İlber Ortaylı: Akıllı Devlet Yetişmiş Diplomatı Harcamaz
TARİHÇİ, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, diplomasinin sıfır bilgiye ve cehalete gelemeyeceğini belirterek, "Silahın kudreti daima diplomasiye muhtaçtır ve akıllı bir devlet yetişmiş diplomatı harcamaz" dedi.
TARİHÇİ, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, diplomasinin sıfır bilgiye ve cehalete gelemeyeceğini belirterek, "Silahın kudreti daima diplomasiye muhtaçtır ve akıllı bir devlet yetişmiş diplomatı harcamaz" dedi.
Altınbaş Üniversitesi tarafından düzenlenen Prof. Dr. İlber Ortaylı ile 2. Abdülhamid'in Dış Politikası adlı konferans Fatma Altınbaş Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Öğrenciler, Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya yoğun ilgi gösterdi. Yoğunluk nedeniyle salona giremeyen bazı öğrenciler, konferansı sahnede dinledi.
"HAYATA DAİR BİLGİLERİ PAYLAŞTI"
Prof. Dr. Ortaylı'nın öğrencisi olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Zaman zaman bir araya gelip hocamızın kulaklarını çınlatıyoruz. Hocanın ders anlatışı sıradan bir dersten farklıydı. Kendisi Osmanlı toplumsal, ekonomik, siyasi yapısı, İslam düşünce tarihi dersine girerdi. Dersin 3'te birini derse ayırır geri kalanında da hayata dair bilgileri bizimle paylaşırdı. Aradan geçen bunca zamandan sonra hayata dair olan bilgiler her noktada işe yaramaya devam ediyor" dedi.
Devlet yönetiminde diplomasinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ortaylı, Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin'in politikasından örnek verdi. Ortaylı, "Akıllı bir devlet yetişmiş bir diplomatı harcamaz. Stalin'in bütün diplomatları Çarlık Rusyası'ndan kalmaydı. İlk Hariciye Bakanları Çar memurlarıydı. Sovyet Rusya'nın diplomatik başarıları buna dayanır. Hitler bunu devam ettirememiştir. Aptallıkla iş gitmez. Silahın kudreti daima diplomasiye muhtaçtır" diye konuştu.
BELEŞ TIRMANMAYA KALKARSANIZ DÖKÜLÜRSÜNÜZ
Bir diplomatın kolay yetişmediğini vurgulayan Ortaylı, en önemli unsurun çok çalışmak olduğunu ifade etti. Ortaylı öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:
"Biz Osmanlı geleneğini devam ettirdik, o Tanzimat geleneğinin devam etmesi gerekiyor. Çünkü bir diplomat kolay yetişmiyor. Bunu meslek hayatınızda unutmamanızı coğrafya, tarih ve lisana hakim olmanızı öneririm. Bu en önemli unsurlardan biridir. 19. yüzyılda Osmanlı diplomasisi de böyleydi, sıfırdan başlayıp lisan öğrenen büyük adamların elindeydi. Bugün bütün dünyada olduğu gibi diplomat sınıfında bir zayıflama var. Diplomasi sıfıra ve cehalete gelmez. Hırsları olanlar çok yoğun çalışmak zorundadır. Beleş tırmanmaya kalkarsanız fena dökülürsünüz."
"2. ABDÜLHAMİD ZEKİYDİ VE DİNLEMESİNİ BİLİYORDU"
Sultan Abdülhamid'in dış politikasını da anlatan Ortaylı, "Tamamıyla zeki, dikkat eden, dinlemesini bilen zeki bir adam. Çünkü bazı insanlar etrafında en iyi danışmanlar olsa dahi saçmalayabilirler. 2. Abdülhamid'in dış politikasında kişiliğinin de çok büyük rolü var. Sinirlenmeden konuşur, tavrı ses tonundan kesinlikle belli olmaz. Hayır mı diyor evet mi belli değildir. Zaten kendisini de çok belli etmezdi. Ses tonu son derece kontrollüydü" ifadelerini kullandı. - İstanbul