Ikby'de Anayasa Tartışması
2007 yılında hazırlanan anayasa taslağı, 6 yıldır yürürlüğe girmeyi bekliyor Anayasa Komisyonu üyesi Şerif: "Anayasa taslağı, bugünün ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte değil" "Taslak, mecliste tartışılıp, gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra halkoyuna sunulmalı"
SALİH BİLİCİ/MUSTAFA KERİM - Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) 2007 yılında anayasa taslağını hazırlayan komisyon üyesi Diler Muhammed Şerif, "Anayasa taslağı, bugünün ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte değil" diye konuştu.
Şerif, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iktidardaki Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) doğrudan referanduma götürerek yürürlüğe koymak istediği 2007 yılı anayasa taslağı hakkında, "Bugünün ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte değil" değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa taslağında önemli değişikliklerin yapılması gerektiğini belirten Şerif, taslağın mecliste tartışılıp, gerekli değişikliklerin yapılmasından sonra halkoyuna sunulmasının daha uygun olacağını ifade etti.
Anayasanın çoğunluk tarafından kabul edilebilmesi için yeniden meclise gelmesi ve maddeler üzerinde uzlaşılarak çıkartılması gerektiğini vurgulayan Şerif, "Anayasa, sadece ben iktidarım, bana göre yazılsın mantığıyla hazırlanamaz" dedi.
"Meclisin, anayasa ve başkanlık meselesini halletmesi zor görünüyor"
KDP'nin anayasayı referanduma götürmek istediğini, iktidar ortağı Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve muhalefet partileri Goran ile Yekgirtu'nun ise anayasanın meclise getirilip, yeniden ele alınmasında ısrarcı olduklarını anlatan Şerif, "Bana göre siyasi partilerin, bu krizi çözmeye niyeti yok. Zaten seçime çok az bir süre kaldı. Bu sürede meclisin, anayasa ve başkanlık meselesini halletmesi zor görünüyor" diye konuştu.
Şerif, "Anayasa taslağını yazan birisi olarak krizi aşmak ve orta yol bulmak için Başkan Mesud Barzani'ye bir öneride bulunduğunu" belirterek, şunları söyledi:
"Barzani'ye anayasa taslağı ile beraber ek taslak hazırlansın ve halka hangi sistemi istiyorsunuz; başkanlık mı, parlamenter sistem mi diye sorulsun. Buna halk karar versin. Bu, krizi aşmak için bir uzlaşma yöntemidir dedim."
Krizin çözülmesi için başkanlık seçimi ve anayasa referandumunun, meclis seçiminden 6 ay sonra yapılmasını ve bunun için siyasi partilerin kendi aralarında bağlayıcı bir protokol imzalamasını önerdiğini dile getiren Şerif, "Partiler, kendi isteklerini ön plana çıkardıkları için bu mümkün görünmüyor" ifadesini kullandı.
"Bağdat yönetimi, katı bir diktatör tutumla hareket ediyor"
Bugün bölgede yaşanan sıkıntının sadece anayasa ve başkanlık seçiminden kaynaklanmadığını, asıl problemin merkezi Bağdat hükümetiyle ilişkilerde olduğunu savunan Şerif, "Şu anda Kürdistan bölgesinin, Bağdat'a karşı tutumu ne olacak? Bu, belli değil. Çünkü Bağdat, şimdiye kadar mevcut protokollere ve anayasaya uymadı. Bağdat yönetimi, katı bir diktatör tutumla hareket ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kürt Bölgesel Yönetimi'nin mutlaka kendi anayasasını oluşturması gerektiğini ifade eden Şerif, şimdiye kadar iç ve dış sorunlar ile Irak'ın geleceğinin belirsiz olması nedeniyle, hazırlanan iki anayasa taslağının yürürlüğe giremediğini söyledi.
2005'te milletvekili olduğu dönemde konuyu tekrar meclise taşıdıklarını hatırlatan Şerif, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O dönemde Saddam rejimi gitmiş ve yeni koşullar ortaya çıkmıştı. Irak'ın Federal Anayasası kabul edildiği zaman artık Kürdistan'ın da yeni bir anayasasının olması gerektiği görülmüştü. Başka bir ifadeyle anayasanın yapılmaması için hiçbir gerekçe kalmamıştı. Ayrıca federal ülkelerde, her federal bölgenin kendi anayasasını oluşturması gerekiyor."
Şerif, 50 demokratik ülkenin anayasasını inceledikten sonra uzmanların desteğiyle 120 maddeden oluşan yeni bir anayasa taslağı hazırladıklarını, ancak anayasanın yürürlüğe konulamadığını belirtti.
Şerif, muhalefet partilerinin, başkanın yetkilerini kısıtlamak için yeni anayasa istediği iddiasına ise şu cevabı verdi:
"Başkanın anayasadan kaynaklanan 24 yetkisi var. Bana göre bu yetkilerin çoğu semboliktir. Bölge başkanının, tek başına parlamentoyu feshetme yetkisi yok. Ancak savaş, deprem, Allah korusun milletvekillerinin büyük kısmının hayatını kaybetmesi gibi olağanüstü bir durum olursa başkan meclisi feshetme yetkisini kullanabilir." - Erbil