İHD Adana Şubesi: Cezaevi Yönetimi ve Personeline Soruşturma Başlatılmalı
İnönü Parkı'nda toplanan yaklaşık 50 kişi, çocuk istismarına dikkat çeken çeşitli sloganlar attı.
İnönü Parkı'nda toplanan yaklaşık 50 kişi, çocuk istismarına dikkat çeken çeşitli sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan koğuş arkadaşı başka bir çocuk tarafından tecavüze uğradığı önE sürülen mağdur F.O.'nun avukatı ve aynı zamanda İHD MYK üyesi Tugay Bek, olayda cezaevi yönetiminin ağır kusuru ve ihmali olduğunu ileri sürerken, "Mağdur F.O.'nun şikayetine, soruşturma dosyasındaki ifade ve belgelere bakıldığında bu olayda cezaevi idaresinin ağır kusuru ve ihmali görülmüktedir. Cumhuriyet Savcılığı tecavüz suçunun faili olan M.A.'nın yanı sıra, olayda ihmal ve kusuru bulunan cezaevi yöneticileri ve personeli hakkında da soruşturma başlatmalıdır" dedi.
"CEZAEVİ İDARESİ TEDBİR ALMAMIŞ"
Mağdur F.O.'nun defalarca cezaevi yönetimi ile görüşerek koğuşta şiddete uğradığını ifade etmesine rağmen yönetimin hiçbir önlem almayan F.O.'yu şiddet ve istismara maruz kaldığı koğuşta tutmaya devam ettiklerini ileri süren Tugay Bek, şöyle konuştu: "Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin vücut ve ruh sağlığının korunması konusunda tam sorumluluğu bulunan devletin burada ağır kusuru bulunmaktadır. F.O.'nun, olay günü kaldığı koğuş havalandırması ve banyo penceresini gören güvenlik kamerasına işaret yolu ile tecavüze uğradığını anlatmaya çalışmış ancak bu duruma karşı cezaevi idaresi önleyici bir tedbir almamıştır. Tecavüz olayının ortaya çıkmasından sonra ise tek başına bir hücreye konulmuş ve ailesine bilgi verilmemiştir. Küçük yaşta devlet denetimindeki cezaevinde tecavüze uğrayan F.O., tahliye olduktan sonra da devletten herhangi bir destek görmemiştir. Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin vücut ve ruh sağlığının korunması konusunda tam sorumluluğu bulunan devletin burada ağır kusuru bulunmaktadır."
Pozantı Cezaevi'nde 2 yıl önce meydana gelen çocuk istismarı olayını hatırlatan Tugay Bek, orada sorumlu kamu görevlileri hakkında herhangi bir cezai müeyyide uygulanmadığını öne sürdü. Bek, şöyle devam etti:
"İnsan hakkı ihlallerinde sıklıkla olduğu gibi sorumlu kamu görevlileri yine cezasız kalmıştır. Cezaevlerinde bu tipten hak ihlallerinin önüne geçebilmek için cezasızlık kültürüne son verilmeli ve sorumlu kamu görevlileri cezalandırılmalıdır. Cezaevlerinde kamuoyuna yansıyandan daha fazla çocuk şiddete, taciz ve tecavüze maruz kalmaktadır. Zira çocuklar, başlarına gelen bu olayları ailelerine, yargıya ve kamuoyuna taşımaktan çekinmektedir. Çocukların cezaevlerindeki çığlığı, yetkililer ve hükümet tarafından görülmemektedir."
Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme uyarınca çocuklarla ilgili verilecek kararlarda çocuğun özgürlüğünün kısıtlanmasına son çare olarak başvurulması gerektiğini belirten Tugay Bek, şunları ekledi;
"Suça karışan çocuğun toplumdan izole edilerek cezalandırılması yerine eğitici ve onarıcı bir yaklaşım sergilenerek, topluma kazandırılmalıdır. Çocukların yaşadıkları hak ihlalleri gerek yaşamlarında gerekse toplumda kalıcı ve telafisi çok zor izler bırakmaktadır. Hükümet, insan hakları savunucularının bu konudaki taleplerini dikkate alarak bu olayda ihmali ve kusuru bulunan kamu görevlilerini görevden almalı, bu kişilerin yargılanıp cezalandırılmasını sağlamalı ve suçu her ne olursa olsun çocukların tutuklanması uygulamasına son verecek köklü yasal değişiklikler yapmalıdır."