Haberler

İkinci Trump Dönemi... Gülru Gezer: "abd ve Türkiye Arasındaki İkili İlişkilerin İvme Kazanabilir"

İkinci Trump Dönemi... Gülru Gezer:
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ABD’de başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın kazanmasının ardından, Ankara - Washington hattında ikinci Trump döneminde nasıl gelişmeler beklendiği konusu gündeme geldi. ANKA Review Direktörü Gülru Gezer, Trump döneminde ABD ve Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin ivme kazanabileceğini belirtti. ABD askerilerinin Trump'ın ilk başkanlık döneminde kısmi olarak Suriye’den çekildiğini hatırlatan Gezer, Orta Doğu’da değişen denklemler nedeniyle Trump’ın bu konuda pozisyonunu değiştirmiş olabileceğini söyledi.

Haber : Narin Diri

(ANKARA) - ABD'de başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın kazanmasının ardından, Ankara - Washington hattında ikinci Trump döneminde nasıl gelişmeler beklendiği konusu gündeme geldi. ANKA Review Direktörü Gülru Gezer, Trump döneminde ABD ve Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin ivme kazanabileceğini belirtti. ABD askerilerinin Trump'ın ilk başkanlık döneminde kısmi olarak Suriye'den çekildiğini hatırlatan  Gezer, Orta Doğu'da değişen denklemler nedeniyle Trump'ın bu konuda pozisyonunu değiştirmiş olabileceğini söyledi.

ABD'de Başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump'ın 20 Ocak'ta Beyaz Saray'daki görevine başlaması bekleniyor. Trump'ın önceki döneminde Washington-Ankara arasındaki ilişkilerde CAATSA yaptırımları, S-400'ler, Rahip Brunson, Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda yürüttüğü operasyonlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ikili görüşmeleri öne çıkmıştı.

ANKA Review Direktörü ve TEPAV Dış Politika Programı Direktörü Gülru Gezer, Trump'ın ikinci başkanlık döneminde Türkiye'yi nelerin beklediğini ANKA Haber Ajansı için değerlendirdi.

"İkili ilişkiler ivme kazanacaktır"

Ocak ayında görev süresi dolacak olan ABD'nin mevcut başkanı Joe Biden yönetimi boyunca Türkiye ve ABD arasındaki ikili görüşmelerin azaldığına dikkati çeken Gezer, şöyle konuştu:

"Trump'ın ilk başkanlık dönemine baktığımızda Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip Erdoğan) ve Trump neredeyse on kere bir araya geldi ve Trump, Cumhurbaşkanı'nı Beyaz Saray'da ağırladı. Dolayısıyla liderler düzeyinde iyi ilişkiler vardı. Trump da kurumsal ilişkileri bir kenara bırakarak liderler düzeyinde bir ilişki yürütme temyülüne sahip bir kişilik... Bu açıdan, dört yıllık bu neredeyse ikili siyasi temasların dibe vurduğu bir dönemden sonra ilişkilerin tedrici olarak artabileceğini düşünüyorum."

F-35 programına geri dönüş ve F-16'ların modernizasyonu...

Trump, önceki başkanlık döneminde Türkiye'yi S-400 satın alması nedeniyle F-35 hava savunma sistemi programından çıkartıp CAATSA yaptırımları uygulamıştı. Gezer, bu kontada Trump'ın bir iş insanı olduğu ve ekonomiyi düzelteceği şiarıyla seçildiğini unutmamak gerektiğini söyledi. Gezer, şöyle konuştu:

"Trump, 'ben hangi ülkeye ne kadar çok Amerikan malı satabilirim' şeklinde bakacaktır. Dolayısıyla S-400'lere bir formül bulunduğu takdirde Trump yönetiminin F-16 ve F-35'ler noktasında Biden yönetiminden daha yapıcı bir tutum izleyebileceğini, bu bağlamda F-16 uçaklarının satışı ve modernizasyonu sürecinin de daha hızlı ilerleyebileceğini düşünüyorum... Trump yönetimi savunma sanayii, silah satışı konularında insan hakları gibi konulara da çok önem vermeyecektir."

"Trump Suriye'den ABD askerlerini çekme planından vazgeçebilir"

Trump'ın önceki başkanlık döneminde ABD askerlerinin Suriye'den çekilebileceğini söylediğini ve bu dönemde, ABD askerilerinin kısmi olarak Suriye'den çekildiğini hatırlatan Gülru Gezer, Orta Doğu'da değişen denklemler nedeniyle Trump'ın bu konuda pozisyonunu da değiştirmiş olabileceğini söyledi. Gezer, şu ifadeleri kullandı:

" Orta Doğu'da Trump'ın ilk başkanlık döneminden farklı bir tablo var. Savaşın olduğu bir dönem, Suriye'den ABD askerlerini çekmek isterse yine ilk başkanlık döneminde karşılaştığı gibi bir mukavemetle karşılaşacak mı?.. ya da beklenmedik bir şekilde, 'Bizim Suriye'deki askeri varlığımız bölgede İsrail'in işine yarıyor' deyip ABD askerlerini orada tutacak mı? Çünkü Türkiye'de genel beklenti 'Trump gelir, Suriye'den ABD askerlerini çeker ve Suriye'de bize alan açılır' şeklinde. Ancak Orta Doğu'daki yeni denklemde ben 'Trump Suriye'den ABD askerlerini kesin olarak çekecek' diyemiyorum..."

