İlker Yasin: Mesleğin Değerleri Kayboluyor

Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Taner Karahasanoğlu Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa Vali Hasan Karahan, Rektör Prof.Dr. Aygün Attar, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Milli Takımlar eski teknik direktörü Şenol Güneş, Doğan TV Spor Genel Yayın Yönetmeni İlker Yasin, Objektif Programı Yapımcısı Kadir Çelik, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kazancı, Gazi Üniversitesi İletişim Dekanı Prof. Dr. Zakir Avşar, gazeteciler Nuray Başaran ve İdris Akyüz ile Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan ile öğrenciler katıldı. GÜ Rektörü Prof. Dr. Attar'ın kısa açılış konuşmasının ardından söz alan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Atalay, daha önce kendi tesislerinde yaptıkları eğitim seminerlerini artık il il gezerek gerçekleştirdiklerini söyledi.

YASİN: ERDOĞAN DA TRT SINAVINA GİRMİŞTİ

Doğan TV Spor Genel Yayın Yönetmeni İlker Yasin, konuşmasına, göreve başladığı yılları anlatarak başladı. 1972 yılında TRT'nin açmış olduğu sınava katıldığını kaydeden Yasin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da sınava katıldığını ancak kazanamadığını ifade etti. 1981 yılında Tuzla Piyade Okulu'nda askerlik yaptığını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de asker arkadaşı olduğunu söyleyen İlker Yasin, "Geçen gün beni Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu nedeniyle Köşk'e davet ettiler. Bizim dönemde kısa dönem erlere, 'Avcı eri' diyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanı'na, 'Merhaba avcı eri' dedim. Tebessümle karşıladı ve elini omzuma koydu" dedi.

YASİN: MESLEĞİN DEĞERLERİ KAYBOLUYOR

Mesleğiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İlker Yasin, "Mesleğin değerleri kayboluyor. Meslek, oportünistlerin menfaat kapısını ve merdivenleri çabuk çıkmak için bir yol oldu. Bunun sorumluluğu bir yerde bize de ait. Türkiye'nin değişen yapısında insan profili değişiyor. Herkes çok hızlı bir şekilde merdivenleri çıkmak, herkes hemen spiker olmak, herkes hemen ekranın önünde olmak istiyor. Ama bizim gibi işini iyi yapan yöneticiler değil de 90 - 60 - 90 kızları sunucu yapma eğilimine girilince, dil konusunda kendilerini geliştirmeyince, Portekiz'in başkentini sorunca 'Lizbon' cevabı alınca, kişi kendini geliştirmeyince istenilen sonuç alınamıyor" diye konuştu. Konferansa katılan öğrencilere önerilerde de bulunan İlker Yasin, şunları söyledi:

"Bugün buradaki bütün arkadaşlarımın, 'Ben yapacağım' demesi lazım. 'Ben en ileri gideceğim' demesi lazım. İnancı ve ideali olmayan bir insan gelsin bizde staj yapsın, ne anlamı var. Bakacak bakacak, stajı bitince dönecek gidecek. Ben ortaokulda 'Halit Kıvanç olacağım' dedim. Sınıfta arkada sıralarda sürekli efektler yapmaya çalışırdım. Tuvalette maç anlatırdım. Azmettim yaptım, TRT'ye girdim. Kendinizi geliştireceksiniz ve sizi hedefe götürecek insanları bulacaksınız. Ve, 'Ben iyisi olacağım' diyeceksiniz. diyeceksiniz."

Diğer katılımcıların konuşmalarıyla devam eden etkinliğin sonunda Basın İlan Kurumu katılımcılara çeşitli hediyeler verdi.

GÜNEŞ: MESLEĞİNİZE KATKI YAPIN, BAŞKALARINDAN BİR ŞEY BEKLEMEYİN

Etkinlikte konuşan Milli Takımlar eski teknik direktörü Şenol Güneş, öğrencilerden mesleklerini sahiplenmelerini istedi. Güneş, "Elçilik de yaptım, tanıtım da. Kavga olduğu zaman hoşgörü ile de yaklaştım. Bazen de yanlış yaptım. Size, 'Nasılsanız öyle olun' tavsiyesinden bulunuyorum. Tecrübesi olan bir futbol adamı olarak söylüyorum. Bizim futbola başladığımız dönemde futbol bir meslek değil, serserilerin, ahlaksızların işi olarak kabul ediliyordu. Ben serseri, ahlaksız olmadığımı kanıtlamak için uğraştım. Dolayısıyla mesleğinize katkı yapın. Başkalarından bir şey beklemeyin. Üreten ve katma değer veren kişi olmalısınız" dedi.

FUTBOL YÖNETİCİLERİNE ELEŞTİRİ: KATKI YAPMIYORLAR

Medyadan beklentileri olduğunu dile getiren Güneş, öncelikli beklentisinin dürüst ve yansız haber anlayışı olduğun belirterek haber ve olayların bir silah olarak kullanılmasını istemediğini söyledi. Güneş şöyle devam etti:

"Bir sporcunun rakibi olmazsa takımı dahil kendisi hiçtir. Yani rakip olmasa değeriniz olmaz. Bu takım için de geçerli, kişinin kendisi için de geçerli. Daha çok başarılı olmak için yarışmalıyız. Sporun özünden uzaklaşmadan insanların iyi şeyleri hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü özellikle ülkemizde futbol çok seviliyor ama bu kadar yatırımlar olmasına rağmen, yönetenlerin eksik kaldığını düşüncesindeyim. Hazırı kullanmak istiyorlar, yönetmede ve yönlendirmede katkı yapmıyorlar."