Iğdırlı Gençler Tezhiple Tanışıyor
Iğdır Halk Eğitim Merkezinde açılan tezhip kursu, Türklerin geçmişten günümüze taşıdığı nadide sanatlardan tezhibin geleceğe taşınmasının yolunu açıyor.
Iğdır Halk Eğitim Merkezinde açılan tezhip kursu, Türklerin geçmişten günümüze taşıdığı nadide sanatlardan tezhibin geleceğe taşınmasının yolunu açıyor.
Iğdır Halk Eğitim Müdürlüğü (HEM) bünyesinde açılan tezhip kursu, yoğun ilgi gördü. Geleneksel el sanatları kursları arasında yer alan ve 5 aydan beri devam eden kursta, genç kursiyerler, tezhip sanatını tüm incelikleriyle öğreniyor.
Iğdır HEM Müdürü Mehmet Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüzyıllar öncesine dayanan tezhip sanatını gelecek nesillere aktarmak amacıyla bu kursu açtıklarını söyledi.
Kursa yoğun ilgili gösterildiğini belirten Gül, "Tezhip kurslarında çok güzel sanat eserleri ortaya çıkıyor. Bu sanatta daha çok İslami içerikli motifler var. Bu anlamda kurs, gençlerimizin hem dinimize hem de atalarımıza olan bağlılıklarının artmasına vesile oluyor. Maddi ve manevi getirisi olduğundan tezhip sanatına ciddi anlamda talep oluyor." dedi.
Gül, unutulmaya yüz tutmuş bu sanatı canlı tutmaya çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Her bir kursumuz yaklaşık 6 ay sürüyor, her defasında 15 ile 20 öğrenci arası kursiyere eğitim veriyoruz. Amacımız kursumuzu Iğdır geneline yaygınlaştırıp gençlerimizle tanıştırdığımız bu sanatı gelecek nesillere aktarmak. Bu vesile ile gençlerimize ata kültürü olan tezhip sanatını öğreterek meslek sahibi de olmalarını da sağlıyoruz. Bu sanatın yaşatılması için elimizden geleni yapacağız."
"Bu sanat unutulmamalı"
Kursta usta öğreticilik yapan Fulya Dinç ise tezhip sanatının, Türk ve İslam kültürünün barındırdığı manevi değerlere sahip olmasından dolayı ilgi gördüğünü ifade etti.
Katılımcıların uygulamalı eğitim alarak hem vakitlerini değerlendirdiklerini hem de meslek sahibi olduklarını anlatan Dinç, şunları söyledi:
"Tezhip sanatı Osmanlı döneminde altınla uygulanmıştır. Tezhip 22 ve 24 ayar altınla yapılıyordu. Yazma eserler Kur'an-ı Kerim'in cilt eserlerinde levhalarda görülüyor. Bu sanat Osmanlı geleneğinden geldiği için manevi değeri bizce çok büyüktür. Bu manada bunu gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Bu sanat unutulmaya yüz tutmuş sanat olarak bırakılmamalı, HEM ve kültür merkezlerindeki eğitimlerle gelecek kuşaklara aktarılmalı."