İş Adamlarının "Örgüt" Suçundan Yargılandıkları Dava
Korkmaz Yiğit: "İflas edecek biri değilim, borçlarımı ödemeden ölmeyeceğim" "Oranın yerlilerine ait (Ispartakule) arazileri, iddianamede isimleri geçen kişiler, benim tavsiyem üzerine 40 50 dolara aldılar.
İş adamları Korkmaz Yiğit ve Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın, "suç örgütü kurmak", "hileli iflas" ve "nitelikli dolandırıcılık" gibi suçlardan yargılandığı davada savunma yapan Yiğit, "İflas edecek biri değilim, borçlarımı ödemeden ölmeyeceğim" dedi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunma yapmaya devam eden tutuksuz sanık Korkmaz Yiğit, bir kaza yaşandığını ve hukuken iflas etttiğini belirterek, "Ama iflas edecek biri değilim, borçlarımı ödemeden ölmeyeceğim. Burada müşteki olarak görünen kişiler istediler de parasını alamadılar mı? Yok öyle bir şey. Sema hanımdan, 'sadist' dediğim için özür diliyorum. Bu ifademi geri alıyorum" diye konuştu.
Davanın sanıklarından Kemal Gülman ile ortak iş yaptıklarını, Gülman'dan 160 milyon dolar alacağı bulunduğunu ve Fethi Çalık'ın, Gülman'dan alacağını tahsil etmemesi için bütün TMSF belgelerini verdiğini öne süren Yiğit, "Neticede 16 yıl sonra, 8 Haziran 2014'te Kemal Gülman'ın bütün mal varlığına TMSF tedbir koydu. Kemal Gülman benim sayemde çok üst düzey bir hayat yaşıyor. Ben tanıdığımda sadece bir evi vardı. Burada esas sanık olması gereken Doğan Kasadolu'dur" ifadelerini kullandı.
Kemal Gülman ile 1995'li yıllarda Tepeören bölgesinde arazi toparladıklarını, kendi paralarını verdiklerini, arazileri yarı yarıya bölüştüklerini ve Gülman'ın emanetçisi olmadığını da aktaran Yiğit, şikayetçilerden Cemil Bahadır'ın babası "Kastelli" olarak bilinen Abidin Cevher Özden'in arkadaşı olduğunu ve para alışverişi yaptıklarını da dile getirdi.
"Özden benden 1 milyon dolar hatır parası istedi"
Korkmaz Yiğit, Özden'in ölmeden önce kendisine bir mektup yazdığını ve mektubunda, "Engelli bir oğlum var. Onun için senden 1 milyon dolar hatır parası istiyorum" dediğini öne sürerek, beklemesine rağmen çocuklarının kendisine gelmediğini, oğlu Bozkurt'un ertesi gün televizyona çıkarak, "babasının kendisinden 7,5 milyon dolar alacağını tahsil edemediği için intihar ettiği"ni söylediğini ve diğer oğul Cemil Bahadır'ın da kendisini tehdit ettiğini savundu.
"Abidin Cevher Özden'e bugün dahil 3,5-4 milyon dolar borçluyum, ancak iflas ettim" ifadesini kullanan Yiğit, dava konusu Ispartakule gayrimenkulleriyle ilgili, şunları söyledi:
"Kemal Gülman ile 1994'de Yolaç ailesinden iki kız kardeşin, 1997'de de erkek kardeşin yerini aldık. Cezaevinden çıktıktan sonra, Yolaç ailesine gidip bu işi yapmak istemediğimi söyledim. Aynı şekilde erkek kardeşe de gittim, 'sana ödediğim parayı öde arazilerini sana geri vereyim' dedim. Ancak o 'ben vazgeçmiyorum' dedi. 2022'ye kadar sözleşmem var ancak bir şey yapmış değilim. Kardeşim olarak gördüğüm Mehmet Erdoğan'ın yapmasına karar verdik. 150 dönüm de Mehmet Erdoğan'a verecektik. 3 milyon metrekareden vazgeçmişim. 150 dönümümü başkasının adına olacak. Aslında bunlar bana yapılan çok büyük bir hakarettir."
"Alp Gürkan ve diğer insanların ilgileri yok"
Ispartakule'de çok büyük bir proje hazırladığını ve gelecekte değerleneceğini düşündüğü için buradan yer alınması konusunda tavsiyede bulunduğunu da aktaran Yiğit, "Oranın yerlilerine ait arazileri, iddianamede isimleri geçen kişiler, benim tavsiyem üzerine 40-50 dolara aldılar. Şimdi değeri 600-700 dolar. Demek ki yanlış bir tavsiyede bulunmadım" dedi.
Korkmaz Yiğit, Alp Gürkan ve diğer insanların Mehmet Erdoğan ile bir ilgilerinin olmadığını ifade etti.
Avukatların davaya ilişkin taleplerini beyan etmelerinin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı 30 Eylül'e erteledi. - İstanbul