Içişleri Bakan Yardımcısı Öztürk, Stk'larla Bir Araya Geldi
İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, "Anayasa değişikliği referandumunda, artık eskisi gibi insanların tehdit edilerek, korkutularak,yıldırılarak, dağa kaçırılarak, yaralayarak, gözdağı verilerek bir şekilde Anayasal hakkını ve yetkisini kullanmasına engel olacak hiçbir faaliyete...
İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, "Anayasa değişikliği referandumunda, artık eskisi gibi insanların tehdit edilerek, korkutularak,yıldırılarak, dağa kaçırılarak, yaralayarak, gözdağı verilerek bir şekilde Anayasal hakkını ve yetkisini kullanmasına engel olacak hiçbir faaliyete izin vermeyeceğiz." dedi.
Öztürk, beraberinde Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akdeniz, Jandarma Lojistik Komutanı Tümgeneral Ali Özkara ile Mardin Valiliğini ziyaret etti.
Vali Vekili Ali İkram Tuna'yı makamında ziyaret eden Öztürk, daha sonra İl Jandarma Komutanı Albay Ahmet Zafer İzcan, Emniyet Müdürü Hasan Onar, Bornova 2. Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Balıbek, vali yardımcıları ve kaymakamlarla güvenlik toplantısına katıldı.
Öztürk, güvenlik toplantısının ardından kanaat önderleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu ve güvenlik korucuları temsilcileriyle bir otelde bir araya geldi.
Burada konuşan Öztürk, Mardin'in güvenlik sorunları nedeniyle hak ettiği yeri ve güzelliği yaşayamadığını söyledi.
Devletin birinci derecede görevinin vatandaşların güvenli ortamda yaşamlarını sağlamak olduğunu belirten Öztürk, Türkiye'nin güçlü ve geleneği olan bir devlet olduğunu vurguladı.
Terör konusunda çok ciddi tecrübelerin olduğunu vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
"Geçmişte bir şans tanındı. 'Başka yöntemlerle veya daha az acı veren yöntemlerle 'bu meseleyi çözebilir miyiz?' diye ama görüldü ki bu yöntemi istismar eden vahşi bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. 2015 yılından sonra da onların o süreci ülkemizin güvenliğinin aleyhine nasıl kullandıklarını hepimiz gözlerimizle gördük. Ondan sonra pek çok şehidimiz ve yaralılarımız oldu. Şehirlerde barikatlar ve çukurlar oluşturuldu. Bir ülkenin vatandaşlarına evine gidemez hale getirilmesine bir hükümetin bir devletin göz yumacağı hesaplandı. Ülkemizin bütün şehirlerini büyük acı ve kayıplarla bunun üstesinden gelerek, şehirleri bu çukur ve barikatlardan kurtardık. Elbette acılarla sonuçlanan olaylar oldu ama biz bunu milletimizin adına Nusaybinlinin, Cizrelinin adına yapmak zorundaydık. Hiçbir devlet vatandaşının huzurunun bozulmasını arzu etmez, hele Türkiye hiç etmez."
Teknik ve güç olarak terörle mücadelede inanılmaz bir güç elde edildiğini aktaran Öztürk, "Geçen yazdan beri kırsal alanda da çok büyük mücadeleler vererek ve halen Mardin'de bu mücadelemizi, operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Bütün amacımız 2017 yılında terörü Türkiye'nin gündeminden kaldırılmasını sağlamaktır. Bunu sağlayacağız. Bununla ilgili her türlü tedbir ve imkanlarımız elimizde var." ifadelerini kullandı.
Öztürk, terörün önlenmesiyle bölgenin tamamının refaha kavuşacağını dile getirdi.
Türkiye'nin sınır güvenliği için de tedbirlerini aldıklarını vurgulayan Öztürk, "Sınırda meydana gelecek olan her türlü kaçak geçişlerin önünü aldık, bundan sonra daha sıkı bir şekilde alacağız." dedi.
Halk oylamasına doğru
Öztürk, bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da Nisan ayında yapılacak halk oylamasına ilişkin gerekli bütün tedbirlerin alındığını aktardı.
"Bundan önceki seçimlerde de gücümüz ve kudretimiz olduğu şekilde her zaman sandık güvenliliğinin tedbirini aldık." diyen Öztürk, şunları kaydetti:
"Anayasa değişikliği referandumunda, artık eskisi gibi insanların tehdit edilerek, korkutularak, yıldırılarak, dağa kaçırılarak, yaralayarak, gözdağı verilerek bir şekilde Anayasal hakkını ve yetkisini kullanmasına engel olacak hiçbir faaliyete izin vermeyeceğiz. Ama hiçbir faaliyete… Bunu böyle bilmenizi isterim. Bütün amacımız vatandaşlarımızın hür iradelerinin sandığa yansımasını sağlamaktır. Devlet olarak bu bizim yükümlülüğümüzdür. Bunu bütünüyle önümüzdeki süreçte göreceksiniz.