İşkence Tanığı Suriyeli Üsteğmen
Humus'taki saldırıda yaralanarak Türkiye'ye getirilen Üsteğmen Hocog: "Esed askerleri, esirlerin elbiselerini çıkararak üzerine sıcak su döküyor, ayaklarını ve ellerini bağladıkları kişilere keyfi işkence yapıyor, bir kişinin doyabileceği yemeği altı kişiye veriyordu" "Esirlerin tutulduğu yerden sürekli ölü çıkarıldığı görüyordum. İnsanlar ya aç bırakılarak ya da işkence sonucu öldü.
ÜMİT KAHRIMAN - ERKAN YİĞİTSÖZLÜ - Suriyeli Üsteğmen Basim Hocog, yayımlandığı andan itibaren uluslararası kamuoyunda yankı uyandıran Suriye'deki işkence fotoğraflarını garipsemediğini belirterek, dünyanın, Esed rejiminin gerçek yüzünü görmesi adına fotoğrafların önemli olduğunu söyledi.
Basim Hocog (30), AA muhabirine, Suriye'deki Süveyde Askeri Havaalanı'nda görev yaptığı sırada baskılara maruz kaldığı için iki yıl önce rejimden ayrılarak muhaliflerin safına katıldığını belirtti.
Esed askerlerinin bir mahalleye düzenlediği ve 270 kişinin öldüğü bombalı saldırıda 6 arkadaşını kaybettiğini, kendisinin de yüzünden yaralanarak iki gözünü kaybettiğini anlatan Hocog, 8 ay önce eşiyle Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldığını belirtti.
Evlendikten 2 ay sonra saldırıda yaralandığını belirten Hocog, şöyle konuştu:
"Suriye'nin Süveyde Askeri Havaalanı'nda üsteğmen olarak görevliydim. Baskı ve işkencelere dayanamayarak ordudan ayrılıp, muhaliflerin tarafına geçtim. 5 ay Esed rejimine karşı mücadele ettim. Saldırıdan iki ay önce evlenmiştim. Yakınıma düşen bomba nedeniyle yüzümden yaralandım ve iki gözüm kör oldu. Saldırıdan sonra kendime geldiğimde Hatay'da özel bir hastanedeydim."
Hocog, Esed rejiminin işkence ve zulümde sınır tanımadığına şahit olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:
"Esed askerleri, esir aldıkları muhalifleri uçak hangarlara hapsediyordu. Esirlerin elbiselerini çıkararak üzerine sıcak su döküyor, ayaklarını ve ellerini bağladıkları kişilere keyfi işkence yapıyorlar. Bir kişinin doyabileceği yemeği altı kişiye veriyorlardı. Esirlerin tutulduğu yerden sürekli ölü çıkarıldığı görüyordum. İnsanlar ya aç bırakılarak ya da işkence sonucu öldü. Esed'in askerleri işkencenin her türlüsünü yapmaktan kaçınmıyor. Esed rejimi devam ettiği sürece işkence ve ölümler devam edecek."
Televizyonda yayınlanan işkence fotoğraflarının, akrabaları tarafından kendisine anlatıldığında bunlara şaşırmadığını, o zulüm ve işkencelerin bir kısmına tanık olduğunu savunan Hocog, tüm dünyanın, Esed rejiminin zulmünü öğrenmesi açısından fotoğrafların yayınlanmasının önemli olduğuna işaret etti.
Ülkede iç savaş başlamadan önce de Esed rejiminin halka işkence yaptığını ileri süren Hocog, "Suriye'de iç savaş çıkmadan önce ülkede işkence, zulüm ve yargısız infaz zaten vardı. Ülkede iç savaşın çıkmasıyla bu zulümler iyice gün yüzüne çıktı. Ben ve benim gibi orduda görev yapmış binlerce kişi rejimin baskı ve işkencelerinin yakın tanığıyız" diye konuştu. - Osmaniye