İmamoğlu: "Deprem ve Dönüşüm, Seçim Konusu Yapılmamalı. Seçimden Sonra Kim Yönetecekse O Devam Ettirsin"
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, depremlerin ve dönüşümün genel seçim konusu yapılmaması gerektiğini belirterek, “Bu işin seçim takvimiyle ilgisi yoktur. O bakımdan bugün doğru bir karar alalım. Seçimden sonra kim yönetecekse o devam ettirsin” dedi. Kurumların bir araya gelerek her gün yüzlerce konutu dönüştürebileceklerine de vurgu yapan İmamoğlu, “Bu şekilde baktığımızda inanın her gün onlarca, yüzlerce binanın yenilenmesine katkı sunan, onun altına imza atan insanlar oluruz. İstanbul’umuzun buna çok acil ihtiyacı var. 24 seneyi ne yazık ki rölantide geçirdik, şimdi gaza basmalıyız” diye konuştu.
Haber: OKTAY YILDIRIM - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, depremlerin ve dönüşümün genel seçim konusu yapılmaması gerektiğini belirterek, "Bu işin seçim takvimiyle ilgisi yoktur. O bakımdan bugün doğru bir karar alalım. Seçimden sonra kim yönetecekse o devam ettirsin" dedi. Kurumların bir araya gelerek her gün yüzlerce konutu dönüştürebileceklerine de vurgu yapan İmamoğlu, "Bu şekilde baktığımızda inanın her gün onlarca, yüzlerce binanın yenilenmesine katkı sunan, onun altına imza atan insanlar oluruz. İstanbul'umuzun buna çok acil ihtiyacı var. 24 seneyi ne yazık ki rölantide geçirdik, şimdi gaza basmalıyız" diye konuştu.
İBB Şehircilik Grubu şirketleri KİPTAŞ, İstanbul İmar AŞ ve BİMTAŞ tarafından kurulan "İstanbul Yenileniyor" platformu, tek yapı dönüştürme projesine Kadıköy'de yapımı 1967 yılına uzanan Ferah Apartmanı ile devam etti. 20 Nisan 2021'de riskli yapı ilan edilen, 18 bağımsız birimli bina bugün; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt ile hak sahiplerinin katılımıyla yıkıldı.
Apartmanın yıkım işleminden önce gazetecilere açıklama yapan İmamoğlu, depremlerde yıkıma neden olan Adana'ya ve Hatay'a tekrar gideceklerini söyledi. İmamoğlu, şöyle konuştu:
"VATANDAŞLARIMIZIN BU SÜRECE DUYARLI OLMASI ŞART: İstanbul'un her binasını dönüştürmek için azami gayret içerisindeyiz. Vatandaşlarımız uzlaşamaz, bu süreci uzatır ise var olan tehdide karşı inanılmaz derecede tedbirsiz davranmış olurlar. Çünkü, depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz. İnsanlarımızı tehdit eden binalarda oturmak, -Allah korusun- kendini ölüme bırakmak demektir. Burada bile uzlaşı zamanı, iki yıl gibi bir sürede süreç olgunlaştı. Vatandaşlarımızın en üst seviyede bu sürece duyarlı olması şart. Yani mali beklentiler ve bunun gibi birtakım hususlar üzerinden süreci uzatmak gerçekten büyük bir tehdittir. Anlaşma zeminini en üst seviyeye taşıma konusunda ben bütün İstanbullu hemşerilerimi sorumluluğa davet ediyorum.
BU İŞİN SEÇİM TAKVİMİYLE İLGİSİ YOK: Güvenli konuta geçiş için el birliğiyle konuya eğilmek gerekiyor. Niçin bir arada çalışmamız gerektiğini, niçin bu kararların en hızlı şekilde sonuca evirilmesi gerektiğini; planlamasından alınacak birtakım mali imkanların sunulmasına, bazı yönetmelik konularının tek bir çatı altında yönetilmesinden bütün kurum, kuruluş ve STK'ları, şahısları tek çatı altında toplanmasına varana kadar deprem konseyi tarifimiz tam da zamanı kısaltmak, hızlandırmaya dönük bir adımdır. Buradan tekrar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere bütün ilgili bakanlıklara hala çağrı yapıyorum. Bakın, demiyorum iki ay sonra seçim var. 'Biz çözeceğiz' demiyorum. Çağrı yapıyorum çünkü bunun bugünü, yarını yok. Bunun seçimi vesairesi de yok. Bir seçim vaadi sahası asla değil. Bugün bir araya mı gelelim; buyurun, gelelim. Buyurun, konuşalım. Aksaklıklar ne? Çağırın, koşa koşa gelelim. İstanbul'da yapalım. Seçim vaadi meselesi değildir. Bu işin seçim takvimiyle ilgisi yoktur. O bakımdan bugün bir doğru karar alalım. Seçimden sonra kim yönetecekse o devam ettirsin.
