IFRC Başkanı Kate Forbes, Türkiye'de misafir edilen Gazzelileri ziyaret etti
Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC) Başkanı Kate Forbes, Türkiye'de misafir edilen Gazzelileri ziyaret etti.
Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC) Başkanı Kate Forbes, Türkiye'de misafir edilen Gazzelileri ziyaret etti.
Forbes'in, Gazze'den gelen ve Türk Kızılay Şehit Serhat Önder Sosyal Hizmet Merkezi'nde tedavileri devam eden hastalara ziyaretine, Türk Kızılay Genel Başkanı Yılmaz da eşlik etti.
Ziyarette Gazzeli Esmahan Abu Mustafa ve Samah Abu Tebeen yaşadıklarını anlattı.
Gerçek insan hikayelerini dinlemekten dolayı hissettiklerini paylaşan Forbes, "Şu anda siz en azından burada güvendesiniz, buraya gelebildiğiniz için mutlu oldum." dedi.
Gazze'de yaşadıkları dramı kendileriyle paylaşan Gazzelilere teşekkür eden Forbes, federasyon olarak ulusal cemiyetleri desteklediklerini belirtti.
Forbes, "Burada hem Türk Kızılay hem Mısır Kızılayı hem de Filistin Kızılayı ile birlikte yapabileceklerimiz nelerdir bunları takip etmeye çalışıyoruz." ifadesini kullanarak, İsrail'in, Gazze'ye uyguladığı soykırımda kalıcı barışın sağlanması temennisinde bulundu.
"Buraya gelebilenler en azından güvenli bir noktadalar"
Türk Kızılay Genel Başkanı Yılmaz da, merkeze Gazze'den 12 çocuk ve 12 kadını yerleştirdikleri bilgisini vererek, çocukların günden güne daha iyi olduklarını söyledi.
Çocukların, merkezde çalışan Kızılay gönüllülerini abi ve abla olarak gördüğünü belirten Yılmaz, "Biz geldiğimiz zaman kapılarda karşılayıp isimlerimizle hitap ediyorlar." dedi.
Yılmaz, ulusal cemiyetlerle koordinasyon içinde çalıştıklarını söyledi.
Gazze konusunda her gün farklı bir acıya uyanıldığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bugün yine en büyük saldırılardan birisi gerçekleşti, 100'ün üzerinde insan hayatını kaybetti. Bizler bir şekilde insani yardım kuruluşları olarak en azından yiyeceklerine, temel insani ihtiyaçlarına ulaşabilmelerini sağlamak noktasında elimizden geleni yapıyoruz. Buradaki, gelen misafirlerimiz bizlere emanet, burada kaldıkları sürece ailemiz kabul ederek, beraber devam edeceğiz. Ama onların da içeride yakınları var, onlar güvende değil diye üzülüyorlar. Dolayısıyla biz tekrar buradan kalıcı barış çağrısı yapmak zorundayız. Kalıcı barış olmadığı sürece yaptığımız her şey sadece pansuman gibi olacak, nedeni çözmeyecek. Burada hikayelerini dinlediğimiz zaman üzülüyoruz ama buraya gelebilenler en azından güvenli bir noktadalar."