İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan Terörle Mücadele Vurgusu
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ahmet Özer'in tutuklanmasını değerlendirerek terörle mücadelenin önemine dikkat çekti. Yerlikaya, terörün demokrasinin karşıtı olduğunu vurguladı ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılıklarını yineledi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ahmet Özer'in tutuklanarak Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin, "Bir taraftan sureti haktan görünüp diğer taraftan zikriyle, fikriyle terör örgütleriyle bir olunmaz. Şehrin emini terör yandaşı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu devletin de bir sahibi vardır. O da aziz milletimizdir." dedi.
Yerlikaya, Şanlıurfa'da düzenlenen güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, terörün, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe darbe indirmekten başka hedefinin olmadığını, TUSAŞ saldırısında da bunun görüldüğünü belirtti.
Terörle demokrasinin bir arada bulunamayacağını vurgulayan Yerlikaya, şöyle konuştu:
"Burada bir kez daha haykırıyoruz. Teröre taviz yok, kardeşliğimize pusu kuranlara geçit yok. Peki ne var? Kardeşlik var, omuz omuza mücadele var, sırt sırta vermek var. Tıpkı Malazgirt'te tıpkı Çanakkale'de tıpkı Dumlupınar'da olduğu gibi. Demokratik hiçbir ülkede terör affedilebilir, sindirilebilir, hoş görülebilir, demokrasi zırhı içinde yaşatılabilir bir kavram olmamıştır. Terör bir zehirdir, panzehiri hukuk ve milli iradedir. Hiçbir demokratik ülke demokrasiyi kendine kalkan olarak kullanan terör zihniyetini asla kabul edemez."
Bakan Yerlikaya, Ahmet Özer'in tutuklanarak Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin ise şunları söyledi:
"5393 sayılı Belediye Kanunu'nda belediye yöneticilerinin terör örgütü üyesi olması durumunda nasıl bir süreç ile karşı karşıya kalacakları çok açıktır. Bu kanunun 45. maddesince belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması hallerinde ki bu yaşanan son olayda belediye başkanı tutuklanmıştır, yine bu kanunun 46. maddesinde 'belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır' diyor.
Dünya üzerinde terör belasından en çok canı yanan milletler arasında ilk sıralarda bizim milletimiz geliyor. Biz sadece dağdaki teröristlerle canlı bombalarla mücadele etmiyoruz. Teröristle de onu besleyen kaynaklarla da mücadele ediyoruz. Ülkemizde 30 büyükşehir, 51 il, 922 ilçe, 399 belde belediyesi var. Hangi partiden olursa olsun terörle arasına mesafe koyan milli bir duruş sergileyen bu belayla amasız fakatsız mücadele eden her belediye başkanımızın başımızın üzerinde yeri var. Ancak terörle iltisaklı olanlarla milletimiz adına hukuk önünde hesap sormak bizim görevimiz. Bizim 2 bin 200 yıllık devlet geleneğimiz var. Bir taraftan sureti haktan görünüp diğer taraftan zikriyle, fikriyle terör örgütleriyle bir olunmaz. Şehrin emini terör yandaşı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu devletin de bir sahibi vardır. O da aziz milletimizdir. Eğer birilerinin pusulası terörü göstermeye kalkarsa hukuk buna 'dur' der, vicdan buna 'dur' der. Çünkü terörün siyaseti olmaz. Terörle sadece mücadele edilir."
(Sürecek)