İki Gsm Hattı ile Kullandığı "Bylock"Un Adını Hiç Duymamış
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 kişinin yargılandığı davaya ilişkin duruşmada, tutuklu sanıklar Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığında görevliyken meslekten ihraç edilen Üsteğmen Akın Beltek ile Yüzbaşı Kadir Erel savunma yaptı.
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 kişinin yargılandığı davaya ilişkin duruşmada, tutuklu sanıklar Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığında görevliyken meslekten ihraç edilen Üsteğmen Akın Beltek ile Yüzbaşı Kadir Erel savunma yaptı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine devam edildi.
Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Beltek, müşteki tümamiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan'ın derdest edilerek Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığına götüren sanıklarla ortak hareket ettiği şeklindeki suçlamaları kabul etmedi.
Tümamirallerin Çiğli'ye götürüleceğini, darbecilerin Ankara ve İstanbul'daki yaptıkları eylemleri sonradan öğrendiğini iddia eden Beltek, "Foça'daki birliğime döndüğümde darbenin olduğunu hiç duymamıştım. Ne olup bittiğini anlamadım. Silah ve teçhizatlarımı cephaneliğe bıraktım. Darbecilere destek vermedim. O gece darbeden bahsedilmedi, kimseye zarar vermedim. Tugay komutanım, o gece darbe karşıtı emirler verseydi onları yerine getirseydim de burada olmasaydım." dedi.
Başka bir birliğe tayininden dolayı 15 Temmuz'un son mesai günü olduğunu hatırlatan tutuklu sanık Beltek, olaylar sırasında kendisine emir veren amirleriyle birlikte olduğunu ifade etti.
"Nasıl savunma yapılır onu da bilmiyorum"
Mahkeme başkanının, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u yükleyerek 2 GSM hattı ile kullanıldığının tespit edildiğini hatırlatması üzerine Beltek, "Programın adını hayatımda hiç duymamıştım. ByLock'u ilk defa cezaevindeyken basından öğrendim. Bu programı kullanmadım. Bununla ilgili nasıl savunma yapılır, onu da bilmiyorum." şeklinde cevap verdi.
Tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı Güvenlik Şube Müdürü Yüzbaşı Kadir Erel ise 15 Temmuz'da tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın emriyle eğitim yapılacağı gerekçesiyle tugayda kaldığını, hiçbir şekilde o gece çevre güvenliği almadığını, birliğin dışına çıkmadığını ve darbe girişiminde görev aldığı iddia edilen sanıklara yardımcı olmadığını öne sürdü.
Afallamış, şoka girmiş
Tümamiraller Şirin ve Doğan'ın Çiğli'ye götürüldüğünü sonradan öğrendiğini ileri süren sanık Erel, nöbetçi subayın, "Ülkede sıkıyönetim ilan edildi, buna ilişkin 4 sayfalık mesaj geldi." demesi üzerine afalladığını, şoka girdiğini ve ne yapacağını şaşırdığını anlattı.
Yıldız'ın kendilerine "Bina ve makam odasının güvenliğini artırın" emrini verdiğini vurgulayan Erel, "Sonra topladığım yaklaşık 30 kişilik hazır kıta personeline, 'Arkadaşlar böyle olmuyor, tugay komutanı sağlıklı emir veremiyor. Sıkıyönetim ilan edilmiş, cephane ve silahlığın emniyetinin alınması çok önemli. Siz hazır kıta olarak tabura gidin.' diye sözler söyledim. Oradaki tek amacım, tugay komutanının emir ve komutlarını kesmekti. Bizden önce de darbe karşıtı eylemlerde bulunan Albay Akın K'nin cephaneliğin güvenliğini sağladığını öğrendim." diye konuştu.
Sanık Erel, darbe karşıtı eylemlere katıldığını dile getirdi.
Kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini savunan Erel, "Kötü emelleri olan bazı şahıslar ileri gitselerde daha vahim şeyler olabilirdi. Bunların mühimmat alıp İzmir sokaklarına çıkmasını engelledik. İlk günden beri söylüyorum, mağdurum. Kendi iradem dışında olayların içerisinde bulundum. Elimden geldiğince yasalar çerçevesinde darbecilere karşı oldum. Ülkem ve vatanım için canımı feda etmeye hazırım." ifadelerini kullandı.
Sanık Erel, tutuklu sanık Yıldız'ın savcılık ve mahkemede verdiği ifadesinde, 15 Temmuz gecesi "İhsan" kod isimli örgüt mensubuyla görüşme yaptığı tableti sanık Erel'e imha etmesi için verdiğine yönelik suçlamaya ilişkin, "Halil İbrahim Yıldız o gece bana böyle bir tablet vermedi. Öyle bir şey olsaydı, delil olarak mahkeme sunardım ve tablet en kıymetli delil olurdu. Keşke tableti bana verseydi. Savcı ve polislere de bu durumu söyledim bana inandıklarını sandım ama demek ki inanmamışlar." beyanında bulundu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya perşembe günü devam edilmesini kararlaştırdı.
İddianame
İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.
Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya ilave edilmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.
Yargılananlar arasında tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen, "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.