İngiltere'nin Terör ve Aşırılıkla Mücadele Çalışmaları
Bağımsız terör yasaları gözlemcisi David Anderson, İngiliz hükümetinin ülkedeki terör ve aşırılıkla mücadele çalışmaları kapsamında yürüttüğü "Prevent" uygulamasının düzgün ve bağımsız bir incelemeye tabi tutulması için İngiliz hükümetine çağrıda bulundu.
Bağımsız terör yasaları gözlemcisi David Anderson, İngiliz hükümetinin ülkedeki terör ve aşırılıkla mücadele çalışmaları kapsamında yürüttüğü "Prevent" uygulamasının düzgün ve bağımsız bir incelemeye tabi tutulması için İngiliz hükümetine çağrıda bulundu.
Londra merkezli Britanya Müslüman Konseyi (MCB), "Aşırılık ve Terörle Mücadele: İngiliz Müslümanlar İçin Terörizm Konusunda Ulusal Toplum Konferansı" başlıklı bir etkinlik düzenledi.
İngiliz hükümetinin geçen ay açıkladığı yeni aşırılıkla mücadele stratejisinin ele alındığı konferansa İngiltere'deki Müslüman toplumların temsilcilerinin yanı sıra İngiliz Parlamentosu İçişleri Komisyonu Başkanı Keith Vaz, Londra Polis Servisi'nden 2013 yılında emekli olan Müslüman emekli başkomiser Dal Babu ve İngiliz hükümetinin, güvenlik güçlerinin suçlular ve teröristleri takip edebilmesi için ne tür bilgileri toplayabileceğinin araştırılması kapsamında görevlendirdiği bağımsız terör yasaları gözlemcisi David Anderson katıldı.
Konferansta konuşan MCB Genel Sekreteri Shuja Shafi, Birleşik Krallık'taki Müslüman toplumun, terörizme karşı bir araya gelerek, birlikte ayakta durduğunu ifade etti.
Shafi, terör örgütü DAEŞ'e katılmayı arzuladıkları için Suriye ve Irak'a seyahat eden bazı kişilerden ötürü, İngiliz Müslüman ailelerin parçalandığını vurgulayarak, "Herhangi bir stratejinin etkili olması için, doğru yaklaşımın seçilmesi, topluluklara kulak verilmesi çok önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Konferans çerçevesinde Anadolu Ajansı muhabirine konuşan İngiliz Parlamentosu'nun İçişleri Komisyonu Başkanı ve ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin milletvekili Keith Vaz da Müslüman toplumun yaşadıkları sorunlara, somut çözümlerle yaklaşmaları gerektiği tavsiyesinde bulunarak, "Tüm diğer topluluklar gibi Müslüman topluma da saygı duyulmalı. (İngiliz Müslümanlara) Saygıyla kulak verilmeli ve hükümetin en üst seviyeleriyle iletişime geçmeliler" dedi.
Terör yasaları uzmanı David Anderson da hükümetin "Prevent" isimli uygulamasına değinerek, bunun çok hassas bir program olduğunu vurguladı.
Anderson, "Bu uygulamanın birçok bireyin yaşamı üzerinde etkisi var. Program hükümet tarafından uygulanıyor ancak hükümet bu konuda her zaman doğru cevapları elde edemiyor. Uygulama, düzgün ve bağımsız bir incelemeye tabi tutulmalı. Eğer bağımsız olarak incelenirse, programın daha kuvvetli olacağını düşünüyorum" dedi.
"Prevent" uygulaması
Terör ve aşırıcılıkla mücadele çalışmaları kapsamında İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen, "Prevent" isimli uygulamayla, bireylerin terör bağlantılı eylemlere katılımının engellenmesi hedefleniyor.
"Prevent" programı mevcut halde, yerel yönetim, eğitim, sağlık, cezaevi ve dernekler gibi radikalleşme riski altındaki kuruluş ve sektörlerde uygulanırken, program kapsamında aşırıcılığa yönelik eğilim gösterenlerin tespiti ve aşırıcılığın önünün kesilmesi için 130 bin kişi eğitilmişti.
İngiliz hükümeti, yıllık 40 milyon sterlinlik bütçesi olan "Prevent" stratejisinin sadece İslamiyetle bağlantılı değil, tüm terörizm çeşitleriyle mücadele için oluşturulduğunu savunsa da Birleşik Krallık'ta daha çok Müslümanların bu stratejiyle mercek altına alındığı biliniyor.
Birleşik Krallık'ta yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor. Bu sayının 2030 yılına kadar 5,5 milyona ulaşması öngörülüyor.