İmamoğlu: Depremde hayat kurtaran karbon elyaf yöntemini İstanbul'da uygulayacağız
Kahramanmaraş merkezli iki depremin en büyük yıkımı yaşattığı Hatay'da çadırkentteki vatandaşlarla bir araya gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, olası İstanbul depremine yönelik alınacak tedbirlerle ilgili de konuştu. Antakya'da karbon elyaf yöntemiyle güçlendirmesi yapılan ve geçirdiği üç depremde de yıkılmayan binayı inceleyen İmamoğlu, bu modeli İstanbul'da da uygulayacaklarını aktardı
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından can kaybının ve yıkımın en fazla yaşandığı şehirlerin başında gelen Hatay'a giderek çalışmalara katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir haftayı aşkın süredir buradaki yardım faaliyetlerini yönetiyor.
DEPREMZEDELERLE BİR ARAYA GELDİ
İmamoğlu, başta bir numaralı eksik olarak nitelendirilen çadır olmak üzere çeşitli malzemelerin bölgeye ulaşmasına nezaret ediyor. Dün de İskenderun'daki koordinasyon toplantısının ardından Beylikdüzü Belediyesi'nin kurduğu çadırkentte depremzede vatandaşlarla bir araya geldi, onların sorunlarını dinledi.
"25 YIL KENTSEL DÖNÜŞÜM AÇISINDAN BOŞA HARCANDI"
Bu sırada Karar gazetesi yazarları Mustafa Karaalioğlu ve Yusuf Ziya Cömert'in sorularını yanıtlayan İmamoğlu, megakentte dönüşümü yapılamadığı için depreme dayanıksız olduğu belirlenen binaların güçlendirilmesi için yeni projesini açıkladı; "25 yıl kentsel dönüşüm açısından boşa harcandı. Bu hızla devam edilirse de 100 yılda ancak tamamlanabilir. O yüzden İstanbul'da olası bir depremde yıkılacağı kesin olan binalarda insanlarımızı kaybetmemek için acilen karbon elyaf yöntemiyle koruma sistemine geçiyoruz."
AYAKTA KALAN BİNANIN SIRRI
Geçtiğimiz günlerde Antakya Sümerler Mahallesi Belediye Kooperatif Evleri'nde karbon elyaf yöntemiyle güçlendirildiği için üç kez arka arkaya yaşanan şiddetli depreme rağmen ayakta binayı incelemişti. Etrafındaki benzer binalar yıkılırken ayakta kalan yapının 'sırrı', 13 yıl önce 'karbon lifli polimerle' yapılan güçlendirme çalışmasıydı.
"KARBON ELYAF YÖNTEMİNİ İSTANBULLARIN HİZMETİNE SUNACAĞIZ"
İmamoğlu, bu konudaki çalışmalara hız vererek, İstanbul'da kentsel dönüşümü yapılamadığı için herhangi bir depremde enkaza dönüşme riski taşıyan binalarda bir an önce bu güçlendirmenin yapılması için düğmeye bastı. Halen birçok binada uygulanmakta olan yöntemin yaygınlaşması için de yeni model geliştireceklerini belirten İmamoğlu şunları söyledi; "Kaybedilen 25 yıl için içimiz yanıyor. Daha fazla beklemek ölüme davetiye çıkarmak demektir. O yüzden bir an önce karbon elyaf yöntemini İstanbulluların hizmetine sunacağız. Bunun için karbon elyafla güçlendirilecek binaların maliyeti için vatandaşa destek vereceğiz. Güçlendirme bedelini belediye olarak biz ödeyeceğiz, İstanbullular da bunu 3 yıla yayılan taksitlerle geri ödeyecekler. Böylelikle dayanıksız binaların en azından ayakta kalmasını ve ölüm riskinin azalmasını sağlayacağız."
"KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİMİZİ DEVREYE SOKACAĞIZ"
İmamoğlu ayrıca, şu anda yetersiz olan karbon elyaf üretim ve uygulama kapasitesini de ilk etapta beş katına çıkarılacağını belirterek "Vakit kaybetmeden bütün riskli binaları depreme dayanıklı hale getireceğiz. Bir yandan kentsel dönüşüm projelerimizi devreye sokacağız" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, yeni projenin hafta sonu İstanbullulara açıklanacağını da sözlerine ekledi.
KARBON ELYAF YÖNTEMİ NEDİR?
Karbon elyaf; metallere oranla, gerilmeye karşı çok daha sağlam, mukavemeti yüksek ve hafif bir malzeme. Yüzde 95'ten fazlası karbon atomlarından oluşan, insan saçından daha ince filamentler halinde hazırlanıyor. Uygulanacak malzeme, 3000, 6000, 12000, 24000 gibi sayıda değişen filamentten oluşan iplikler şeklinde üretiliyor. Ardından bu iplikler dokunarak 1 mm'den daha ince kumaş haline getiriliyor. Karbon fiberin yapısı, çelikten 5 kat daha hafif olmasına rağmen, gerilmeye karşı çelikten daha dayanıklı olarak biliniyor.
İplik yumuşaklığında olan lifler kolayca istenilen şekle getirilerek kolon, kiriş gibi uygulama yapılan yüzeylere epoksi reçine ile yapıştırılıyor. Bu yöntemin uygulandığı depreme dayanıksız binaların ayakta kaldığı ve ölümle sonuçlanan vakaların önlendiği belirtiliyor.