İçişleri Bakanlığı Heyeti, "Kolluk Güçlerin Sivil Gözetimi" İçin İspanya'da

Şenhan Bolelli - İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Suyfullah Hacımüftüoğlu, bir kısım konularda Türkiye'nin batı ülkelerinden daha iyi olduğunu söyledi.

Hacımüftüoğlu başkanlığındaki heyet, İller İdaresi Genel Müdürlüğünün "kolluk güçlerin sivil gözetimi" ile ilgili yaptığı bir çalışma kapsamında İspanya'nın başkenti Madrid'de temaslarda bulunuyor.

Yaklaşık bir hafta sürecek programlarını AA'ya değerlendiren Hacımüftüoğlu, AB ile 2009'dan beri AB ile yürütülen ve 2014 sonlarında tamamlanacak çalışma kapsamında Madrid'de bulunduklarını söyledi. Bu kapsamda 3 Hatay, Trabzon ve Gaziantep valileri, bazı genel müdür ve yardımcılarından oluşan heyetle Madrid'e geldiklerini anlatan Hacımüftüoğlu, "Amacımız, emniyet ve jandarma teşkilatının hizmetini yerine getirirken herhangi bir yanlışlığı var ise bu nasıl denetleniyor bunu görmek" dedi.

Kolluk güçlerin sivil gözetimi konusunda "Türkiye'nin de iyi durumda olduğunu ancak başka ülkelerin tecrübelerini yakından tanımak istediklerini" kaydeden Hacımüftüoğlu, "Biz de kolluk güçlerinin sivil gözetimi yokmuş gibi algılanmasın. Biz bir kısım konularda Batı ülkelerinde de iyiyiz. İspanya'da eğer bize faydalı bir şey olacaksa bunu memleketimize nasıl yansıtabiliriz onun çalışmalarını yapıyoruz" açıklamasında bulundu.

Ayrıntıya girmek istemediğini belirterek, temaslarından bir örnek veren İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, "İspanya İçişleri Bakanlığının müfettiş yoluyla nasıl bir denetleme yaptığını gördük. Baktık ki kendi müfettişleri polis ve jandarmadan geliyor. Ben bunu eksik buldum. Bizde esas teftişi tamamen sivil olan mülkiye müfettişleri yapar. Sivilin kolluk gücünü denetlemesi başka bir şeydir. Kolluk gücünün kendi içinden çıkardığı bir kişiyle yaptığı teftiş bambaşka bir şeydir" diye konuştu.

İspanya'da Jandarma Genel Müdürünün sivil bir vatandaş olduğuna da dikkati çeken Hacımüftüoğlu, "Yani jandarmanın içinden yetişmiş birisi değil ama onun altında çalılşan 4 üst düzey hizmet veren general var. Dolayısıyla onlar başka bir boyutuyla sivil denetime açmış bir mekanizma kullanıyorlar. Bunları yerinde görüp bize adepte olabilecek olanları alıp adepte etmek lazım" dedi.

"Tüm bunları neden yapıyoruz? Bu soğukta neden buradayız?" diye soran Hacımüftüoğlu, kendi sorularını şu şekilde yanıtladı:

"Vatandaşımızı, kudret kullanan birimlere karşı yanlışlardan korumak gerekir çünkü o kudreti kullanan insanın yanlış davranması mümkündür. İşte o mümkünü en aza indirmek ve en doğruyu yakalayıp, vatandaşın daha müreffeh, daha güvenilir ortamda yaşamasını, emniyet ve jandarmayı, güvenlik güçlerini, kolluk güçlerini, korkulan değil sığınılan, zor zamanında koşulan ve gördüğünde mutlu olunan birer birim haline dönüştürmemiz gerekir diye düşünüyorum."

-"Ziyaretimizin Gezi olayları veya İspanya'daki gösterilerle bir ilgisi yok"

'İspanya'da ekonomik krizden dolayı çok fazla halk gösterisi olduğunu ve polisin müdahalede bulunduğunu belirten Hacımüftüoğlu, "Ziyaretimizin Gezi olayları veya İspanya'daki gösterilerle bir ilgisi yok, hiçbir bağlantısı yok. Şu andaki proje 2009'dan beri devam eden ve ikinci aşamasında olan bir proje. Biz bunun denemelerini çeşitli illerde yapıyoruz. O sebeple 3 ilimizin valisi burada. Ne Gezi ile ilgisi var ne de İspanya'da ekonomik krize karşı vatandaşların gösterdiği tepkiyle bir ilgisi var, tamamen rutin. Biz zaten olaylar üzerine çözüm üreten bir devlet değiliz. Bu, İçişleri Bakanlığında hiç olmaz çünkü geleneği yüzyıllara yayılmış bir bakanlığın öyle günlük bir olay peşinden çözüm araması diye bir şey beklenemez. Biz bakanlık olarak maraton koşucusuyuz" diye konuştu.

İspanya'dan her türlü halde iyi kazanımlarla ayrılacaklarını ancak burada gördüklerinin Türkiye'de uygulanabilirliği konusunun farklı olduğunun altını çizen Hacımüftüoğlu, "İlgimizi çeken çok şey oldu ama onu dönüp rafine hale getirdikten sonra cevaplandırmak istiyorum. Biz ihtiyatlı davranırız. Bir konuda konuşsak 'öyle olacak' diye alıgılanır. O sebeple biz buradan edindiğimiz bilgileri politika haline getirdikten sonra ancak açıklayıp, tartışmaya açarız. Biz beğensek bile iç kamuoyu ne diyor onu da bir görmemiz lazım. Yaptığınız değişiklik ancak iç kamuoyunun da 'evet' demesinden sonra kalıcı olur. Edindiğiniz bir fikir sizde çok büyük sonuçlar doğurabilir ya da bugün heyecalandırır yarın 'bu bize uymaz galiba' deyip vazgeçebilirsiniz" şeklinde konuştu. - Madrid