Haberler
Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

İçtiğiniz Su Ne Kadar Güvenilir

İçtiğiniz Su Ne Kadar Güvenilir
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İÇME suyu tartışmalarının devam ettiği bugünlerde, gözler Konya'nın içme sularının ne derece güvenli olduğuna çevrildi.

Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celalettin Özdemir, Konya'nın su kaynaklarının korunaklı bir bölgede olduğunu belirterek, suların güvenle içilebileceğini söyledi.

Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Celalettin Özdemir, kamuoyu gündemini meşgul eden içme suyu tartışmalarına ilişkin Konya özelinde bir değerlendirmede bulundu. Suyun analiz edilmesinde bir takım toleranslar olduğunu ifade eden Doç. Dr. Celalettin Özdemir, "Bu toleranslar güvenilmesi daha çok olan sularda ekstra bir şey oluşturur ki zevke döner. Damacana sularda içiminden zevk aldığınız halde sağlıksız olan sular vardır. Şebeke sularında içiminden zevk almadığınız sağlıklı sular vardır. Şimdi bizim için sert olmayan sular damacana suyu olabilirler fakat sertliğin insan sağlığı açısından bir tehlikesi yoktur. Konya'yı örnek verecek olursak Konya'nın içme suyu şebekesinde zaman zaman klorlama dışında risk olarak ortaya konulan hiçbir şey yok." diye konuştu.

ALTINAPA KORUNAKLI BİR BÖLGE

Konya'nın içme suyunun temin edildiği Altınapa Barajı'nın korunaklı bir bölge olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özdemir, "Oraya atık su veren yerlerin suları tamamen arıtılır ve bunlar bizim için arıtmada risk olmaz. Zevk almayabilirsiniz ama sağlıklı bir sudur. Bizim riskli dediğimiz su mikroorganizma olan sulardır ki mikroorganizmaların en kolay ürediği yerler insan atıklı hayvansal atıklı fekal mikroorganizmalardır. Şu an asıl sorun fekal mikroorganizmaların damacanalarda ne işi var veya damacanalar bu anlamda güvenilir mi değil mi? Belediyeler bu riski göze alamaz küçük yönetimlerde olabilir ama büyük belediyelerde zevki bir kenara koyar güvenilir suyu kesinlikle sağlamak ister." dedi.

DAMACANALARDA YAPILAN HATALAR

Türkiye'deki dolum tesislerinin güvenilirlik düzeylerine de değinen Özdemir, " Türkiye'de 350 tane dolum tesisi var. O kadar tesisin içinde 5 tane firma açıklandı ama bazı günlerde daha çok firma ismi çıkabilir. Ama sistematiği çok iyi olan firmalarda var. Şebeke, suyun getirildiği yer, suyu getirdikten sonra yapılacak olan depolamanın yapılmış olduğu o fayanslarla izole edilmiş zaman zamanda dezanfakte edilmiş depolar.

Bunlardan sonra damacanaların yıkanmış olduğu makinalar, suyun hava ile temas etmemesi lazımdır. Bu sistemde istediğimiz suyu alabileceğimiz birçok tesis var. Neyi talep ediyorsan onu satın alıyorsun. Damacanalar tesise geldiği zaman bir takım yapışmış kâğıtlar, sakızlar, şekerlemeler yıkama sırasında hemen çıkmaz, dolayısıyla siz bunu eve aldığınız zaman hissedemezsiniz. O damacanın içindeki oraganik şeylere maruz kalmış olursunuz. Bu bir risktir. Türkiye' de bir fabrika damacana aldığı zaman onu kırılana kadar kullanırlar" şeklinde konuştu.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title