Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

İmamoğlu ve Kurum aylar sonra yeniden karşı karşıya: Hadi gel de kapat

Aylar sonra yeniden karşı karşıya geldiler: Hadi gel de kapat

İlahiyatçı Yazar Said Arvas: "Allahü Teâlâ Kendisine Açılan Eli Boş Çevirmez"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İlahiyatçı Yazar Said Arvas, duanın önemine vurgu yaparak, "Bir hadis-i şerifte; 'Allahü Teala kerimdir, kendisine açılan elleri boş çevirmek istemez' buyruluyor" dedi.

İlahiyatçı Yazar Said Arvas, duanın önemine vurgu yaparak, "Bir hadis-i şerifte; 'Allahü Teala kerimdir, kendisine açılan elleri boş çevirmek istemez' buyruluyor" dedi.

İlahiyatçı Yazar Said Arvas, ne dua edilirse edilsin daima "hayırlı ise olsun" denilmesi gerektiğini belirterek, "Neyin hayırlı, neyin hayırsız olduğunu biz bilemeyiz, ama Rabbimiz bilir. Dua her zaman yapılır, fakat bazı vakitlerdeki dualar daha çok kıymetlidir. On bir ayın sultanı olan bu mübarek ayda yapılırsa müstecab olma ihtimali daha da yüksektir. Dua etmek başlı başına ibadettir, sevap kazandırır. Rabbimizin beraberliğini kazandırır, Hadis-i Kudsi'de buyruluyor ki: 'Kulum beni nasıl bilirse, ona öyle muamele ederim. Bana dua ettiği zaman da onunla beraberim.' Kabul olmazsa bile bu nimet bize kafidir. Ki kabul olmaması mümkün değildir. Bir hadis-i şerifte; 'Allahü Teala kerimdir, kendisine açılan elleri boş çevirmek istemez' buyruluyor" dedi.

Yine bir rivayete göre yapılan dualara karşılık olarak üç şeyden birinin verildiğini anlatan Arvas, "Ya hemen kabul edilir, aynen, istenildiği gibi verilir veya tehir edilir, sonra verilir. İstediği şey onun için o anda iyi olmayabilir. Şeker hastasının tatlı istemesi gibi. veya dünyada hiç verilmez ama ahirette ona sevap olarak verilir ve ona denilir ki: 'Sen dünyadayken dua etmiştin ya, kabul olunmamıştı, işte bu sevaplar onun karşılığıdır.' Bunun üzerine Eshab-ı Kiram (aleyhimürrıdvan) dediler ki: 'Öyleyse biz de çok dua edeceğiz.' Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselam) şöyle buyurdu: 'O da size daha çok verecektir.' Duaların kabul görmesi için helal lokma yemeliyiz. Vücudumuz, haramlardan beslenmişse veya sırtımızdaki elbiseler haramdan alınmışsa yapılan dualar kabul görmez" diye konuştu.

Kırık kalple ve seher vakti yapılan duaların daha makbul olduğunu ifade eden Arvas, "Dua ederken kabul olunacağına inanmak lazım. 'Benim duamdan ne çıkar, ben kötü bir kulum, şu kadar zamandır dua ediyorum da n'oldu? Bir netice alamadım' demek yanlıştır. Mahlükatın en kötüsü olan şeytan, cennetten çıkarılınca şöyle dua etti: 'Ya Rabbi kıyamete kadar canımı alma, beni yaşat.' Duası kabul olundu. Kendi düşmanının bile duasını reddetmeyen Rabbimiz, hiç bizim dualarımızı geri çevirir mi? Dua ederken yalvararak dua etmeli, muhtaç ve aciz olduğumuzu düşünmeliyiz. Huzurlu, sıhhatli zamanlarda dua edersek, sıkıntılı ve hasta olduğumuz vakitlerdeki dualarımızın kabulüne vesile olur. Duaya başlamadan önce tövbe etmeliyiz. Bilerek veya bilmeyerek yüzlerce günah işliyoruz. Tövbenin şartları yerine gelirse hiç günah işlememiş gibi oluruz. Duaya Rabbimize hamd ederek ve Salevat-ı Şerife ile başlamalı, bitiminde de yine Salevat-ı Şerife okumalıyız. Salevat, kabul edilmiş duadır. Rabbimiz, melekleri ile beraber sevgili Peygamberimize salevat getiriyorlar. Ne dua edersek edelim, daima 'hayırlı ise olsun' demeliyiz. Neyin hayırlı, neyin hayırsız olduğunu biz bilemeyiz, ama Rabbimiz bilir" dedi. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title