İdam Cezası, Vatana İhanet ve Darbe Suçu İçin Tekrar Getirilmeli"
Afyonkarahisarlı 15 Temmuz gazisi Hüseyin Öztürk, FETÖ mensuplarının devleti yıkmaya alenen teşebbüs etmiş teröristler olduğuna işaret ederek, "İdam cezası, vatana ihanet ve darbe suçu için tekrar getirilmeli. Cumhurbaşkanımız Meclise çağrıda bulundu.
CANAN TÜKELAY - Afyonkarahisarlı 15 Temmuz gazisi Hüseyin Öztürk, FETÖ mensuplarının devleti yıkmaya alenen teşebbüs etmiş teröristler olduğuna işaret ederek, "İdam cezası, vatana ihanet ve darbe suçu için tekrar getirilmeli. Cumhurbaşkanımız Meclise çağrıda bulundu. Büyüklerimiz bu konuda adım atmalı." çağrısında bulundu.
Çay ilçesine bağlı Akkonak köyünde yaşayan 39 yaşındaki Öztürk, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını unutamadığını söyledi.
İstanbul'da inşaat işçiliği yaptığını belirten Öztürk, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu akşam arkadaşları ile kafede otururken bir hareketliliğin başladığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyondaki çağrısı üzerine, bunun bir darbe girişimi olduğunu anlayarak sokağa çıktıklarını aktaran Öztürk, kalabalık bir grupla Üsküdar'a doğru yürümeye başladıklarını ifade etti.
Darbeci askerler tarafından durdurulduklarına işaret eden Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbecilere karşı gelirken bir yandan da yaşananları telefona kaydediyordum. Bir asker tüfeğin dipçiği ile göğsüme vurdu. Bana 'diz çök' biye bağırdı. Askerlerden biri diz kapağımın arkasına tekme vurdu. Diz çöktüm. Diğer asker de dipçik ile başıma vurup, küfür etti. Hiç korkmadım çünkü besmele çekerek şehit olmak için sokağa çıkmıştım. Defalarca vurdular. Başıma silahı dayadıklarında, 'şehadet günü geldi' deyip kelimeişehadet getirdim. O sırada etrafımız kalabalıklaştı. 10-15 vatandaş bana silah çeken darbeciyi etkisiz hale getirdi. Ardından Boğaziçi Köprüsü'ne yöneldik. Orada adeta kıyameti yaşadık. Yanı başımda kurşun yiyenler vardı. Bir polis gözleri yaşlı beni kucakladı. 'Burayı terk etmeyin, sizin varlığınız bize güç veriyor' dedi. Tam bu sözleri söylerken yaralanıp yere düştü. Sürekli salalar veriliyordu. Dizlerimin üzerine çöküp dua etmeye başladım. O esnada çökmüşüm. Gözlerimi hastanede açtım."
"Yarım bıraktığım işimi tamamlamak istiyorum"
Öztürk, hastanede gördüklerinin kendisini çok etkilediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Tıp öğrencisi olduğunu öğrendiğim yabancı öğrenciler, hastane temizliği için koşturan sivil gençler vardı. Babasını, evladını kaybedenler ağlıyordu. Kendimi yokladım, başımdan ve bacağımdan yaralıydım. Kendime, 'Kalk Hüseyin, burayı boşuna işgal etme' dedim ama çıkmama izin vermediler. Yaşadıklarım beni derinden etkiledi. Hala bir sala duysam o anları yeniden yaşıyorum."
Şehitlik mertebesinin önemine dikkati çeken Öztürk, "Devletimizden, Cumhurbaşkanımızdan bana bir şans daha verilmesini bekliyorum. Ben orada yarım bıraktığım işimi tamamlamak istiyorum. Yurt içinde veya El Bab'ta görevimi tamamlamak ve şehit olmak istiyorum." diye konuştu.
"Adeta hala nöbet tutuyoruz"
Tedavi sürecinin devam ettiğini anlatan Öztürk, "Belki bu tehdit geçti diye düşünülüyor ama ben uyuyamıyorum. Her gece saat ikiye, üçe kadar nöbet tutuyorum. 15 Temmuz gazileri olarak sosyal medyada bir grup oluşturduk. Telefonda sürekli birbirimizle haberleşiyoruz. Adeta hala nöbet tutuyoruz. Yine böyle bir çılgınlıkta bulunmayacaklarından emin olamayız. O yüzden tedbirli olmalıyız." ifadelerini kullandı.
"Mahkemeye bu şekilde getirilmeleri bizi üzüyor"
Öztürk, darbecilerin mahkemeye çıkarılma sürecinde gördükleri bazı manzaraların gaziler ve şehit yakınlarını derinden yaraladığının altını çizdi.
Sanıkların takım elbise ile adliyeye getirilmesini eleştiren Öztürk, "Nişantaşı sosyetesi gibi çıkarılıyorlar mahkemeye. Mahkemeye bu şekilde getirilmeleri bizi üzüyor. Bunlar terörist hem de devleti yıkmaya alenen teşebbüs etmiş teröristler." dedi.
"İdam cezası, vatana ihanet ve darbe suçu için tekrar getirilmeli" diyen Öztürk, "Cumhurbaşkanımız Meclise çağrıda bulundu. Büyüklerimiz bu konuda adım atmalı. Milyon tane canım olsa da Cumhurbaşkanımıza, vatanımıza, milletimize feda olsun. Bu ülkeye milyon tane Hüseyin gelir ama Recep Tayyip Erdoğan bir daha gelmez. Cumhurbaşkanımız için bir şiir yazdım, nasip olursa kendisine de okumak istiyorum." şeklinde konuştu.