Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Muhaliflerin ikinci büyük kenti ele geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

İngiltere'de Ünlü Türk İşadamına 'ırkçılık' Suçlaması

İngiltere'de Ünlü Türk İşadamına 'ırkçılık' Suçlaması
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Londra'nın tanınmış hayırsever Türk işadamlarından, 'Sofra' restorantlar zincirinin sahibi Hüseyin Özer, eski bir işçisinin ırkçılık suçlaması üzerine yargılanmaya başlandı.

Londra'nın tanınmış hayırsever Türk işadamlarından, 'Sofra' restorantlar zincirinin sahibi Hüseyin Özer, eski bir işçisinin ırkçılık suçlaması üzerine yargılanmaya başlandı.

Hüseyin Özer, restoranlarında yaklaşık 10 yıl aşçılık yapan eski bir çalışanının kendisini ırkçı olmakla suçlayarak mahkemeye başvurduğunu açıkladı. Özer, hakkındaki iddialarla ilgili şöyle konuştu:

"Son 9 aydır 'ırkçılık' suçlamasıyla yargı önündeyim. Irkçı olduğum söyleniyor. Mahkeme hakimi, davacıya 'Nederen anladın?' diye soruyor. O da, televizyon, radyo ve gazetelerdeki konuşmalarından anladım, 'Bbu adam ırkçı' diyor. Hakkımda davacı olan kişi yaklaşık 10 yıl yanında aşçı olarak çalışan efendi bir elemanımızdı. 'Ben bu ırkçının yanında çalışamam. Kendisinden davacıyım' diyor. Daha önce aramızda hiç problem olmamıştı. Birden böyle birşey ortaya çıktı. İşin aslı şu: birilerine 20 bin sterlin kaptırmış. Ondan sonra o parayı almış ve geri vermişler. Fakat belli ki ona görev vermişler. Bu arkadaşımız, böyle bir iftira atacak ve dava açacak yeteneğe, güce sahip değil. Arkasında başka bir güç olduğuna eminim. Sadece bununla kalmıyor, bir dava daha açmaya hazırlanıyorlar. Bakalım bu dava nasıl gelişecek? İngiltere mahkemelerini nasıl ikna ettiklerini de anlamakta zorlanıyorum. Yıllardan beri bu tür şeylerle uğraşıyorum burada. "

Özer, bu kişilerin, bu tür işleri organize edemeyeceğini, buna benzer bir kaç davası daha olduğunu, hepsini başarıyla atlattıklarını anlatırken, "Kısmet olursa bitiririz ve umarım bir daha böyle şeylerle karşılaşmayız. Sanırım daha önce ırkçılıktan yargılanmak kimseye kısmet olmamıştır. Beni dava eden arkadaşların hiç birine kızmadım. Her gördüğümde ellerini sıktım. Şimdi lokantamda yemek yiyorlar. Bazıları para kopartmak için bu işleri yapıyor" diye konuştu.

"İFTİRA VE TEHDİTLER BİTMİYOR"

Bir dönem El Kaide üyesi olmakla suçlandığını söyleyen Özer, İngiliz dedektiflerin kendisini alıp götürmediğini 1-2 yıl peşinde dolaştıklarını anlatırken şöyle devam etti:

"Geçen hafta bir dedektif ile görüştük. Bir daha araştırma yapıyormuş. Web sitelerinde 'Ergenekoncu' yaptılar beni. Bir iftira daha attılar. O da sözde bir bayan elemanı dövmüşüm. Eğer bu doğru olsaydı, direk hapisteydim şimdi. İlginç olan ise davacı arkadaşımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Yani Türk, Türk'ü dava ediyor. Ben de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Sadece benden değil, yanımızda çalışan diğer 20 personelden de davacı olmuş. Onlarında isimlerini yazmış. Mahkemede şahit olarak yazılan personelde 'Irkçı' olarak suçlanıyor. Şimdi benimle birlikte onlarda yargı önünde. 200 personelimiz var. Bunların yüzde 10'unundan davacı olmuş. 3 günlük bir dava diye diye düşündük, ancak 9 aydır devam ediyor. "

İşçilerinin 20 yıl önce 2 yıllık ücreti ödemediği iddiasıyla dava açıp iflasının istendiğini kaydeden Özer, "Mahkeme kağıdı geldi bana ve ertesi gün saat 10. 00'a kadar para yatırılması gerekiyor. Bizim banka, maaşlarımızı yatırdığımızı bildiği için parayı yatırmış. Biz de temyize gittik. Hiç biri temyize gelmedi. Çünkü iftira olduğu için suç sayılıyor. Eğer gelmiş olsalardı hepsi tutuklanabilirdi" diye konuştu.

Özer, şöyle devam etti:

"12-13 sene önce de çok ciddi bir şey daha olmuştu. O zamanlar 20 tane dükkanım vardı. Yanımda çalışan muhasebecimiz ve müdürümüz, bir Cumartesi sabahı beni ofisime çağırdılar ve dükkanlarımınz yüzde 30'unu mafyaya vermemi istediler. Öteki iflastan kurtulduğumu ancak "bundan kurtuluş yok" diyerek tehdit ettiler. Muhasebecim söylüyor, müdürüm de başında sessizce duruyor. 'Bu çok iyi bir fikir. Ben de biraz dinlenmiş olurum' dedim ve sonra hepsini toptan sattım. Çünkü müşterileri zehirlemeye başlamışlardı. Paket yemek servisi yaptığımız kafeteryalardaki yemeklerin içinde cam parçası, sigara ve akla hayale gelmez şeyle çıkıyordu. Bundan 2 yıl önce de restorantlarımızın camlarını kırdılar. Üstelik bu kişiler hala yakalanmadı. "

"İNSAN AYRIMI YAPMADAN, HERKESİ SEVİYORUM"

Hakkında açılan davalarla uğraşırken, bütün dünyadan kendisine sürekli mailler geldiğini ifade eden Özer, şöyle devam etti:

"Discovery Channel'da dönen bir belgeselim var. Bu belgesel 4 yıldan bu yana bütün dünyada izleniyor. İnsanlar hayran kalıyor benim hikayelerime. Bu insanlar beni seviyor ve ben de onları çok seviyorum. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir uçtan diğer ucuna bütün insanlarını, İngiltere'yi ve İngiliz insanını da çok seviyorum. Aslında bütün dünya insanlarını çok seviyorum. Bugüne kadar hiç insan ayrımı yapmadım. Buna rağmen, insan ayrımı yapmadığım halde 'Irkçı' olmakla suçlanıyorum. "

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title