İdlib'de yerlerinden edilen siviller, yoksulluk ve pahalılığın gölgesinde Kurban Bayramı'na giriyor
Suriye'nin İdlib ilinde Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırıları yüzünden yerlerinden edilen siviller, sığındıkları kamplarda Kurban Bayramı'nı evlerinden uzak, yoksulluk ve hayat pahalığı gölgesinde karşılamaya hazırlanıyor.
Suriye'nin İdlib ilinde Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırıları yüzünden yerlerinden edilen siviller, sığındıkları kamplarda Kurban Bayramı'nı evlerinden uzak, yoksulluk ve hayat pahalığı gölgesinde karşılamaya hazırlanıyor.
Ülkenin kuzeybatısındaki İdlib'de ateşkesin getirdiği kısmi güven ortamında yaşayan milyonlarca sivil, bir Kurban Bayramı'na daha buruk giriyor.
Yoksulluk ve kurbanlık fiyatlarının pahalı olması nedeniyle milyonlarca Suriyeli, bu bayram da kurban kesemeyecek.
İdlib'in güney kırsalından zorla yerinden edilerek Ezrak kampına yerleşen Hali Tafiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saldırılardan kaçarak çadır kentlere sığınanların, ancak evlerine döndüğünde bayramı yaşayacaklarını söyledi.
Bayramı "hüzün bayramı" olarak niteleyen Tafiş, "Esed rejimi, evimizi yaktı, malımıza el koydu, bizi kamplara sürdü. Kendimizi cehennemde gibi hissediyoruz, bize bayram yok." dedi.
Tafiş, bayramın, köyde akrabalar arasında geçirince bayram olduğunu vurguladı.
Kampta yaşam koşullarının kötü, yardımların yok denecek kadar az olduğunun altını çizen Tafiş, çadırlarda yaşayan sivillerin gelir kaynağının bulunmadığını dile getirdi.
Tafiş, "Sivillerin ekmek parası yok, insanlar nasıl yaşayacağını bilmiyor." dedi.
"Alışverişi tüccarlar yapıyor, halktan gelen kimse yok"
İdlib'in Dana beldesindeki pazarda kurbanlık satan besici Ahmet Cemal da "Bu yıl fiyatlar geçen yıla göre daha yüksek. Alışverişi sadece tüccarlar yapıyor, halktan gelen kimse yok." diye konuştu.
Zorla yerinden edilen sivillerden Muhammed Hüseyin de bayrama yönelik herhangi bir hazırlık yapmadığını belirterek iş imkanı olmadığı için çocuklarına bayramlık elbise alamadığını söyledi.
Çadırlarda yaşayan sivillerin alım gücünün olmadığına dikkati çeken Hüseyin, "Zorla yerimizden, evimizden ve köyümüzden edildik, her şeyi geride bıraktık, ailemiz dağıldı." dedi.
İdlib'deki durum
Türkiye, Rusya ve İran arasında 4-5 Mayıs 2017'de düzenlenen Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, Rusya'nın hava desteğiyle 4 bölgeden 3'ünü ele geçirip İdlib'e yöneldi. Türkiye, Eylül 2018'de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı.
Rusya ve rejim güçleri, Mayıs 2019'da tüm bölgeyi ele geçirmek için operasyonlara başladı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki birçok yerleşimi ele geçirdi.
Son olarak 5 Mart 2020'de Rusya'nın başkenti Moskova'da, Türkiye ve Rusya arasında yeni bir mutabakat sağlandı.
Rejim güçlerinin zaman zaman ihlal ettiği ateşkes büyük ölçüde korunuyor. 2017-2020 döneminde yaklaşık 2 milyon sivil, Rusya ve rejim güçlerinin saldırılarında Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.