İmam Hatipliler Deaş Benzeri Gruplara Kapılmıyor"
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, imam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinin eğitiminden geçen insanların DEAŞ benzeri marjinal gruplara kapılmadığını, onların oyununa gelmediğini görmekten mutluluk duyduklarını ifade etti.
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, imam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinin eğitiminden geçen insanların DEAŞ benzeri marjinal gruplara kapılmadığını, onların oyununa gelmediğini görmekten mutluluk duyduklarını ifade etti.
İstanbul Müftülüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre Yılmaz, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Türkiye Maarif Vakfı tarafından Maltepe'de düzenlenen "Balkanlar ve Bazı Avrupa Ülkelerinde İmam Hatip ve Dengi Program Uygulayan Okullar Eğitim Yöneticileri Çalışma Toplantısı"na katıldı.
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, imam hatip okullarının dünyanın pek çok yerinde model alındığını söyledi.
İmam hatip okulları mezunlarının asla DEAŞ benzeri marjinal grupların oyununa gelmediğini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, şunları kaydetti:
"Sadece Ulum-u İslamiye okumuş, bugünkü modern ilimlerden, sosyal bilimlerden haberi olmayan, hiç felsefe okumamış insanların İslam'ın temel değerlerine, kitap ve sünnete bakışı imam hatip mezunları kadar bütüncül ve usule dayalı olmuyor. Oralardan bakıyorsunuz DEAŞ benzeri, ifrat içinde, marjinal gruplar çıkabiliyor ama elhamdülillah, Türkiye'de imam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinin eğitiminden geçen insanların bu tür marjinal gruplara asla kapılmadığını, onların asla oyununa gelmediğini görmüş olmaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye'de belki o gruplara katılanlar var. Bunlar merdiven altında ya da başka yerlerde eğitim almış veya hiç eğitim almamış insanlardan oluşuyor. Demek ki, iyi manada eğitim verildiği, din iyi öğretildiği, dünyevi ilimler verildiği zaman insanlar daha iyi şeyler düşünüyor. Ülkemiz için, dünyanın geleceği için daha iyi fikirler üretiyor."
Yılmaz, Selefilik anlayışının Balkanlar'da barınmasının mümkün olmadığını da belirterek, "Bizim geleneksel olarak çok anlamlı bulduğumuz pek çok şeyi bid'at, her bid'at-ı delalet ve sapıklık olarak değerlendiren bir algı Balkanlar'da gerçekten çatışma ortamlarını tetikledi. Türkiye'den Balkanlar'a giden ya da Balkanlar'dan Türkiye'ye gelen İslami algı arasında birbirine çok benzeyen şeyler var. O yüzden ben imam hatip okullarının Balkanlar'da, Ortaasya'da yaptığı ve yapacağı hizmetlerin bu manada gönüllerin ve fikirlerin birleştirilmesi anlamında çok önemli olduğuna inanıyorum." şeklinde konuştu.