İdlip'teki Saldırıyı Protesto İçin Rusya Konsolosluğu'na Yürüdüler
SABAH Namazı Devrimi ve Özgür-Der Üniversite Gençliği üyesi bir grup, Suriye'nin İdlib kentine düzenlenen ve kimyasal gaz kullanıldığı iddia edilen saldırıyı protesto etmek için Beyoğlu Tünel Meydanı'ndan Rusya Konsolosluğu'na yürüdü.
SABAH Namazı Devrimi ve Özgür-Der Üniversite Gençliği üyesi bir grup, Suriye'nin İdlib kentine düzenlenen ve kimyasal gaz kullanıldığı iddia edilen saldırıyı protesto etmek için Beyoğlu Tünel Meydanı'ndan Rusya Konsolosluğu'na yürüdü. Terörü lanetleyen grup üyeleri, ölenler için dua okudu.
Tünel Meydanı'nda saat 21.00'da bir araya gelen grup üyeleri 'Müslüman Zulnme Boyun Eğmez' ve 'Emperyalist Rusya, Suriye'den Defol' yazılı pankart açtıktan sonra İstiklal Caddesi'ndeki Rusya Konsolosluğu'na doğru yürüyüşe geçti. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüş boyunca grup üyeleri sık sık slogan attı. Konsolosluk önünde de güvenlik tedbiri alan polis, grubun konsolosluk önüne gelmesine izin vermedi.
Burada bir süre slogan atan grup adına gazeteci Adem Özköse bir açıklama yaptı. Özköse yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bugün Londra'da, Washington'un ortasında veya Viyana'nın ortasında 50 tavuk katledilseydi, meydanlarında 50 hayvan katledilseydi bütün dünya ayağa kalkardı. 50'den fazla Suriyeli çocuk bugün İdlip'te kimyasal silahlarla katledildi. İdlip'teki çocukları hangi suçlarından dolayı katlettiniz? Hangi suçlarından dolayı öldürdünüz?' Hepiniz katilsiniz. Rusya çocuklarımızı Halep'te katletti. Rusya katildir, Putin katildir. Yaptığı her konuşmasında Hazreti Hüseyin Efendimizi, Hazreti Ali Efendimizin takipçisi olduğunu söyleyen Hamaney, ey Hamaney, sen Hazreti Ali Efendimizin ehlibeytin değil sen Yezidin takipçisisin. Hz. Ali'nin de Nz. Ömer'in de Hz. Ebubekir'in de takipçileri bizleriz. Sen katilsin. Sen Yezidin takipçisisin. Eğer bizim ölülerimiz bile Batılıların ölüleriyle eşit değilse, eğer dünyada adalet yoksa, barış da yoktur. Sonuna kadar bu zalimlere karşı direneceğiz Allah'ın izniyle. Tüm dünya mazlumlar katledilirken sussa da, çocuklar kimyasal silahla katledilirken sussa da Allah'ın izniyle İstanbul'un güzel yürekli gençleri, Diyarbakır'ın, Konya'nın, Anadolu'nun güzel yüzlü insanları susmayacak ve tepki göstereceğiz. Sloganlarımızla, tekbirlerimizle, haykırışlarımızla onlara gerekli tepkileri göstereceğiz. Kardeşlerim, bizler 'zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır' diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Böyle bir peygamberin ümmeti susmaz, Müslümana kardeşleri katledilirken susmak yakışmaz."
Filistin'de, Halep'te Gazze'de Şam'da katledilen çocukların hesabını sormak için Müslümanlar olarak ellerini duaya kaldırdıklarını söyleyen Özköse, şöyle devam etti:
"Kardeşlerim, bakın 15 Temmuz'da aynı şeyleri bu ülkede yapmak istediler. 15 Temmuz'da Halil Kantarcılar, Ömer Halisdemirler, Uğur Işıklar canlarını verip şehit oldular. Fakat onurumuzu topraklarımızı teslim etmedik. Aynı şekilde biz böyle bir ümmetiz. İdlip'te de Halep'te de Şam'ı Şerif'te de Gazze'de de bizi yediden yetmişe katletseler tıpkı 15 Temmuz'daki gibi şehitler versek onurumuzu, şerefimizi topraklarımızı namusumuzu asla bu zalimlere teslim etmeyeceğiz."
Özköse'nin ardından konuşan Uluslararası Doktorlar Derneği Genel Sekreteri Dr. Mustafa Yılmaz da, son üç yılda Suriye'de 160 defa kimyasal saldırı olduğunu iddia ederek "O öldürülen çocuklara son bakalım, adalet adına, merhamet adına son bakalım. Onlar hangi suçtan dolayı katledildiler? Onlar aziz celil olan Allah'a, şu yer yüzünün sahibine, şu kelimelerimizin sahibine şu havanın sahibine, İdlip'in, İstanbul'un, Hama'nın sahibine, Kabe'nin Rabbine iman ettikleri için katlediliyorlar. 6 yıldır devam eden bu savaş, katliam zalim Esed rejiminin ve onun işbirlikçileri, destekçileri, ağababaları olan Rusya'nın, İran'ın, Amerika'nın, gizli açık destek veren diğer katliamcı devletlerin dünya tarihine geçmiş en alçak, en namussuz, en şerefsiz katliamlarıdır. Bizler 6 yıldır belki onlarca, yüzlerce defa İstanbul başta olmak üzere birçok ilinde defalarca toplandık. Bugünkü toplanmamıza vesile olan katliam, bu alçak saldır, kimyasal saldırı ilk değil" diye konuştu.
Konuşmaların ardından ölenler için dualar okundu.