İran'la Nükleer Anlaşmanın 1. Yıl Dönümü

ABD Başkanı Barack Obama, İran'la nükleer anlaşmanın 1. yıl dönümü vesilesiyle yayımladığı mesajında, anlaşmanın, İran'ın nükleer kapasitesinin düzenlenmesi ve olası çatışmaların önüne geçmesi bakımından "başarılı" olduğunu vurguladı.

Obama'nın İran'la nükleer anlaşmanın 1. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak anlaşmanın sonuçlarının "başarılı" olduğunu belirtti.

"Geçen bir yılda İran anlaşması, İran'ın nükleer programının etkisiz hale getirilmesi, olası çatışmaların önüne geçmesi ve bizi daha güvenli kılması bakımından başarılı olmuştur" ifadelerini kullanan Obama, İran'ın taahhütlerine bağlı kaldığını vurguladı.

İran'ın elindeki zenginleştirilmiş uranyumunun yüzde 98'ini ülke dışına çıkardığını ve santrifüjlarının üçte ikisini boşalttığını kaydeden Obama, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA) tüm bu süreçleri yakından takip ettiğini belirtti.

"Bu çabalar sonucunda İran'ın nükleer silaha giden yolları kapanmıştır" ifadelerini kullanan Obama, ABD'nin de anlaşmaya bağlı taahhütlerini yerine getirerek nükleerle ilgili yaptırımları kaldırdığını kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Fransa'nın başkenti Paris'teki temasları sırasında konuya ilişkin mesaj yayımladı. Mesajında birçok insanın, anlaşmanın verimsiz olduğunu düşünmekle yanıldığını savunan Kerry, "Anlaşma ile ABD ve dünya daha güvenli bir yer oldu" dedi.

İran'la nükleer anlaşmanın sınırlarının belli olduğunu kaydeden Kerry, ABD ile İran arasında hala birçok konuda anlaşmazlık bulunduğunu da belirtti.

ABD yönetimi İran'la nükleer anlaşmanın her bakımdan başarılı olduğunu savunsa da geçen aylarda Tahran yönetimi, ABD bankalarının gerekli finansal para akışına izin vermeyerek İran'ı engelledikleri şikayetini uluslararası kamuoyu önünde dile getirmişti.

ABD yönetimi ise İran'a yaptırımı devam eden bazı ekonomik ambargoların, nükleer anlaşma kapsamı dışında olduğu için sürdürüldüğünü savunmuştu.

İran'la nükleer anlaşma, 14 Temmuz 2015 tarihinde P5+1 ülkeleri olarak da nitelendirilen ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Çin, Rusya ve AB'nin katılımıyla Viyana'da imzalanmıştı.