İngiltere'de Ünlü Türk İşadamına 'Milliyetçi' Suçlaması
Londra'nın tanınmış hayırsever Türk işadamlarından, 'Sofra' restorantlar zincirinin sahibi Hüseyin Özer, eski bir işçisinin 'milliyetçi' suçlaması üzerine yargılanıyor.
Londra'nın tanınmış hayırsever Türk işadamlarından, 'Sofra' restorantlar zincirinin sahibi Hüseyin Özer, eski bir işçisinin 'milliyetçi' suçlaması üzerine yargılanıyor.
Hüseyin Özer, Sofra restoranlarında yaklaşık 10 yıl ahçılık yapan eski bir çalışanının kendisini 'milliyetçi' olmakla suçlayarak mahkemeye başvurduğunu açıkladı.
Özer, hakkındaki iddialarla ilgili şöyle konuştu:
'Son 9 aydır 'milliyetçilik' suçlamasıyla yargı önündeyim. Benim 'milliyetçi' olduğum söyleniyor. Mahkeme hakimi, davacıya 'Nederen anladın" diye soruyor. O da, televizyon, radyo ve gazetelerdeki konuşmalarından anladım, 'bu adam milliyetçi' diyor' dedi.
'KENDİSİ YAPAMAZ, ARKASINDA BİRİLERİ VAR'
Hakkında davacı olan kişinin yaklaşık 10 yıl yanında çalışan bir ahçı olduğunu vurgulayan Özer, 'Yanımızda çalışan efendi bir elemanımızdı. 'Ben bu milliyeçinin yanında çalışamam. Kendisinden davacıyım' diyor. Daha önce aramızda hiç problem olmamıştı. Birden bire böyle birşey ortaya çıktı. İşin aslı şu: birilerine 20 bin sterlin kaptırmış. Ondan sonra o parayı almışlar ve geri vermişler. Fakat belli ki ona görev vermişler. Bu arkadaşımız, böyle bir iftira atacak ve dava açacak yeteneğe, güce sahip değil. Arkasında başka bir güç olduğuna eminim. Sadece bununla kalmıyor, bir dava daha açmaya hazırlanıyorlar. Bakalım bu dava nasıl gelişecek. İngiltere mahkemelerini nasıl ikna ettiklerini de anlamakta zorlanıyorum. Yıllardan beri bu tür şeylerle uğraşıyorum burada' dedi.
'PARA İÇİN YAPIYORLAR'
Özer, şöyle devam etti:
'Ama bu kişiler, bu tür işleri organize edecek insanlar değiller. Buna benzer bir kaç davam daha oldu ve çok şükür Allah'a hepsini başarıyla atlattık. Kısmet olursa bitiririz ve umarım bir daha böyle şeylerle karşılaşmayız. Sanırım daha önce 'milliyetçilikten' yargılanmak kimseye kısmet olmamıştır. Beni dava eden arkadaşların hiç birine kızmadım. Her gördüğümde ellerini sıktım. Şimdi lokantamda yemek yiyorlar. Bazıları para kopartmak için bu işleri yapıyor. '
İFTİRA VE TEHDİTLER BİTMİYOR
Bir dönem El Kaide üyesi olmakla suçlandığını söyleyen Özer, 'Yetmedi El Kaide üyesi olmakla suçlandım. İngiliz dedektifler beni alıp götürmedi ancak bir iki sene peşimde dolaştılar. Geçen hafta bir dedektif ile görüştük. Bir daha araştırma yapıyormuş. Web sitelerinde 'Ergenekoncu' yaptılar beni. Bir iftira daha attılar. O da sözde bir bayan elemanı dövmüşüm. Eğer bu doğru olsaydı, direk hapisteydim şimdi. İlginç olan ise davacı arkadaşımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Yani Türk, Türk'ü dava ediyor. Bende Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Sadece benden değil, yanımızda çalışan diğer 20 personelden de davacı olmuş. Onlarında isimlerini yazmış. Mahkemede şahit olarak yazılan personelde 'milliyetçi' olarak suçlanıyor. Şimdi benimle birlikte onlarda yargı önünde. 200 personelimiz var. Bunların yüzde 10'unundan davacı olmuş. 3 günlük bir dava diye diye düşündük, ancak 9 aydır devam ediyor' dedi.
20 yıl önce de işçilerinin 2 yıllık maaşını ödemediği yalanıyla mahkemelik olduğunu kaydeden Özer, ' Hakkımda dava açmışlar ve iflasımı istemişler. Mahkeme kağıdı geldi bana ve ertesi gün saat 10. 00'a kadar para yatırılması gerekiyor. Bizim banka, maaşlarımızı yatırdığımızı bildiği için parayı yatırmış. Biz de temyize gittik. Hiç biri temyize gelmedi. Çünkü iftira olduğu için suç sayılıyor. Eğer gelmiş olsalardı hepsi tutuklanabilirdi' diye konuştu.
'MÜŞTERİLERİ ZEHİRLEMEK İSTEDİLER'
Özer, şöyle devam etti:
'12-13 sene önce de çok ciddi bir şey daha olmuştu. O zamanlar 20 tane dükkanım vardı. Yanımda çalışan muhasebecimiz ve müdürümüz, bir Cumartesi sabahı beni ofisime çağırdılar ve dükkanlarımınz yüzde 30'unu mafyaya vermemi istediler. Öteki iflastan kurtulduğumu ancak bundan kurtuluş yok diyerek tehdit ettiler. Muhasebecim söylüyor, müdürüm de başında sessizce duruyor. 'Bu çok iyi bir fikir. Bende biraz dinlenmiş olurum' dedim ve sonra hepsini toptan sattım. Çünkü müşterileri zehirlemeye başlamışlardı. Paket yemek servisi yaptığımız kafeteryalardaki yemeklerin içinde cam parçası, sigara ve akla hayale gelmez şeyle çıkıyordu. Bundan iki yıl önce de restorantlarımızın camlarını kırdılar. Üstelik bu kişiler hala yakalanmadı. '
'İNSAN AYRIMI YAPMADAN, HERKESİ SEVİYORUM'
Hakkinda açılan davalarla uğraşırken, bütün dünyadan kendisine sürekli mailler geldiğini ifade eden Özer, 'Discovery Channel'da dönen bir belgeselim var. Bu belgesel 4 senedir bütün dünyada izleniyor. İnsanlar hayran kalıyor benim hikayelerime. Bu insanlar beni seviyor ve ben de onları çok seviyorum. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir uçtan diğer ucuna bütün insanlarını, İngiltere'yi ve İngiliz insanını da çok seviyorum. Aslında bütün dünya insanlarını çok seviyorum. Bugüne kadar hiç insan ayrımı yapmadım. Buna rağmen, insan ayrımı yapmadığım halde 'milliyetçi' olmakla suçlanıyorum' diye kaydetti.