans verildi.
Vali Osman Kaymak, konferans öncesi yaptığı konuşmada, vakfın İslam'ın özünden gelen bir olgu olduğuna vurgu yaptı.
Vakıf kültürünün yaşatılması gerektiğinin altını çizen Kaymak, "Vakıf insanı' diye bir tabir vardır. Kişi hayatını vakfeder. Arkasından sadece hayır söylensin... Başkalarına yardım etmek için yaşayan insanlar vardır. Aslında sivil toplumun özünde vakıf var. Vakfı çok iyi tanımak ve yaşatmak durumundayız." diye konuştu.
Çetin, yaptığı sunumda, kadınların erkekler kadar olmasa da birçok vakıf eseri kurduğunu anlattı.
"Dinimizde itikat, ibadet gibi çoğu alanda erkek ve kadınlar arasında hiçbir fark yok. Hayır işleri açısından da bir fark yok. O yüzden İslam dininde vakıf kurma açısından imkanı olan kadınlar adeta birbirleriyle yarışmış." diyen Çetin, Hz. Hatice'nin İslam ile tanıştıktan sonra tüm varlığını İslam yolunda harcadığını ifade etti.
Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre Anadolu'da kadınların 3 bin 746 vakıf kurduğunu, bu sayının toplam vakıf eserlerine oranının yüzde 13 olduğunu belirten Çetin, cami, okul, hastane, çeşme gibi vakıf yapılarının bazılarının günümüzde ayakta olduğunu aktardı.
Çetin, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda kadınlar tarafından kurulan vakıfların sayısında artış yaşandığına işaret ederek, şunları dile getirdi:
"O dönem kadınların devlet idaresindeki etkisi artmış. İslam hukukuna göre kadınların mal ve mülk edinmesine bir engel olmadığı için kadınlar sahip olduğu malları mümkün olduğunca vakıf kurmak için harcamaya çaba sarf etmişler. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde kadınlar siyasi ve sosyal hayatta pek görülememişler ama vakıflar aracılığıyla bunu başarabilmişler."
Vakıf mirasına 2000'li yılların başına kadar gerekli önemin verilemediğini savunan Çetin, "Türkiye'de bu kadar güçlü bir vakıf medeniyeti kurmuşken bir gerileme söz konusu. Ama 2000'li yıllardan sonra medeniyetimizin ve mirasımızın değeri biliniyor ve mümkün olduğunca korunuyor. Maalesef Türkiye'de darbeler ve sonrasında yapılan yasal düzenlemeler, siyasi dalgalanmalar, vakıf arazilerinin gecekondulaşması gibi pek çok problem. Bunlar da vakıfların zayıflamasına sebebiyet veriyor. Umarım vatandaşlar olarak bu konuda daha çok bilinçleniriz ve kültürümüze ve mirasımıza sahip çıkarız. Üzerine de daha pek çok şey ekleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
Konferansı, Vali Kaymak ile Vali Yardımcısı Sezgin Üçüncü, Vakıflar Bölge Müdür Vekili Metin Önder, daire müdürleri ve davetliler dinledi.