İçişleri Bakanı Soylu'dan darbe imalarına tepki: Kim yapacak darbeyi?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kamuoyunda ve sosyal medyada dillendirilen darbe imalarıyla ilgili konuştu. Soylu, "Kim yapacak darbeyi? Türkiye'de darbe teorisi üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar Türkiye'nin bugününden kopuklar zaten" ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, son dönemde özellikle sosyal medyada sık sık gündeme gelen darbe imalarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Kim yapacak darbeyi? Türkiye'de darbe teorisi üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar Türkiye'nin bugününden kopuklar zaten" dedi.
Bakan Soylu, gazeteciler Hadi Özışık ve Süleyman Özışık'ın Youtube kanalına konuk oldu. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Soylu, darbe imalarıyla ilgili de konuştu.
"DARBE İMASINDA BULUNANLARIN SİYASET BOŞLUĞU VAR"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Süleyman Özışık'ın "Devlet kademesi sosyal medyada yer alan darbe imalarıyla çalkalanıyor. Devlet kademesi de burada bir ima seziyor mu?" sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
"Kim yapacak darbeyi? Bundan 2 gün önce 27 Mayıs'tı. 60 koca yıl geçmiş hala unutulmamış. Bu darbe imasında bulunanların siyaset boşluğu var. 27 Mayıs, bu ülkede 1980 darbesinin sonrasına kadar bayram olarak kutlandı. Bu millete "Bu sizin bayramınız, bunlardan kurtuldunuz" dendi. 80 darbesini biz biraz erken duyduk "Bizim çocuklar bu işi başardı" sözünü. 17-25'in nereden tetiklendiği belli. 17-25'i yapanların kimler tarafından bugün muhafaza edildikleri belli. Dönelim 28 Şubat'ı durum aynı. 17-25'ten sonra bakıyorsunuz 15 Temmuz var ki neyin yaşandığı, arkasında kimin olduğu açıkça belli.
"TÜRKİYE VESAYETLERLE YÖNETİLMEYE MAHKUM EDİLMEYE ÇALIŞILDI"
Şimdi şöyle bir şey yapıyorlar. Türkiye dediğiniz ülke vesayetlerle yönetilmeye mahkum edilmeye çalışılan bir ülkedir. Darbe, vesayetin bir aracıdır, aletidir. Vesayeti bir patron olarak görmek gerekir. Vesayet, terörü kullanır. PKK'yı, DHKP-C'yi kullanır, icat eder FETÖ'yü DEAŞ'ı kullanır. Şimdi bunu yapar ama darbeyi de kullanır. Darbe de onun bir aracıdır. Faiz sistemi ve uluslararası ekonomik sistemde vesayetin bir aracıdır. Şimdi bunlarla ilgili eğer bir sonuç alamazlarsa suikastlere, bombalı eylemlere başlarlar. Biz bunları çabuk unuttuk. İstanbul'da bombaların patladığı günler Türkiye'de intihar saldırıların yaşandığı günleri, katliamların olduğu, polislerimizin askerlerimizin şehirlerin ortasında şehit edildiği günler. Bütün bu silahlı saldırıların, bombalı eylemlerin yapıldığı günler işte vesayetin istediği günler. İktidar bunlarla uğraşır, kafanızı gömersiniz. Gidip Karadeniz'de kendinize ait enerji bulmak aklınıza bile gelmez o zaman.Birilerine sus payı vermek için uluslararası sistemin bahşişini verirsiniz. Gelip oraya günlerce aylarca arama yaparlar ondan sonra da bir şey bulamazsınız.
"BUGÜN TÜRKİYE'NİN İKLİMİ BAMBAŞKA"
Şimdi bir taraftan kendinize ait üretimi geliştiriyorsunuz. Diğer taraftan teknolojiyi bulur hale geliyorsunuz. Diğer taraftan iç istikrarı temin ediyorsunuz. Ne olacak? Eski alışkanlıklar vardır işte sokakları hareketlendirelim. Böyle bir fobiye gerek yok. Bugün Türkiye böyle bir fobiyi yaşamasına da gerek yok. Bugün Türkiye'nin iklimi bambaşka."