"İran tankerine el konulması nükleer anlaşmanın ihlalidir"

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, İngiltere'in İran'a ait petrol tankerine el koymasının nükleer anlaşmayı ihlal anlamına geldiğini belirtti.

İran medyasına göre, başkent Tahran'da Dışişleri Bakanlığı binasında haftalık basın toplantısı düzenleyen Musevi, "Geçtiğimiz gün Viyana'da nükleer anlaşma olağanüstü ortak komisyon toplantısı gerçekleştirildi. Avrupa ülkelerinin temsilcileri, anlaşmadaki bazı taahhütlerin yerine getirilmemesine karşı rahatsızlıklarını dile getirdiler. Tahran da İngilizlerin İran tankerine el koymasını söz konusu anlaşmanın ihlali olarak kabul etmektedir." dedi.

Tahran yönetiminin nükleer anlaşmayı tek taraflı şekilde yürütmesinin mümkün olmadığını yineleyen Musevi, "Eğer böyle devam ederse, taahhütlerin azaltılmasını içeren 3'üncü adım daha güçlü biçimde gerçekleştirilecektir." ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun İran medyasına röportaj verme talebine ilişkin bir soruyu ise Musevi, "Psikolojik bir girişim. Ciddi bulmuyoruz. Röportaj talebi kabul edilmemiştir." şeklinde cevapladı.

İran'dan aldığı LPG'yi ülkesine götüren bir Çin tankerine Singapur tarafından el konulduğu yönündeki iddialara da değinen Musevi, konuyla ilgili İran'ın Pekin Büyükelçiliğinin raporunu beklediklerini söyledi.

Musevi, "Eğer böyle bir şey olmuşsa üzüntü verici. Bazı ülkeler bu tür girişimlerle ABD'nin ekonomik terörüne yardım etmiş oluyor. Bu tür bir girişim bizim tarafımızdan kesinlikle kabul edilemez bir durum." diye konuştu.

İran ile İngiltere arasındaki tanker krizi

İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, 4 Temmuz'da Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankerini alıkoymuştu.

İranlı yetkililer, Grace 1 adlı tankerin bırakılmasını aksi halde misillemede bulunacaklarını açıklamıştı. Cebelitarık Yüksek Mahkemesi, İran tankerini alıkoyma süresini 15 Ağustos'a kadar uzatmıştı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu da 19 Temmuz'da İngiltere bandıralı Steno Impero adlı petrol tankerini Hürmüz Boğazı'ndan geçişi sırasında denizcilik kurallarına riayet etmediği gerekçesiyle alıkoyduğunu duyurmuştu.

Tahran ve Londra karşılıklı olarak birbirlerini "korsanlıkla" suçluyor.