Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

İmamoğlu ve Kurum aylar sonra yeniden karşı karşıya: Hadi gel de kapat

Aylar sonra yeniden karşı karşıya geldiler: Hadi gel de kapat

Islak İmza Kumpası" Davası...

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ERGENEKON Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in ıslakimzası bulunduğu öne sürülerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin davada ifade veren dönemin Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, "sivil toplum kuruluşlarının...

ERGENEKON Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in ıslak

imzası bulunduğu öne sürülerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin davada ifade veren dönemin Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, "sivil toplum kuruluşlarının kurumu topa tuttuğu bir dönemde ateşten gömleği giydim" dedi.

"68 KUŞAĞIYIM SONRADAN ÇAKMA ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM"

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde öğleden sonra görülen celsede, savunmasını yapan dönemin Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bülent Üner, "25 yıldır yüksek lisans ve doktora dersleri vermekteyim. Derslerimde öğrencilerime her zaman 'Önünüze gelen materyal ne ise onu inceleyin, objektif karar verin' derim. 25 yıldır öğrencilerime bunu anlatmaktayım. 68 kuşağıyım. 6'ıncı filoya hayır mitingine katılan bir insanım. Sonradan çakma Atatürkçü değilim, onu da söyleyeyim. O kısa dönem içerisinde 60 bin rapora imza attım. Haluk İnce ile aramızda özel bir diyalog yaşanmadı" dedi. Raporlaştırma sürecinde Ali Fuat Yılmazer ile Zekeriya Öz'ün kuruma geldiklerine yönelik soru üzerine sanık Üner, "Ali Fuat Yılmazer'in raporlaştırma sürecinde Adli Tıp Kurumu'na geldiğini iddianameden öğrendim. Zekeriya Öz bir savcıdır. Adli Tıp Kurumu'na gelmiş olabilir. Adli Tıp Kurumu'na gelip giden savcının haddi hesabı yoktur" diye cevap verdi.

"ASKERİ SAVCI TELEFONLA ARADI"

Dönemin Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce savunmasında "Çalışanların 'Adli Tıp Kurumu'nda çalışıyorum' demekten utandığı, insanların ve sivil toplum kuruluşlarının kurumu topa tuttuğu bir dönemde ateşten gömleği giydim" dedi. Haziran ayının 15'inden sonra Ankara Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan bir askeri savcının aradığını söyleyen İnce, "Telefonda arayan askeri savcı, 'başkanlık makamınızda bir kurye bekliyor. Elindeki kapalı, mühürlü zarfta önemli belge var. Bilimsel hassasiyet ve sürat rica ediyoruz' dedi. Kurye bir astsubaydı. Teslimat işlemleri yapıldı. Bu arada Fizik İhtisas Daire Başkanı Çetin Seçkin'e 'bilimselliğine en güvendiğin uzmanınla gel' dedim. Çetin Seçkin, Tuncay Çınar ve Lokman Başer ile birlikte geldiler. İk gelen raporlar en az 3 kişi ile çıkar" dedi.

"BELGE AÇILDIĞINDA FOTOKOPİ OLDUĞUNU GÖRDÜM"

Belgenin teslim alındığını belirten İnce, "Dosyanın uzman olarak sahibi Lokman Başer olarak tespit edilmişti. Kura çekildi mi nasıl tespit edildi bunları bilmiyorum, Adli Tıp Kurumu'nda kura çekimi yoktur. Belge açıldığında fotokopi olduğunu gördüm. Arkadaşlara savcı beyin ricasını ilettim. Hızlı bir şekilde raporlarını yazdılar. Birkaç gün içinde rapor askeri kuryeye verilerek gönderildi" dedi. İkinci defa belgenin Temmuz ayının başında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kurye ile gönderildiğini söyleyen İnce, "Aynı işlem yapıldı. O gün Zekeriya Öz geldi mi hatırlamıyorum. Ama Ekim ayında geldi. Belgeyle birlikte geldi" dedi.

"BELGEYİ ZEKERİYA ÖZ GETİRDİ"

Bu belge için de aynı işlem yapıldığını belirten İnce şunları söyledi: Çetin Seçkin, Tuncay Çınar ve Lokman Başer geldi. Bu arada Tuncay Çınar, zarfı açtı ve 'Birileri Türkiye Cumhuriyeti devletiyle dalga ya da alay ediyor. Bu kağıt parçasıdır. Böyle belge olmaz. Polis buna nasıl rapor verdi' dedi. Belgeyi sadece 1.5 veya 2 dakika görüp bu sözleri söyledi. Siz bu kişiye bu belgeyi verir misiniz?" diye konuştu. Belgenin üçüncü gelişinin 16 Ekim 2009'da olduğunu söyleyen İnce, Öğleden sonra mesai bitimine yakın Mercedes marka araç ve bir Toyota araçla Zekeriya Öz'ün geldiği sekreterime kapıdan bildirilmiş. Odamda oturuyordum. İçeriye buyur ettik. Kendisi İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesinin aslının incelenmesini istediğini, kurye ile beraber getirdiğini belgeyi bırakıp çıkacağını söyledi. Belgeyi başkan yardımcısı Yüksel Aydın Yazıcı aldı. Kapalıydı açmadık. Belgenin girişi yapıldı. Daha sonra savcı ayrıldı" dedi. Bundan sonraki sürece şahit olmadığını ancak bilgisinin olduğunu söyleyen İnce, Cumartesi günü belgenin incelemesi yapılmadı. sadece zarfın içinde gönderilen adli belgeler kayıt altına alındı. Her şey kurumun yönetmeliğe uygun olarak yapıldı" dedi. İnce, "Rapor tamamen bilgimin dışında, yönlendirmemin olmadığı süreçte kurumdan çıkmıştır. Raporda imzam olması Adli Tıp Kurumu Başkanı olduğu içindir. Zekeriya Öz ile biraz makamımda iki kez görüşmem oldu" dedi.

Duruşma yarına ertelendi. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title