Öte yandan Trump yönetimi 2019 yılında Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda başlattığı sınırdışı Barış Pınarı Operasyonu bir hafta içerisinde durdurmuş, saatler süren görüşmelerin ardından Washington ve Ankara arasında bir 13 maddelik mutabakat imzalanmıştı. ABD'nin bu mutabakata uymadığını belirten Gezer, "Trump kendisinin istediği çerveçede hareket edildiği müddetçe iyi ilişkiler sürdürülebilecek bir lider. Trump'ın (Suriye'de) nasıl bir yol haritası oluşturacağınız henüz bilmesek de elbette bizim ABD ile her konuda mutabık olmamız mümkün değil. Mutabık olmadığımız konularda Trump yönetimi bir cezalandırma yoluna mı gidecek, bu konuda dikkatli olmak gerekir" ifadesini kullandı.

Yunanistan ve GRKY ile ilişkiler

Gezer, Biden döneminde ABD'nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GRYK) ile ilişkilerini geliştirmesine ilişkin de şu yorumda bulundu:

"İkinci Dünya savaşı sonrasında Yunanistan ve Türkiye'ye yönelik bir 'denge politikası' vardı. Bu poltika Yunanistan'ı öncelese de, iki ülke ile ilişkileri dengede tutuyordu. Biden döneminde bu denge tamamen ortadan kalktı. Bu noktada Trump'ın seçeceği Dışişleri Bakanı, Ulusal Güvenlik Konseyi'ne nasıl atamalar yapacağı, dış politika danışmanlarının kim olacağı, bunların hepsi belirleyici olacak. Etrafına Rum-Yunan lobisine yakın kişiler seçerse onların güdümünde belki Biden döneminde ABD-GRKY ilişkilerinin kazandığı ivme devam edebilir. Ancak Trump'ın dış politika ekibi Rum-Yunan lobisine yakın kişilerden seçilmezse bu 'denge politikasına' bir dönüş bekleyebiliriz. Ancak Yunanistan ve GRKY'de tabii ki şu an gerekli çalışmaları yapıyordur ve Biden döneminde edindiği kazanımları kaybetmemek için diplomatik ve siyasi çabalarını ve Rum-Yunan lobisi üzerinden baskılarını elinden geldiği ölçüde sürdürüyordur."

"Trump Netanyahu'ya açık çek verirse bu Türkiye'ye de olumsuz yansır"

Donald Trump, başkan seçilmesi halinde Ukrayna savaşını bir günde bitireceğini söylemişti. Öte yandan, Trump'ın İran'a yönelik sert tutumu ve İsrail'e güçlü desteği nedeniyle Orta Doğu'daki savaşın Trump döneminde tırmanmasından endişe ediliyor.

Türkiye'nin kuzey ve güneyindeki bu iki büyük çatışmanın Trump döneminde ne yöne evrileceği ve bunun Türkiye'yi nasıl etkileyebileceği konusunda Gezer, Trump döneminde küresel düzeyde bir istikrar beklemediğini söyledi. Gezer, şu ifadeleri kullandı:

"Trump yönetimi altında ikili ilişkiler haricinde dünyanın daha istikrarlı bir yer olacağını sanmıyorum. Trump, savaşı bir günde bitireceğini söylüyor ama önemli olan barışın sürekliliğidir, istikrarlı ve yeni çatışmaların çıkmayacağı bir barışın tesis edilmesidir. Parametreleri belli değil, hangi parametreler çerçevesinde bu çatışmaları sonlandıracak bir kere bunu görüp anlamamız lazım. Yaptığı açıklamalardan Ukrayna'yı toprak tavizine zorlayabileceğini anlıyoruz.

"Filistin meselesi çözülmeden Orta Doğu'ya barış gelmiyor"

Bunlar Avrupa açısından endişe yaratıcı açıklamalar. Diğer yandan Orta Doğu açısından düşününce ilk başkanlık döneminde net bir şekilde İsrail'den yana tutum sergileyen bir Trump'tan bahsediyoruz. İki devletli çözüm meselesi Biden'la yaptığı ilk münazarada kendisine sorulduğunda 'bu konuyu düşünmedim' demişti. İki devletli çözüm konusunda hep kaçak yanıtlar verdi, cevap vermekten imtina etti. Dolayısıyla sürdürülebilir bir barışın tesis edilebileceği bir çözüm öne sürebileceğini düşünmüyorum. İbrahim Anlaşmaları Trump döneminde Filistin meselesine rağmen yapıldı ama ne görüldü? Filistin meselesi çözülmeden Orta Doğu'ya barış gelmiyor. Dolayısıyla artık farklı bir strateji izlenmesi gerekir. Benim endişem Trump'ın Netanyahu'ya bir açık çek verecek olması. Bu olduğu takdirde bunun bize ve bölgeye olumsuz yansımaları olur."

Kaynak: ANKA / Güncel
title
Close