İran Dışişleri Bakanı Zarif, Lüksemburglu Mevkidaşı Asselborn ile Görüştü

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Suriye'de askeri çözümü talep edenlerin, bugün gelinen noktada gerçekleri görmeleri gerektiğini söyledi.

Zarif, Lüksemburglu mevkidaşı Jean Asselborn ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Suriye'deki son durum hakkında, "Bizler başından beri, Suriye'deki durumdan tek çıkış yolunun, Suriye halkına kendi geleceklerini seçme hakkının verilmesi olduğuna inandık. Seçim sandıkları, bir ülkenin geleceğinin halk tarafından belirlenmesi için en iyi yoldur. Suriye'de askeri çözümü talep edenler, bugün gelinen noktada gerçekleri görmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın Suriye krizinin en kısa zamanda çözüme kavuşması için yardıma hazır olduğunu belirten Zarif, "Maalesef çözümü, terör ve şiddet yolu ile Suriye halkının taleplerine ulaşmalarını engelleyen bazı grupları desteklemek suretiyle askeri müdahalede görenlerin, bir kez daha gerçekleri gözden geçirmeleri gerekmektedir" diye konuştu.

Suriyeli mültecilerin Lübnan'da oy verirken maruz kaldıkları duruma işaret eden Zarif, "Neden Suriye halkının kendi kararlarını vermelerine engel olunuyor? Neden Suriye'nin geleceği hakkında önyargılı olunduğunu ve Suriye halkının kendi başına çözümü getirmesine izin verilmediğini söyleyin. Eğer insan haklarının ciddi bir şekilde desteklenmesini istiyorsanız, ona bir araç olarak değil hedef olarak yaklaşmak zorundasınız" dedi.

Zarif, Suriye'de uzlaşma sürecinin devam etmesi ve Suriye'nin geleceğine ümit bağlayan tüm tarafların siyasi bir çözüm yolu ile ülkenin kaderinin belirlenmesinde rol oynaması gerektiğine inandıklarını belirtti.

İran Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği ve ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımların insan hakları söylemleri ile çelişip çelişmediğine ilişkin soruyu Zarif, "İnsanları ilaçtan yoksun bırakmanın insan hakları ve yaşam hakkı ihlali olduğuna dikkat etmeliyiz. İnsan hakları konusunda seçici davranamazsınız. İnsanları gıda ve ilaç hakkından, kendi paraları ile ilaç satın alma hakkından mahrum etmek uluslararası mercilerde soruşturulması gereken geniş, sistematik ve ciddi bir insan hakları ihlalidir" şeklinde cevapladı.

İran ile Lüksemburg'un bankacılık, yatırım, mühendislik, teknik, özel sektör, petrol, doğalgaz ve petrokimya gibi birçok alanda işbirliği içerisinde olduklarını belirten Zarif, "Dünyada özellikle banka sektörü ve yatırım alanlarında önemli bir yere sahip olan Lüksemburg'un, gelecekte İran'da yatırımda etkili ve önemli bir yere sahip olmasını umuyoruz" dedi.

AB, İran ile nükleer anlaşma sağlanması için büyük bir dayanışma içerisinde-

AB'nin İran ile nükleer anlaşma sağlanması için büyük bir dayanışma içerisinde olduğunu söyleyen Lüksemburg Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Asselborn, "20 Haziran'da nihai bir sonuca ulaşacağımızı umuyorum, bu önemli bir tarih" ifadesini kullandı.

"İran ve AB ilişkileri başka sonuçlar doğurmalıdır ve yaptırımlarla sonuçlanmamalıdır" diyen Asselborn, yaptırımlardan yana olmadıklarını söyledi.

Geçen 10 yıl içerisinde AB ile İran arasındaki gergin ilişkilerin ardından işbirliğinde yeni bir döneme geçildiğine şahit olunduğunu ifade eden Asselborn, "İki taraf arasında güven ortamı oluşturulmalıdır. Elbette bu ortam İran'ın uranyum zenginleştirme konusundaki taahhütlerine sadık kalmasıyla bir nebze oluştu. AB de taahhütlerini yerine getirerek yaptırımları azalttı ve bu doğrultuda ilk adım atılmış oldu" açıklamasında bulundu.

Zarif ile insan hakları konusunda genişçe görüştüklerini belirten Asselborn, "Ben insan hakları uzmanı değilim ve burada bu konuda ders verme niyetinde değilim. İfade ve basın özgürlüğü önemsenmelidir ama bu konunun AB tarafından İran'a dayatılması mümkün değildir. Biz sadece İran toplumunu bu doğrultuda ileriye dönük adımlar atmaya teşvik edebiliriz" dedi.

Asselborn, AB ve batının yaptırımlarla İran halkının ilaç ve gıda teminini engelleyerek insan hakları konusunda çifte standart uyguladığına ilişkin soru üzerine, "Bunlar oldukça karmaşık sorular. Biz yaptırım yanlısı değiliz. Yaptırımların çoğu vatandaşları etkiliyor. İran'da halkla sohbet etme imkanı bulduğumda bu yaptırımların ortadan kaldırılması için çabalamamız gerektiğini anladım" diye konuştu.

Yaptırımlar ile insan hakları konusunun bir arada ele alınmaması gerektiğini ifade eden Asselborn, şöyle devam etti:

"Demokrasi seçimlerle başlar ve İran'ı gerçekleştirilen son seçimlerden dolayı tebrik etmeliyiz. Ancak seçim düzenlemek demokrasi için yeterli değildir. İnsan haklarından söz ettiğimizde bu konuya dikkat etmeliyiz. Ülkenizde misafir olarak bulunuyorum ve yanlış anlaşılmaların meydana gelmesini istemiyorum ama insan haklarından bahsettiğinizde bu, idam cezasının kaldırılmasını içerir, İran'da ve bazı başka ülkelerde kadınların kurban edildiği taşlama cezasını içerir. Eğer uluslararası toplumda soruna yol açan bu düğümler çözülürse toplum daha da gelişecektir." - İran