KİRALIK KONUTTA TEDBİR ŞART: Ekonomik koşullar ve yüksek kiraların var ettiği sorunlar nedeniyle sağlam olmayan yapıda kimsenin oturmaması gerekiyor. Her binada oturmayı mutlaka kendilerine çözüm olarak görmesinler. İstanbul'un bir konut politikasına ihtiyacı var. İstanbul'un bir kiralık konut noktasında birtakım tedbir almalara ihtiyacı var. Bunlarla ilgili konut politikalarımız var. Çürük binayı yani ağır hasar almaya dönük tehdidi olan bir binayı hiç kimsenin kiraya verebilme hakkı olamaz. Bunu da engelleyici öneriler vardır. İşte bütün bunları bir masada konuşalım arzusundayız.
BAKANLIĞIN KİRA YARDIMI BİR ŞEY İFADE ETMİYOR: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın depremden sonra kira desteğinde iyileştirmeye gittiğini söylemek istiyorum. İstanbul'da gelirin yok ise bir evin, bakanlığın bin 500 lira olan kira yardımıyla bulunması mümkün değil. Şu anda en ucuz ev onun 5- 6 katı. Böyle bir ortamda biz bu süreci destekleyelim dedik ve neredeyse bunun 3 katı bir rakamı belirleyerek meclise sunduk. 4 bin 500 lira kira yardımını meclisimize sunduk. Dün itibarıyla 3 bin 500 lira bir karar açıklandı bakanlık tarafından. Sevindiricidir, değerlidir. Teşekkür ediyoruz ama İstanbul için bu bile bir şey ifade etmiyor. Biz 4 bin 500 lirayı aralık ayında sunmuştuk. Ortada deprem yoktu. Bunları depremden sonra düşünmemeliyiz. Yani bin 500 liranın bu şehirde hiçbir şey ifade etmediğini, bir buçuk senedir biliyoruz. Bin 150'den bin 500 liraya çıkartıldı yaklaşık 1,5 sene önce. Pragmatik bir şekilde yenilemeli ve sürece katkı sunmalıyız. Bunu, İstanbul'daki Deprem Konseyi'nde düşüneceğiz. Bakanlık da orada, vatandaş da orada, kurumlar da orada. Buna bu şekilde baktığımızda inanın her gün onlarca, yüzlerce binanın yenilenmesine katkı sunan, onun altına imza atan insanlar oluruz. İstanbul'umuzun buna çok acil ihtiyacı var. 24 seneyi ne yazık ki rölantide geçirdik, şimdi gaza basmalıyız."
ALİ KURT: BU PROJELERİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, riskli yapı sahiplerine inşaat maliyeti ile evlerini yenileme vaadini yineledi. Kurt, şunları söyledi:
"Bu kapsamda mahalle aralarına da girmeyi taahhüt etmiştik. Bu proje de onlardan biri. Tek blok ya da çoklu blok bizim için fark etmez. Riskli yapılardaki eğer uzlaşıyorsa biz kendilerine inşaat maliyetine bir çözüm buluyoruz. Şu anda yıkacağımız yapılardan biri de onlarda biri. Geçen hafta Kadıköy'de başka bir yapı yıkmıştık. Bugün burada başka bir yapı yıkıyoruz. Şu an aynı anda Şişli'de başka bir tek yapı mahalle arasında yıkılıyor. Bu projelerimiz artarak devam edecek. Uzlaştığımız ve sonuçlandırdığımız ama bürokratik süreçleri de devam eden 8 tane proje, peyderpey kamuoyuyla paylaşacağız.
"BU YAPI YIKILSAYDI MARMARAY'I KULLANAMAZDINIZ"
Yapı bazında baktığımızda buranın çok stratejik önemi var. Marmaray'ın hemen yanında olan bir riskli yapı. Burasının riskli yapı ilan edilmesinden bugüne kadar geçen süre tam 2 yıl. Burayı, vatandaşlarla uzlaşma süresi, bürokrasi, burada kira ödemeyen ama 'Kiracıyım' diye yürütmeyi durdurma alan vatandaşı tahliye etmemiz için 2 aylık bir zaman kaybı süreçlerinden sonra ancak yıkabiliyoruz. En büyük motivasyonumuz, afetten önce bunu yıkıyor olmamız. Bu yapı Allah korusun yıkılsaydı, Marmaray'ı kullanamazdınız olası bir afetten sonra. Çünkü, hemen komşusu. Bir şekilde toplumda farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz, çözüm de üretmeye çalışıyoruz insanlarımıza. Maliyet artışları gerçekten vatandaşın belini büküyor, bizim de sahada aktif iş yapmamıza en büyük engel ama bir şekilde motiveyiz, bir şekilde bu işe bir çözüm bulacağız. Bunun sırasında olan yapıların birçoğu eski yapılar. Birazdan yıkama başladığımızda siz de göreceksiniz. Burada yaptığımız bir icraat, bölgeye su damlası gibi yayılmasına neden oluyor. Şimdi bunu gören komşular, ki biz bu yapıyı 8 ayda tamamlamayı taahhüt ettik, komşu binalarda da uzlaşma sürecinin hızlanacağını düşünüyoruz.
