İKÇÜ'den "Türkiye'de Ermeni Meselesi"
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi "Türkiye'de Ermeni Meselesi"konulu bir panel düzenledi.
İKÇÜ'DEN "TÜRKİYE'DE ERMENİ MESELESİ" PANELİ
Panele Rektör Yardımcısı,Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Tancan Uysal, Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mehmet Ali Malas, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Behzat Özkan, Genel Sekreter Gülten Gültekin,Genel Sekreter Yardımcısı Nihat Sabuncular, Bornova Polis Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı İlhan Özkaya, Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Hüseyin Tekin, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı,Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Metin Hülagü'nün oturum başkanlığını yaptığı panelde Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı Prof.Dr. Kemal Çiçek, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü eski Başkanı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu'nun sunumları ilgiyle takip edildi.
Panelin açılış konuşmasını yapan İKÇÜ Rektör Yardımcısı,Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Tancan Uysal,"Bazı meseleler vardır ki siz sahip çıkmazsanız,çok konuşanlar,çok sesi çıkanlar sahip çıkar. Toplumları bilgilendirmenin, aydınlatmanın gerekliliklerinden en önemlisini de üniversiteler yerine getirmektedir. Bu amaçla İKÇÜ olarak önemli bir başlığı,alanlarında çok değerli akademisyenlerimizle ile gündeme getirmekten kültürel etkinliklerimize bir önemli başlığı daha eklemekten büyük mutluluk duyuyoruz" şeklinde konuştu
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü eski Başkanı emekli öğretim üyesi Enver Konukçu, konuşmasında ünlü tarihçi bilim adamı Katip Çelebi'nin eserlerinden yola çıkarak Ermeni tarihinin dayanaksız bilgilerden oluştuğunu söyledi. Çelebi'nin o bölgeyi kaleme alan eserlerinde coğrafi yapı ve isimlendirmelere bakıldığında Türk isimleriyle adlandırılan bir coğrafyadan oluştuğunu söyleyen Konukçu," Ermeni tarihini yazan eserler bir takım ısmarlama ermeni tarihçilerine yazdırılmıştır. Katip Çelebi'nin eserlerinde gittiği bölgenin Ermenistan olduğunu yazan bir kayıt bulunmamaktadır. Eyalet-i Revan olarak adını verdiği yer Türklerin Revan ismini verdiği yerdir.Türkler burda köyler inşa etmişlerdir. Ayrıca Çelebi'nin Gökçe Göl dediği büyük göl manasına gelen göl Ermeni Diasporası tarafından haritadan silinerek Sevan adını almıştır. Bu ve benzeri örneklerden yola çıktığımızda tarihi kayıtlarda yer alan coğrafi ögelerimizin isimlerini değitirerek ermenileştirmişlerdir."diye konuştu.
Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı,Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Metin Hülagü,
tarihimize bakıldığında ermeni meselesinin olmadığını vurguladı. Yüzyıllardır Ermeni toplumuyla Türk toplumunun kardeşçe yaşadığını söyleyen Prof.Dr. Metin Hülagü, "10. yüzyıldan bu yana ermeni toplumuyla iç içeyiz. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren böyle bir mesele ile karşı karşıya kalıyoruz. Esasen suni bir problem" dedi. Ermenilerin Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde en rahat ve en refah dönemlerini yaşadığını ifade eden Prof.Dr.Metin Hülagü, 19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren İngiltere'nin Osmanlıyı parçalama politikasıyla iki toplum arasına nifak tohumlarının sokularak düşmanlık dönemine girildiğini belirtti. Prof.Dr.Metin Hülagü, Anadolu coğrafyasının iyi bir pazar olması, jeopolitik önemi ve petrol alanlarına yakınlığı nedeniyle başta İngiltere olmak üzere Fransa, Rusya ve Amerika'nın politik oyunlarıyla yaşanan sürece gelindiğini söyledi. Hülagü," Yüzyıllar boyunca dostça, hoşgörüyle kardeşlikle yaşayan iki toplumun arasında hiçbir sorun yoktur. Maalesef dün olduğu gibi bugünde bizi birbirimize düşüren batılı devletler anlaşma yapmamıza biraraya gelmemize kapıların açılmasına ittifaklar yapılmasına karşı çıkıyorlar. Ne Türk tarihinde ne Osmanlı tarihinde böyle bir mesele yoktur" dedi.
Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı Prof.Dr. Kemal Çiçek ise yaşanan tartışmalarda bilimsel tarihi verilerin dışında dayanaksız ifadelerin kullanıldığını belirtti. Amerikan arşivlerinde yer alan 1916 Şubat ayında Halep Büyükelçiliğinin imzaladığı bir belge ve Birleşmiş Milletler'in 1922 yılında yayımladığı bir belgeyi ortaya koyan Çiçek, bu belgelerin 1,5 milyon ermeninin soykırıma ugradığı yönündeki iddiaları çürüttüğünü ifade etti.
Türkiye'nin devlet olarak bu meselenin bir tarafı olmaması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Kemal Çiçek, "Bu mesele ezberler üzerinden tartışılmaktadır. Türk tarihçilerinin bu konuda ortaya koyduğu bilimsel verileri ermeni tarihçilerinin ezberini bozdu. Çünkü başvuru kaynaklarının hepsi dayanıksız çıktı. Bu zamana kadar Ermeniler bilimsel tarihi verilerle konuşmamışlar, herkes babaannesinin tarihiyle konuşmuştu. Romancılığı mükemmel ama tarihçiliği berbat olan Orhan Pamuk da çarpık tarihçilik üzerinden bu rakamı kesin olarak ifade ediyor. Çarpık bir tarihçilik üzerinden özür beklenmektedir. Bu özür meselesi değildir. 100 yıldır peşinden koşulan bir özür yoktur. Bu bir kin ve nefret söylemidir. Türk milleti tarihi boyunca hiçbir zaman ırkçı olmamıştır" ifadelerini kullandı.