İhracatta "Türkiye Markası" Lansmanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3) (IŞİD ile mücadelede) "Irak'ı ve Suriye'yi şu anda hedefe koyan bir anlayışı ve bölgedeki tüm terör örgütleriyle böyle bir mücadeleyi yapmak zorundayız" "Biz bu sorumluluğun idraki içerisinde ne dedik; 'Sağ salim önce bu 49 tane rehinemizi kurtaracağız. Ondan sonraki yaklaşım, ondan sonraki yol haritamız farklı olacak'' "Çözüm sürecini başlatarak, sabırlı bir şekilde bu süreci muhafaza ederek, Türkiye'yi bu ağır ağır prangadan büyük ölçüde kurtardık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD ile mücadeleyle ilgili, " Irak'ı ve Suriye'yi şu anda hedefe koyan bir anlayışı ve bölgedeki tüm terör örgütleriyle böyle bir mücadeleyi yapmak zorundayız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çırağan Palace Kempinski Otel'de, Türkiye İhracatçılar Meclisi "Türkiye Markası" lansmanı toplantısında yaptığı konuşmada, "Biz öyle bir ecdadın torunlarıyız ki biz hep darda kalanın yanında olduk. Hep mazlumların yanında olduk. Sadece bu topraklarda değil, Hint Yarımadası'na kadar biz mazlumlar için donanma gönderen bir ecdadın torunlarıyız" diye konuştu.
Bunun hafife alınmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bu insanların ölümden kaçtığını, üzerlerine bombaların yağdığını, sadece Türkiye'nin 1.5 milyon insanı kabul ettiğini, batı ülkelerinin ise bu süre içerisinde ne yazık ki 130 bin insanı kabul ettiğini belirtti.
Batı ülkelerinin buna rağmen "çok insan geldi" diye dertlenip durduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"1.5 milyon sadece biz. Bizim kadar Lübnan aynı şekilde. O da o kadar kabul etti. 700 bin civarında Ürdün. Aynı şekilde Irak. Tüm bunlar coğrafyada devam eden, az önce Kültür Bakanımızın da söylediği, aslında işte bir kültür coğrafyasının içinde size o değerlerin yüklediği bir görevdir. Biz o görevi yerine getiriyoruz. Biz böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Bölgesel krizlerin çözümünde görüşlerine, uyarılarına, özellikle de gücüne ihtiyaç duyulan bir Türkiye var. İşte bu Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi toplantısında, 'Burada Türkiye'nin olması gerekir' ifadesinin, bakın katılımcıların hepsi, ikili görüşmelerde, özel görüşmelerde "Biz bunları Türkiye'nin içinde bulunduğu, bu lider kadroyla ancak gerçekleştirebiliriz" diyen bir anlayış var. Zaten işin gereği de budur. Niye? Sürekli olarak bu insanlar size göç ediyor ve tehdit altında olan ülke hangisi? Türkiye. Irak tarafından da tehdit var, Suriye tarafından da tehdit var. Irak'ı ve Suriye'yi şu anda hedefe koyan bir anlayışı ve bölgedeki tüm terör örgütleri ile böyle bir mücadeleyi yapmak zorundayız. Buradaki oluşacak bir koalisyon içinde Türkiye rehineler olduğu için, tabi biz bu süreçte farklı yaklaşmıştık. Şimdi bakıyorum, bazı medya mensupları 'Daha önce Başbakanken şöyle diyordu, şimdi böyle diyor' diye yazanlar çizenler var. O kadar anlarsınız. Sizin sırtınızda küfe yok, rahatsınız. Ama bizim sırtımızda küfe var, sorumluluk var, onlar da böyle bir sorumluluk yok. Biz bu sorumluluğun idraki içerisinde ne dedik; 'Sağ salim önce bu 49 tane rehinemizi kurtaracağız. Ondan sonraki yaklaşım, ondan sonraki yol haritamız farklı olacak. Şimdi farklı yol haritası inşallah çalışmaya başlıyor, çalışacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu anlatarak, "Biz güçlüyüz, güçlü bir ülkeyiz. Biz, gücünün farkında bir ülkeyiz. Esasen yeni Türkiye, gücünü yeniden keşfeden Türkiye'dir. Potansiyelini yeniden keşfeden Türkiye'dir. Biz gücümüzün potansiyelimizin farkında olarak Türkiye'yi bu günlere taşıdık. İnşallah bu gücü henüz keşfetmemiş olanlar da keşfedecek ve Türkiye çok daha ileri seviyelere ulaşacaktır" dedi.