"TÜM PAYDAŞLAR BİR ARAYA GELMELİ Kİ HIZLI ÇÖZÜM ÜRETELİM"
Bu binaya komşu olanlarla da örnek bir işin temiz yapıldığını görünce daha hızlı uzlaşırız. Hepsinde münferit uzlaşmalarımız var ama sahada yapılan tüm çalışmalarda asıl olan, vatandaş uzlaşması. Üçte iki çoğunluğu sağlamadan hiçbir işlem yapamıyorsunuz. Çoğunluğu sağladıktan sonra da ciddi bir bürokrasiyle uğraşıyorsunuz. Biz bunları ilgili süreçlerin hızlandırılması ile ilgili kamuoyuna çağrılarda bulunuyoruz, bazı önerilerde bulunuyoruz. Bazıları ciddiye alınıyor, kanun değişiklikleri, mevzuatlarda, yönetmeliklerde değişiklikler yapılıyor ama biraz daha toplumsal seferberlik haline getirmeliyiz. Tüm paydaşlar bir araya gelmeli ki daha hızlı çözüm üretelim. Bu yapı diğer komşu yapıların da hızlı uzlaşmasını sağlayacak. Bu iş böyle olur ama zaman kaybetmesek keşke."
HAK SAHİBİ: SON DEPREMLER NE KADAR İSABETLİ KARARLAR VERDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR
Yıkımı izlemeye gelen kat maliklerinden Engin Metiner de şunları dile getirdi:
"Evin sıkıntılı olduğu belliydi, kat maliklerinden birisi karot çalışması yaptı ve ardından bir arayış içine girildi. Özel müteahhitlerle yapılan görüşmeler pek tatmin etmiyor. Evin yarı yarıya ufalması, hatta yarıdan da fazla ufalması söz konusu oluyor. Bu konuda arayışlar içerisine girdik. Bir televizyon programında Ali Kurt Bey'i gördüm. Yönetim kuruluyla görüştük, daha sonra KİPTAŞ'a başvurulması konusunda bir fikir beyan ettik. KİPTAŞ'a başvurduk, daha sonra her şey çok daha hızlı gelişti. Çok ilgilendiler sağ olsunlar bizimle. Netice olarak bugünlere geldik. Dairemiz ufalmadı, bu son depremler ne kadar isabetli kararlar verdiğimizi gösteriyor. Biz vatandaş olarak ne arıyoruz, elbette garanti bir şey arıyoruz. İnşallah devletimiz de bu konularda belediyelerimize yardımcı olur. Hatta TOKİ de bu konulara girer, herkes mutlu olur."
"MÜTEAHHİTLER DOLANDIRIR MI DİYE DÜŞÜNÜYORDUK"
Yine hak sahibi olan Tuğba Yavaş ise 2020 yılındaki İzmir depreminin kırılma noktası olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir depreminden sonra komşularımızla konuştuğumuzda acaba dönüşsek mi konuları oldu. Daha sonrasında komşularımızdan biri karot aldırdı. Gelen sonuçlar olumsuz çıkınca biz de 'İstanbul Yenileniyor' platformuna müracaat ettik. Müteahhitlerle konuşuluyordu o dönemlerde, ancak ülkenin ekonomik durumu da göz önünde tutulunca açıkçası dolandırılır mıyız, geri yerine gelir mi gelmez mi diye düşündük. İstanbul Yenileniyor, sokak arasına girip apartmanlara teklifler veriyordu. Biz de müracaat ettik, sonra da süreç başladı."
TÜM HAK SAHİPLERİYLE UZLAŞI SAĞLANDI
Ferah Apartmanı'nın sakinleri, 20 Nisan 2021'de riskli yapı ilan edilen binalarını yenilemek için 3 Ekim 2021'de 'istanbulyenileniyor.com'a başvurdu. Proje hazırlanarak, geçen yıl 13 Eylül'de hak sahipleri ile sözleşmeler imzalanmaya başlandı. 6 Ocak'ta da hak sahipleriyle yüzde 100 uzlaşı sağlandı ve tahliyeler yapıldı. Yasal süreçler çerçevesinde doğal gaz, elektrik, su altyapı hizmetleri kesilen Ferah Apartmanı'nda bir kiracı, bu kesintiler için 3 Şubat'ta mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldırdı. 21 Şubat'ta hak sahipleri adına verilen hukuk mücadelesi sonuçlandı ve yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı. Ardından 27 Şubat'ta ilgili kurumlarla elektrik, su ve doğal gaz hizmetlerinin yeniden kesintisi yapıldı. Geçen salı günü, apartmandaki son kiracının da daireyi boşaltmasıyla riskli apartmandaki tahliye süreci tamamlandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Ekrem İmamoğlu açıklaması
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt ve kat malikleri konuşmaları
Detay görüntüler