İşitme Engelli Çocukların Dünyası Müzikle Hareketleniyor

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Odyoloji Kliniği ve İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı (İ·STKA) desteği·yle başlatılan "Müzik Benim Sesim" projesinin tanıtım toplantısı yapıldı.

Cerrahpaşa'daki eski Adli Tıp binasında gerçekleştirilen tanıtım toplantısında proje yürütücüleri tarafından işitme engelli çocukların ailelerine uygulanacak eğitimle ilgili bilgi verildi.

İşitme kaybı olan çocukları kendi akranları ile aynı gelişim düzeyine taşımayı hedefleyen proje kapsamında, 40 işitme engelli çocuk müzik ve ritim ile motor kas gelişimlerini destekleyen dans eğitimi alacak.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Odyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataş, projeyle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, işitme kaybı olan çocukların diğer engel gruplarından çok farklı özelliklere sahip olduklarını belirtti.

Erken dönemde yapılan gerekli uygun müdahalelerle işitme kaybı olan çocukların normal bir dil gelişime sahip olabildiğinin altını çizen Ataş, işitme kaybı olan çocuklara 1 yaşındayken, halk arasında "biyonik kulak" olarak bilinen "koklear implant" adı verilen bir cerrahi müdahale yapıldığını söyledi.

Ataş, bu cerrahi müdahaleyle çocuğun normal seviyede işitmesini sağladıklarını ifade ederek, "Bu arada da dil ve konuşma eğitimini sürdürebilmek için de çocuğun nasıl işittiğini bilmesi gerekiyor. O yönde bir işitsel rehabilitasyon programına alıyoruz. Bu programlarda şunu gördük, bu çocukların entenasyonla ilgili kaçırdığı bazı noktalar var. Bunun müzik eğitimiyle atlatılabileceğini görüyoruz. Onun için de bu projeyi gerçekleştirdik. Erken dönemde müzik eğitimine başladığı zaman beyin kendini yeni duruma adapte ediyor. Çok daha farklı sesleri duyabilme yeteneği kazanıyor çocuk. Bu da dil gelişimini pozitif yönde etkiliyor." diye konuştu.

Duyma kaybına ve çocukta var olan başka engel durumuna bağlı olarak eğitimlerin farklılaştığını aktaran Ataş, temel eğitimin birbirine benzediğini ve derslerin işitme eğitimi konusunda uzman müzik öğretmenleri tarafından verileceğini kaydetti.

İşitme kaybı dışında başka bir engeli olmayan çocukların çok hızlı bir şekilde bu eğitim süreçlerinden geçtiklerini vurgulayan Ataş, şöyle konuştu:

"Ama bir de birden çok özrü olan çocuklarımız var. Onlarda biraz daha yavaş ilerlememiz gerekiyor. O yüzden bireysel eğitim mantığıyla yürütüyoruz. Her çocuğa farklı eğitimler veriyoruz. Bunun yanı sıra birbirine yakın gruplara toplu eğitimler de yapıyoruz. Çocuklar bundan çok keyif alıyor, kendi aralarında iletişim kurma şansları oluyor. Tek başına stabil bir eğitim programına çocuğu konsantre etmeniz mümkün olmuyor. Bu müzik eğitimiyle birlikte yapıldığında çok daha etkili oluyor."

Projenin yürütücülüğünü yapan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit de proje kapsamında, implant takılmış 40 işitme engelli çocuğa 6 ay boyunca müzik ve ritim eğitimi verileceğini söyledi.

Yiğit, "Amacımız doğuştan işitme kaybı olduğu halde erken dönemde tanı konarak implant takılmış çocukların, duyabildikleri ve konuşabildikleri kadar müzik eğitimi de alabileceklerini topluma göstermek ve bu yönde bilinç oluşturmak. Erken dönemde implant takılmış çocuklar iyi bir eğitimle topluma faydalı, mesleği olan, müzik dinleyen, insanlarla çok rahat iletişim kurabilen bireyler haline gelebiliyorlar. Aksi durumda ise bu çocuklar sağır ve dilsiz olarak topluma karışacaklar." ifadelerini kullandı.

Toplantıda, işitme kaybı olan bazı çocuklara işitme cihazı hediye edildi.