İç Güvenlik Paketi, Tunceli'de Protesto Edildi
Tunceli Halk Meclisi tarafından düzenlenen bir yürüyüşle TBMM'de görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Paketi protesto edildi.
Tunceli Halk Meclisi tarafından düzenlenen bir yürüyüşle TBMM'de görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Paketi protesto edildi. Aralarında Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Ali Bul ile birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 1000 kişi, Meclis'te görüşülmeye devam edilen İç Güvenlik Paketi'ni protesto etmek üzere Sanat Sokak'ta toplandı. Slogan atarak yürüyüşe geçen kalabalık, Cumhuriyet Caddesi güzergahından Seyit Rıza Meydanı'na kadar yürüdü.
Tunceli Halk Meclisi sözcüsü avukat Barış Yıldırım, yeni yasa ile Türkiye'de insan hakları ihlallerinin artacağını ve birçok hukuk ihlali yaşanacağını ileri sürerek, "Tasarının ilk 26 maddesi kabul edilmiştir. Bir kısım maddesi TBMM'de görüşülerek kabul edilen tasarıyla, temel hak ve özgürlükleri yakından ilgilendiren Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, İl İdaresi Kanunu, Kimlik Bildirme Kanunu gibi Kanunlarda hukuka aykırı olarak temel ve köklü değişiklikler yapılmaktadır. Şöyle ki tasarıyla; Kişilerin üzerleri, eşyaları ve araçları, hakim kararı olmaksızın aranabilecektir. Polise sınırları belirsiz, koruma altına alma, yakalama, uzaklaştırma yapma imkanı verilmektedir. Polise, savcı ve mahkeme yerine geçerek müşteki, mağdur, tanık ifadesi alma yetkisi tanınmaktadır. Polisin, zor ve silah kullanma yetkisi genişletilmektedir. Molotof, havai fişek, bilye, sapan ateşli silah kapsamına alınmıştır. 5442 sayılı İl İdaresi Kaııunu'nda yapılacak değişiklik ile kuvvetler ayrılığı prensibine aykırı olarak valilere adeta OHAL Valisi yetkileri tanınmaktadır" dedi.
İç güvenlik yasasıyla toplumsal mücadeleleri bastırmak için oluşturulduğunu ifade eden Yıldırım, "İç Güvenlik Paketi'nin asıl olarak başta Kürtler, Aleviler, işçi ve emekçiler olmak üzere demokratik hak arayışında olan kesimlerin toplumsal mücadelelerini anti-demokratik şekilde bastırma yaklaşımı ile oluşturulduğu açıktır. Hiçbir toplumsal ve siyasal sorun güvenlikçi yaklaşımla çözülmedi, çözülemez. Gelinen noktada güvenlik paketlerine değil özgürlük paketlerine ihtiyaç vardır. Hükümet temel insan hakları normları ile uyumlu hukuksal düzenlemeler yapmalı ve uygulamalıdır" diye konuştu.