İranlı Muhalif Liderin Eşi Fatma Kerrubi Açıklaması

İran'daki Yeşil Hareketi'nin liderlerinden Mehdi Kerrubi'nin (77) eşi Fatma Kerrubi (66), "Biz devrimden önce Şah zamanında SAVAK'ın baskılarına maruz kalmıştık, tecrübeliydik. Fakat bunların uygulamaları çok daha sert ve acımasızdı" dedi.

İran'daki Yeşil Hareketi'nin önderlerinden, 2009 yılında cumhurbaşkanlığına aday olan Mehdi Kerrubi'nin eşi Fatma Kerrubi, eşinin ev hapsine alınmasından 4 yıl sonra ilk kez konuştu.

ABD'nin başkenti Washington'dan yayın yapan Al-Monitor haber sitesine konuşan Fatma Kerrubi, İran devrimindeki hizmetlerinden bahsederek, "Devrimi halkın kendi tercihini yapabilmesi, ülke ve halkın başı dik olsun diye yaptık. Fakat devrimin üzerinden bir kaç yıl geçmesinden sonra 'devrim adına' yapılanlar gerçekten çok üzücü" diye konuştu.

- Mısır ve Tunus halkına destek gösterisi

Ev hapsi sürecini anlatan Fatma Kerrubi, şunları söyledi:

"Mehdi Kerrubi göz altına alınmadan bir ay önce Ramazan ayında evimizi kuşatmışlar, bizlere küfür ve hakaretlerde bulunmuş, evimize kimsenin yaklaşmasına izin vermemişlerdi. Kerrubi ve Mir Hüseyin Musevi'nin Mısır ve Tunus halkına destek gösterisi için resmi makamlardan izni istemelerinin ardından, evimiz bir kez daha emniyet güçleri tarafından kuşatıldı, telefonlarımız kesildi. Ben ve eşimi kendi evimizde hapsettiler."

-"El bombası dahi kullandılar"

Rejimin, aldığı kararların arkasında durmadığını ve o günün yetkililerinin bugün ev hapsi olayının sorumluluğunu üstlenmediklerine işaret eden Fatma Kerrubi, şöyle devam etti:

"Olay Şubat ayının 15'inci gecesi başladı. Bu tarihten 5 gün önce 40 ila 50 arasında istihbarat polisi evimizi basmış, hakaretler eşliğinde tüm eşyalarımızı birbirine katmışlar, hatta bu esnada el bombası dahi kullanmışlardı. Tüm kitaplarımızı, resmi evraklarımızı, hatta ilaçlarımızı dahi götürdüler. Banyodaki vantilatörü bile söktüler. Hiç kimseyi evimize yaklaştırmıyorlardı. Ne çocuklarımız ne de Kerrubi'nin taraftarları. Evimiz bir apartmandaydı. Bizim başımıza gelenden komşularımız da etkilendi. Apartman bir hapishaneye dönmüş, komşularımız kendi evlerine giremez olmuşlardı."

-"SAVAK'tan daha acımasızdılar"

İran meclisi eski başkanının evine bu şekilde müdahale edilmesine inanamadığını ifade eden Fatma Kerrubi, "Davranışları insanlık dışıydı. Biz devrimden önce Şah zamanında SAVAK'ın (Şah dönemindeki Milli İstihbarat ve Devlet Güvenlik Örgütü) baskılarına maruz kalmıştık fakat bunların uygulamaları çok daha sert ve acımasızdı. Durum çekilmez hale gelmişti. Ama onlar kapıları açmıyorlardı" diye konuştu.

-"Kanun dışı uygulama zulümdür"

Ülke kanunlarında ev hapsi cezasının bulunmadığını, kanunda yeri olmayan bir cezanın uygulanmasının tam bir zalimlik olduğunu belirten Fatma Kerrubi, "Sizin ve eşinizin gözaltına alınma doğrultusundaki emri dini lider Hamaney'in verdiği söyleniyor bu doğru mu" sorusuna, şu cevabı verdi:

"Şu ana kadar hiç bir makam ev hapsinin sorumluluğunu üstlenmedi. Emniyet ve adli makamlar açıklamalarında bu işin asıl sorumlusu olarak dini lideri işaret ediyorlar. Yetkililerin çelişkili açıklamalarına bakılacak olursa ev hapsinin kanun dışı olduğu anlaşılır. Ailemiz, kanunda yeri dahi olmayan bu olaydan rejimin tüm yetkililerini sorumlu tutuyor."

-"Kerrubi başına geleceği biliyordu"

Kerrubi'nin ülkenin gidişatına göz yummadığını, ıslah yolunu tercih ettiğini ve bu işin kolay olmadığını söylediğini belirten Fatma Kerrubi, sözlerini şöyle tamamladı:

"Başına bunların gelmesini bekliyordu. Biz Şah döneminde evlendiğimiz 1962 yılından sonra sürekli İran devrimi mücadelesi içerisinde yer aldık. O bu süreçte iki kere göz altına alındı. Devrimdeki aktif kişiler, onun ve babası Ahmed Kerrubi'nin devrimdeki rolünü bilirler. Biz bugünlerde devrimin varisleri olduğunu iddia edenlerin aksine, o zor kış günlerinin insanlarıyız."

İran'da 12 Haziran 2009'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarına itiraz eden cumhurbaşkanı adayı Kerrubi, "Seçim sonuçlarına itiraz ve protestolara destek vermek" gerekçesiyle, 28 Şubat 2011'de diğer cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi ve eşi Zehra Rahneverd ile eşzamanlı olarak gözaltına alınmıştı.

Yeşil Hareketi, 2009 yılında onuncu cumhurbaşkanı seçim sonuçlarına itiraz edenlerin oluşturduğu, liderliğini aynı seçimlere cumhurbaşkanı adayı olarak katılan Mir Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi'nin yaptığı hareket olarak biliniyor. - İstanbul