Haberler
Bomba iddia: Erdoğan, DEM-İmralı görüşmesi için Adalet Bakanı'na talimat verdi

Bahçeli'nin İmralı çağrısı sonrası Erdoğan'dan dikkat çeken talimat

TEM Otoyolu'nda trafiği felç eden kaza

TEM'de trafiği kilitleyen kaza! Kilometrelerce araç kuyruğu oluştu

Döviz büroları ve kuyumculardan sahte dolar fırsatçılığı

Dolaşıma sokulan sahte dolarlar üzerinden akılalmaz yöntem

Kız meselesi yüzünden çıkan kavgada 3 genç hayatını kaybetti

Kız meselesinden çıkan kavga 3 genci hayattan kopardı

İşkenceci 3 Astsubay'a 3'er Yıl Hapis

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Tutuksuz yargılanan emekli üç astsubay, 3'er yıl 1'er ay 15'er gün hapis ve 10'ar ay süreyle kamu hizmetinden mahrumiyet cezası aldı.

Burdur'un Bucak İlçesi'nde gözaltına alınan köylülere işkence yaptığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan emekli üç astsubay, 3'er yıl 1'er ay 15'er gün hapis ve 10'ar ay süreyle kamu hizmetinden mahrumiyet cezasına çarptırıldı.

Bucak'ta 2000 yılında bazı köylüler, hayvan hırsızlığı yaptığı iddiasıyla jandarma tarafından gözaltına alındı. Köylülerden Orhan Kaymakçı, Tahsin Horzum, Ramazan Danacı, Nurettin Aydın, Ali Gökpınar, Hasan Ayyıldız, Ali Macit, Salih Duran, Tahir Yıldız ve Yunus Gürbüz, Bucak İlçe Jandarma Karakolu'nda görevli astsubaylar Sedat Şükrü Anafarta, Mustafa Turguz ve Hikmet Batur'un kendilerine işkence yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Soruşturma sonucu Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 5 Nisan 2013'de görülen duruşmasında, şu an ikisi de emekli olan Hikmet Batur ve Mustafa Turguz'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 10 ay süreyle kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası verildi. Mahkeme, kendisine ulaşılamayan ve hiçbir duruşmaya katılmayan Anafarta'nın ise yakalanmasına karar verip duruşmayı erteledi.

Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya, emekli astsubay Sedat Şükrü Anafarta, avukatı Koray Keleş ile birlikte katıldı. 2000 yılında işkence gördüğünü iddia eden köylülerden Tahir Yıldız, 2006 yılında ölen mağdurlardan Ali Macit'in kızları Hasibe Yılmaz, Fatma Sağlam ve Gülay Yılmaz da duruşmada yer aldı. Cumhuriyet Savcısı Eyüp Özdemir mütalaasında, Sedat Şükrü Anafarta'nın diğer sanıklar Hikmet Batur ve Mustafa Turguz ile olay tarihinde Bucak İlçe Jandarma Karakolu'nda görevli olduğunu hatırlattı. Savcı Özdemir, sanıkların, hırsızlık suçlamasıyla gözaltına alınan şüphelileri aç ve susuz bıraktığını, hakaret ettiğini, darp etmek suretiyle yaraladığını kaydetti. Savcı Ödemir, tutuksuz sanık Anafarta'nın, mağdur sayısınca 3 kez ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesini talep etti.

BERAATİNİ İSTEDİ

Sedat Şükrü Anafarta'nın avukatı Koray Keleş ise savunmasında, suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, müvekkilinin söz konusu tarihte idari işler astsubayı görevinde bulunduğunu ve tahkikata ifade alma sırasında dahil olduğunu öne sürdü. Müvekkilinin işkence suçunu işlemediğini savunan Keleş, beraatini istedi.

'TEMYİZE GİDECEĞİZ'

Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Anafarta'ya, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 10 ay süreyle kamu hizmetinden mahrumiyet cezası verdi.

Duruşma sonrası açıklama yapan Tahir Yıldız, hayvan hırsızlığı suçlamasıyla gözaltına alındıklarını hatırlatarak, Bucak Jandarma Karakol Komutanlığı'nda 1 hafta işkenceye maruz kaldığını iddia etti. Başına poşet geçirildiğini, copla dövüldüğünü ve falakaya yatırıldığını öne süren Yıldız, "Günlerce aç susuz bırakılarak, ailemle ve avukatlarımla görüştürülmeden işkenceye maruz kaldım. Doktora çıkarıldık, bize rapor verdirtmediler. Doktor bu sebepten ceza aldı. İlçe Tarım Müdürlüğü'nden hayvan kayıtlarını çıkarttırdım, olmayan hayvan hırsızlığıyla suçlandık. Çıkar ilişkisinden dolayı işkenceye maruz kaldık. Dava 13 yıl sürdü. Cezayı az bulduk, kararı temyize götüreceğiz" diye konuştu.

'BABAMIZ İŞKENCELER YÜZÜNDEN ÖLDÜ'

Babası Ali Macit'in 11 gün işkence gördüğünü ve işkencenin izleri nedeniyle 2006 yılında öldüğünü belirten Hasibe Yılmaz ise şöyle dedi:

"Babam 11 gün karakolda işkence gördükten sonra Bucak Cezaevi'ne gönderildi. Görmeye gittiğimizde babam ayakta duramıyordu. İki gardiyan kollarından tutarak getirdi. Babamın tırnakları sökülmüştü. Babamın sırtında cop, bacaklarında bot izleri vardı."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title