Ingev'den Türkiye'de Yaşayan Mültecilerin Çalışma Bilançosu
İnsani Gelişme Vakfı (INGEV), açıkladığı verilerde Türkiye’de yaklaşık 650 bin Suriyeli kayıtlı veya kayıtsız olarak istihdam edildiği bildirildi.
İnsani Gelişme Vakfı (INGEV), açıkladığı verilerde Türkiye'de yaklaşık 650 bin Suriyeli kayıtlı veya kayıtsız olarak istihdam edildiği bildirildi.
Açıklanan verilerde, " Suriyelilerin yüzde 31'i çalışıyor ve çoğu kayıt dışı. Çalışanların yüzde 17'si Türkiyeli işverenin yanında çalışırken, yüzde 5'i Suriyeli işverenin yanında çalışmaktadır. Yüzde 5'i de kendi hesabına çalışıyor. Suriyeli mültecilerin yüzde 50'si çalışmıyor ve iş arıyor. Suriyeli erkeklerin ise yüzde 50'si çalışmıyor, yüzde 24 ise iş arıyor. Suriyeli mülteci kadınların yüzde 8'i çalışırken yüzde 9'u ise işsiz statüsünde yer alıyor. Suriyeli kadınların yüzde 73'ü ne çalışıyor ne de iş arıyor. Suriyeliler arasında istihdam alanında yüzde 98 düzensizlik mevcut" denildi.
İNGEV' in İPM işbirliği ile düzenlediği ve UNCHR tarafından desteklenen ActHuman Sosyal Kapsama İnisiyatifi Suriyelilerin Türkiye ekonomisine katkısını masaya yatırdı. Bir dizi araştırma ve çalıştaya bağlı olarak yürütülen incelemeler istanbul'da yapılan konferansla son halini aldı.
Yapılan araştırmalar ve ortaya çıkan rakamsal verilerde, Türkiye'de yabancı sermaye statüsü ile kurulan 8 bin 100 Suriyeli şirket bulurken genellikle küçük ve orta ölçekli işletme boyutunda olan bu şirketlerde ortalama 9 kişi istihdam edildiği öğrenildi.
Yapılan açıklamada, "100 bine yakın Suriyeli kendi adlarına informal olarak çalışma durumundalar. Halen çalışma izni olan Suriyeli sayısı 20 bini geçmiyor. Ancak fiili çalışan sayısı çok daha yüksek. Çalışanların yaklaşık dörtte biri Suriyeli işveren yanında çalışırken, dörtte üçünü Türkiyeli işverenler istihdam ediyor.
Türkiye'de sayıları 3.5 milyonu bulan Suriyelilerin yüzde 64'ünün geleceğe umutla baktığını, yüzde 52'sinin ise geleceğini Türkiye'de gördüğünü gösterirken, kayıt dışı, ucuz işgücü olarak çalıştırılan Suriyelilerin günlük satın alma gücünün ise 2 doların altında olduğu gerçeğini ortaya koydu. Suriyeli mülteci bir ailenin gıda, içecek, kişisel temizlik gibi kalemlerin dahil olduğu aylık hane tüketim harcaması 867 Türk Lirası olduğu varsayılırsa kişi başı harcaması ise 140 TL. Yani Suriyeli mültecilerin günlük kişi başı satın alma gücü günlük 2 doların altında, sadece 1.33 dolar (yaklaşık 4.6 lira). Suriyelilerin yüzde 70'i ise çalışma koşullarım buradaki halka göre çok daha kötü diyor" ifadeleri yer aldı.
Suriyelilerin hane halkı büyüklüğüyse Türk ailelerin neredeyse iki katı olduğu açıklandı. Araştırma, 27 Nisan-20 Mayıs 2017 arası mülteci nüfusunun yüzde 79'unu barındıran 10 ilde ( İstanbul, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep, Adana, Mersin, Kilis, Mardin, Bursa, İzmir) yaklaşık bin 300 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirildi. İNGEV Başkanı Vural Çakır, araştırmaya göre kamp dışında yaşayan Suriyelilerin yaklaşık yüzde 90'ı kayıtlı olduğunu, Doğu şehirlerinde geçici kimliği olanların oranının yüzde 93, Güney'de yüzde 90, Batı'daysa bu oranın yüzde 84 civarında olduğunu söyledi.
Suriyeliler vatandaşlık istiyor mu ?
Araştırmaya göre Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin yüzde 74'ü Türk vatandaşlığı istediği söylendi. Bu oran 15-17 yaş grubunda yüzde 80'e kadar çıkarken, Suriyelilerin yüzde 52'si kendinin ve ailesinin geleceğini Türkiye'de görüyor. Yaklaşık yüzde 45'i ise "Suriyeli olduğum için buradaki halk beni dışlıyor" diyor. "İmkanım olsa bir Avrupa ülkesine taşınmak istiyorum" diyenlerin oranı yüzde 42 olarak belirlendi.
"kesinlikle istemem" diyenlerse yüzde 44 gibi önemli bir kesim olduğu açıklandı.
"Çocuklarımın Türkiye'de hayatına devam etmesini istiyorum" diyenlerin oranı yüzde 52 iken, "Geleceğe umutla bakıyorum" diyenlerin oranıysa yüzde 64 olarak şekillendi.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri de Suriyeli mültecilerin ortalama hane halkı büyüklüğünün Türkiye hane halkı büyüklüğünün (3.5 kişi) neredeyse iki katı oranında, yaklaşık 6.2 kişi olmasıdır.
Araştırmaya göre Türkiye'de kişisel hesabı olan Suriyeli mültecilerin oranı sadece yüzde 4.
Bir bankaya ait kredi kartı olanların oranıysa yüzde 2'den daha az. Vural Çakır, "Suriyeli mültecilerin tamamına yakını finansal sistemin dışında kalıyor. Oysa mülteci girişimciliği önemli bir konu. Suriye vatandaşlarının bankada hesap açması için tek başına geçici koruma kimliği yeterli değil, ikamet belgesinin bulunması da gerekiyor. Mültecilerin finansal dışlanmışlığının giderilmesi gerekli" diye konuştu.
Bu girişimlerin Türkiye ekonomisine, istihdamına ve özellikle Arap ülkeleri başta olmak üzere ihracatına katkılarının artırılması önemli bir konu. Bu sayede, Türkiye'nin bu insani sorun karşısında üslendiği büyük maddi ve manevi sorumluluğa Suriyeli girişimcilerin katkısı da alınmış olabilecek. Konferans boyunca süren arayışlarda hem mevzuat açısından ve hem de iş dünyası örgütleri açısından yapılabilecekler tartışıldı. Ayrıca, Avrupa'da Türk girişimciliğinin nasıl geliştiği ve ilgili ülkelerin buna nasıl yaklaştığı da değerlendirildi. Konferans sonucunda oluşacak sosyal politika önerileri kamu ve özel sektörde karar vericilerle paylaşıldı. - GAZİANTEP