İHD'den "Faili Meçhul Cinayet Delilleri" Dosyası
İHD İstanbul Şubesi, Failli Meçhul Cinayetlere İlişkin Delil Dosyalarının Bulunduğu Belirtilen Dosyayı Ankara İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Teslim Etti.
İHD İstanbul Şubesi, failli meçhul cinayetlere ilişkin delil dosyalarının bulunduğu belirtilen dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti.
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Abdulbaki Boğa:
"Türkiye'nin demokratik bir hukuk düzenine kavuşabilmesi, toplumsal barışını sağlaması, karanlık ve hukuk dışı uygulamaların yargı eli ile bağımsız mahkemelerce yargılanması ve suçluların hukuk önünde hesap vermesinden geçer."
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi faili meçhul cinayetlerle ilgili delilleri Beşiktaş Adliyesi'ne teslim etti. Adliyede konuya ilişkin açıklama yapan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Abdulbaki Boğa, Türkiye'de 17 bin faili meçhul cinayetten bahsedildiğini söyleyerek, "Devlet yetkilileri de, sivil toplum kuruluşları da, demokratik kitle örgütleri de bu rakamları telafuz ediyor. Bizler İHD olarak her zaman şunu ifade ettik, '17 bin faili meçhul bu ülkede devletten, hükümetten politikalardan bağımsız olarak gerçekleştirilemez, bu ölümler yaşanamaz' dedik. Biz bunu söylediğimiz için yöneticilerimiz gözaltına alındı, tutuklandı, öldürüldü, faili meçhul cinayetlere maruz kaldı. 2 Ağustos 2010 tarihinden Emekli Koramiral Atilla Kıyat, bir televizyon programında bu gerçekleşen ölümlerin devletin ve hükümetlerin politikalarından bağımsız olarak gerçekleşemeyeceğini söyledi" diye konuştu.
YÜREKLİ SAVCILARA VE YARGIÇLARA İHTİYAÇ BULUNMAKTADIR
İHD İstanbul Şubesi olarak 6 Ağustos 2010'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir suç duyurusu dilekçesi verdiklerini anlatan Boğa, şunları dile getirdi: "Susurluk'ta gerçekleşen kaza ile ortaya çıkan kirli ilişkiler ve Başbakanlık tarafından Kutlu Savaş'a hazırlatılan rapor bu cinayetlerin bizzat o zamanın devlet yetkilileri tarafından verilen emirlerle gerçekleştiğini ortaya koydu. Kutlu Savaş'ın raporunun büyük kısmı kamuoyuyla paylaşılmadı. 1993-1997 tarihleri arasında Hizbullah denilen terör örgütünün Jitem denilen devlet içindeki örgütlenme ile danışıklı işlediği cinayetler basına ve özellikle Diyarbakır DGM ve akabinde özel yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nin kararlarına yansımıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gerçekleşen yasadışı örgütlenmelere ilişkin 'Devlet zaman zaman rutinin dışına çıkar' demiş olup devlet eli ile devlet içinde hukuk dışı örgütlenmeler yaratmış ve bunlar eli ile cinayetler işlenmiştir. Türkiye'nin demokratik bir hukuk düzenine kavuşabilmesi, toplumsal barışını sağlaması, karanlık ve hukuk dışı uygulamaların yargı eli ile bağımsız mahkemelerce yargılanması ve suçluların hukuk önünde hesap vermesinden geçer. Gelecek aydınlık yarınlar için yürekli savcılara ve yargıçlara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu sebeple iş bu deliller ve savcılığımızca yapılacak resen araştırma sonucunda, suç duyurusu dilekçemizde belirtilen şüpheliler ve delil listemiz ile resen araştırma sonucu bulunacak deliller ile şüpheliler hakkında Kamu Davası açılması gerekmektedir."
Açıklamanın ardından failli meçhul dosyasıyla ilgili toplanan bazı deliller dosya halinde Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edildi.