Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İgc Başkanı Dikmen'den Akreditasyon Uygulamasına Tepki

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alındığı görüntülerin yayımlamasının ardından cenaze töreninde Başbakan'ın talimatıyla uygulanan akreditasyona tepki gösterip, bunun basın özgürlüğü açısından kabul edilemeyeceğini söyledi.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alındığı görüntülerin yayımlamasının ardından cenaze töreninde Başbakan'ın talimatıyla uygulanan akreditasyona tepki gösterip, bunun basın özgürlüğü açısından kabul edilemeyeceğini söyledi.

Hürriyet, Cumhuriyet, Bugün, Milat, Taraf ve Zaman gazeteleri ile CNN Türk ve Doğan Haber Ajansı'nın da aralarında olduğu bazı medya kuruluşlarının bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla cenaze törenine alınmadığını hatırlatan Misket Dikmen, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bu olayda tartışılması gereken konu o fotoğrafın yayınlanıp yayınlanmaması değil, fotoğrafı yayınladıktan sonra bazı medya kuruluşlarının bizzat Başbakan'ın emriyle akreditasyonlarının reddedilmesidir. Günümüz Türkiye'sinde neredeyse olağan hale gelen akreditasyon ayıbı, Başbakan'ın medya kuruluşlarının iç işlerine müdahalesine kadar varmıştır. O fotoğrafın yayınlanması medya kuruluşlarının basın etiği ve ahlak kuralları çerçevesinde kendi karar verecekleri bir durumdur. Fotoğrafı yayınladıkları için gazete ve televizyonlara bir yaptırım uygulanacaksa da bunun yöntemi o kurum ve kuruluşların haber takibini engelleyerek olmamalıdır. Türk basın tarihinde ilk kez yaşanan böylesi bir durum basın ve ifade özgürlüğüne yönelik engellemelerin daha nereye kadara gideceğinin de açık bir göstergesidir. Asli görevi kamuoyunu bilgilendirmek olan gazeteciler devletin varlığına ve bütünlüğüne yönelik sağduyu sahibi kişilerdir. Haber değeri gördüğü bilgileri de önce meslek etik ve ahlak kuralları süzgecinden geçirerek yayımlamaktadırlar. Özgür ve bağımsız medya kuruluşlarının neyi yayımlayıp neyi yayımlamayacağına Başbakan değil, gazete ve televizyonların yöneticileri karar vermelidir. Türk basın tarihine 'yeni' bir not daha düşen bu uygulamanın ilk ve son olmasını diliyor, başta hükümeti yönetenler olmak üzere tüm medya kuruluşlarının bu tür olaylarda daha sağduyulu davranmasını temenni ediyoruz." - İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title