-Çözüm süreci
Burada bir noktaya da özellikle değinmek istediğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tabii terör sadece komşu ülkelerde olmuyor. İçimizde de terör var. Her şeyden önce ekonominin ayağına bağlanmış bir prangaydı terör. Ne yaptık, Çözüm sürecini başlatarak sabırlı bir şekilde bu süreci muhafaza ederek Türkiye'yi bu ağır ağır prangadan büyük ölçüde kurtardık. Yine biz sabırlıyız, soğukkanlıyız. Tüm sabotajlara rağmen bu süreci hassas bir şekilde, kararlı bir şekilde nihayete erdireceğiz. Ekonominin, toplumsal huzurun prangası olan bu ağırlıktan Türkiye'yi inşallah tamamen kurtaracağız. Çözüm sürecine yönelik hiçbir tehdide, hiçbir şantaja Türkiye boyun eğmez. Bakın biz şu anda Suriye'den yeni bir göç dalgasına maruz kaldık. Bir hafta içinde 150 bini aşkın Suriyeli Kürt kardeşimiz sınıra akın etti. Almayalım mı? Aldık. O mağdur kardeşlerimizi içeri aldık ve şu anda ülkemizde misafir ediyoruz. Yaşadıkları bölgede güvenlik temin edilinceye kadar bizim ülkemizde misafir olacaklar. Bunu aynen 1991 yılındaki o büyük Kürt göçünde de yaptık. Merhum Özal da sınırları açtı ve 1 milyona yakın o zaman Kürt kardeşimize sahip çıktık. Bunu takdir etmek yerine, bunu kardeşler arasındaki muhabbetin bir vesilesi, bir vasıtası olarak görmek yerine siyasetin malzemesi yapmak, buradan bile istismar üretmek, en hafif tabiriyle kendini bilmezliktir. Mehmetçik sınıra gelen o mağdur insanların can güvenliği için çırpınırken, birilerinin çıkıp Mehmetçik'e taş atması maalesef büyük bir densizliktir."
Türkiye'nin bu mağdur Kürt kardeşlerine sınırı açmasının çözüm süreci yolunda önemli bir adım olduğunu ifade eden Erdoğan, ancak birilerinin bundan rahatsız olduğunu bildirdi.
Birilerinin tahrik peşinde, provokasyon peşinde, sabotaj peşinde koştuğunu dile getiren Erdoğan, "Hiç umutlanmasınlar. Ne bu kardeşliğe, ne de çözüm sürecine asla zarar veremezler. Benim yurt içindeki ve yurt dışındaki Kürt kardeşlerim taş atan ellerle, su veren, ekmek veren, toprağını misafirlerine açan elleri ve gönülleri birbirinden ayıracaktır diye inanıyorum. İnanıyorum ki bu son hadiselerle içerideki ve dışarıdaki kardeşim Türkiye Cumhuriyeti devletinin yeni yüzünü, şefkatli, kucaklayıcı ve merhametli yüzünü keşfedecektir" dedi.
Yeni tasarımın ve "Gücü keşfet" sloganının tekrar hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi'ni, bu heyecan verici çalışmalarından dolayı tebrik ettiğini belirtti. Ekonomi Bakanlığı'na ve katkı sunan diğer bakanlıklara, kurum, kuruluş, sivil toplum kuruluşu ve medyaya teşekkür eden Erdoğan, "Bu logo ve sloganı, dünyanın en güzel köşelerindeki raflara ulaştıracak ihracatçı kardeşlerimize de şimdiden teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum" diyerek, konuşmasını tamamladı.
-Notlar-
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çırağan Sarayı'ndaki programı öncesi sarayın çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Katılımcılar, kendileri için hazırlanan x-ray cihazlarından geçerek buraya girebildi. Denizde de Deniz Polisi ve Kıyı Emniyeti'ne ait gemiler hazır bulundu.
Erdoğan, etkinlik salonunun girişinde hazırlanan, üzerinde Türkiye haritası ile "Türkiye Markası"nın tanıtımının yapıldığı dev tablonun Cumhurbaşkanlığı forslu Ankara kısmına imza attı.
Markanın anlamına ilişkin tanıtım filmiyle başlayan toplantıda, Erdoğan'ın gerçekleştirdiği konuşma yaklaşık 40 dakika sürdü.
Erdoğan'ın konuşması sonrası sahneye getirilen tabloda yer alan, "Türkiye'nin ihraç ettiği ürünlerde kullanacağı logo"yu tanıttı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinlik sonunda katılımcılarla toplu fotoğraf çektirdi.
Etkinliğe, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin tanınmış iş adamları, ekonomi birliklerinin başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
- İstanbul