İlk Hidrojenli Otomobil Kasımda Türkiye'de
Paris Otomobil Fuarı'nda ix35 Fuell Cell'in dünya lansmanını yapan Hyundai, satışlara 2015 yılında başlamayı planlıyor.
Hasan Arslan - Dünyanın ilk seri üretim hidrojen yakıtlı otomobili olan Hyundai ix35 Fuel Cell, Kasım'da başlayacak İstanbul Autoshow Fuarı'nda Türkiye'ye gelecek
Paris Otomobil Fuarı'nda ix35 Fuell Cell'in dünya lansmanını yapan Hyundai, satışlara 2015 yılında başlamayı planlıyor.
Fuarda araç hakkında bilgiler veren Hyundai Genel Müdürü Ümit Karaarslan, İstanbul Autoshow'da aracı sergileyeceklerini kaydetti.
Karaarslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir hidrojen istasyonu kurduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Böylece Hyundai'nin deneme sürüşü kapsamında bu araçlar Türkiye'ye gelecek ve test sürüşleri yaptıracağız. Sanırım istasyon Kasım ayında tamamlanır. Biz de o aracımızla Kasım'da yollara çıkacağız. Bunun yanında Hyundai'nin hibrit modelleri de bulunuyor.
Türkiye'de elektrikli otomobiller için ÖTV yüzde 3 olarak uygulanıyor. Benzer bir vergilendirmenin hem hibrit hem de hidrojen yakıtlı araçlar için de olacağını tahmin ediyorum. Yakıt tüketimini sağlayan, çevre kirliliğini azaltan her türlü aracın vergisinin düşünülmesi gerekir. Yapılacağını tahmin ediyorum."
-"Elektriklide batarya derdi var"-
Karaarslan, fosil yakıtların azalmasıyla birlikte alternatif yakıtlı araçlarla ilgili çalışmaların hızlandığını, bunun ilk örneğinin de elektrikli araçlar olduğunu hatırlatarak, ancak bataryaların büyük ve menzilin kısa olmasından dolayı şu an bu otomobillerin cazip olamadığını söyledi.
Batarya dezavantajından dolayı 2020 yılına kadar elektrikli araçların ancak pazarda yüzde 10'luk dilimde olacağını ifade eden Karaarslan, "Oysaki hibrit ve hidrojen yakıtlı araçların pazar kapasitesinin aynı dönemde yüzde 20-25 arasında olması tahmin ediliyor" dedi.
Hidrojenli otomobilde şu an bir çok üreticinin deneme aşamasında olduğunu söyleyen Karaarslan, şunları kaydetti:
"İlk olarak Hyundai seri üretime başlama kararı aldı. 2012 yılından itibaren 2015 yılına kadar başlangıçta 1.000 adet üretilecek. Dünyanın çeşitli ülkelerinde kullanılacak. Daha sonra da adetler artırılacak. Bu önemli bir gelişme. Hyundai 7-8 yıldır bu proje üzerinde çalışıyordu. Şimdi ise ilk seri üretim yapan marka oldu. Bu da Hyundai'nin geldiği teknolojik üstünlüğünü göstermiş oluyor.
Hyundai ix35 Fuell Cell'de bir depo hidrojen yakıtı ile menzil 570 kilometreyi buluyor. Bu da yeterli ve önemli bir rakam. Hyundai ix35 Fuel Cell'in 5,6 kilogramlık hidrojen deposu Avrupa'da 56 Avro'ya dolduruluyor. Yani araç 100 kilometrede 10 Avro civarında yakıt tüketiyor."
Kararslan, bu aracın en önemli özelliğinin çevreyi hiç kirletmemesi olduğunu dile getirerek, "Ayrıca hidrojen yandıktan sonra oluşan atıklar dışarı atılır atılmaz havadaki oksijenle birleşerek egzosdan sadece su buharı çıkıyor. Çevreye ve havaya herhangi bir kirliliğe neden olmuyor" dedi.
-Otomobilde öTV artışı-
Türkiye'deki gündemi de değerlendiren Karaarslan, bir gecede otomotivde ÖTV'nin artırılmasının güven üzerinde bir takım olumsuz etkiler oluşturduğunu söyledi.
Şu anda içinde bulunulan durum gereği yabancı yatırımına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kararslan, şunları söyledi:
"Uzun süreli doğrudan yabancı yatırımcıya ihtiyacımız olduğu için bu tip anlık uygulamaların kısa ve uzun dönemde olumsuz etkilerini düşünüp, bunlardan kaçınmamız lazım. Bu, kısa dönemde bütçe açığına çözüm gibi görülse de, ben aynı düşüncede değilim, daha yapısal önlemler alınabilir ve vergi daha geniş tabana yayılarak çözüm bulunabilir. Son düzenlemeden sonra hafif ticari araçtaki adil olmayan vergi farkı yüzde 22'den yüzde 25'e çıktı.
Bu yüzde 25 fark çok adil olmayan bir şey, bu vergi artışının hafif ticari araç satışlarına olumlu, ancak binek satışlarına olumsuz etkisi olacağını tahmin ediyorum. Binek araç satışlarında yüzde 10-12 arasında bir düşüş bekleniyordu. Ben yine o doğrultuda bir pazar olacağını düşünüyorum. Eğer Türkiye'de ekonomik veya politik başka bir sorun olmadığı takdirde pazar geçen yıla göre yüzde 10 daralabilir."
-"Avrupa'da kriz sürecek"-
Dünyada sadece Avrupa ülkelerinde değil, Asya ülkelerinin bazılarında da büyüme problemi olduğunu belirten Karaarslan, tasarruf yetersizliği ile cari açığın yüksek oluşunun ise Türkiye'nin en büyük sorunu olduğunu anlattı.
Karaarslan, "Avrupa'daki kriz gelecek yılı da kapsayacak. Yapısal önlemlerin etkisi 2013 sonrasında hissedilir. Bu doğrultuda gelecek yıl ekonomide bir takım belirsizlikler olabilir. Bunun yansıması ilk çeyrekte daha fazla görülebilir" dedi.
Yayıncı: Zekeriya Gülün - İSTANBUL