İç Güvenlik Paketi Başlamadan Tartışması Başladı
Tbmm Genel Kurulu'nda HDP'nin 'Paralel Yapı'nın araştırılması önergesinin bugün görüşülmesi önerisinde iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı.
Tbmm Genel Kurulu'nda HDP'nin 'Paralel Yapı'nın araştırılması önergesinin bugün görüşülmesi önerisinde iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı. Önerge ise AK Parti'nin oylarıyla reddedildi. Bugün görüşmelere başlanması planlanan İç Güvenlik Paketiyle ilgili muhalefet milletvekilleri ise daha önce belirtildiği gibi, paketin görüşülmemesi için iç tüzükten faydalanarak görüşmeleri uzattığı görüldü.
HDP Grubunun verdiği araştırma önergesi üzerinde söz alan HDP Van Milletvekili Nazmi Gür, "Türkiye bir gizli dinlemeler ülkesidir. Mahkemelerin, yargının, polisin, ilgili istihbarat örgütlerinin aslında kimi dinlediğinin belli olmadığı bir gizli dinlemeler cennetinde yaşıyoruz. Herkes, bu Genel Kurulda bulunan herkes, dışarıda bulunan herkes her an dinlenebiliyor" dedi. Gür, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu paralel yapı ne menem şeydir ki biz de anlayamadık; onun için biz bir önerge verdik, paralel yapılanma nedir ne değildir, bütün bu konuları araştıran bir Meclis araştırma komisyonu kurulsun. Gerçekten, AKP'nin Kırmızı Kitap'a geçirdiği gibi bu paralel yapılanma, ülkeyi mi tehdit ediyor, yoksa AKP iktidarını mı tehdit ediyor bunun saptanması gerekiyor."
Araştırma önergesi üzerinde MHP adına söz alan Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, şunları söyledi:
"Hükümet içerisinde sureti haktan görünüp farklı saiklerle oluşturulan bir paralel yapı daha. Tüm bu hırsızlıkları, yolsuzlukları örtbas etmek ve milletin dikkatini başka tarafa çekmek için bir 'paralel yapı' teranesi tutturmuşlar. Kim? Aynı ekip. 'Cambaza bak, cambaza' oyunu. Kastettiğin bu kesim hakikaten bu devletin içerisinde farklı bir yapılanma öngörmüş ve buna kalkışmış ise bugünlere akşamdan sabaha gelmedik. 13 yıldır devleti tek başına idare ediyorsun. Niye müsaade ettin o zaman? Bunu yapanlar kadar buna müsaade edenler de sorumlu değil mi? Bunun hesabını vermen gerekmiyor mu? 'Kandırıldık.' o zaman böyle saf olmayacaksın. Önünüzü bile görmeyen bu kıt fikirlilikle devlet mi idare edilir? Önce bir kendinize bakın aynada. Zaten bu ülkede iki Erdoğan, iki Davutoğlu var. Yüksek perdeden konuşup mumu yatsıya kadar yanan, akşam farklı sabah farklı, doğuda farklı batıda farklı. Tutarlı olmak, devlet ciddiyeti içinde davranmak gibi bir kaygıları yok. Beceriksizlik ve kötülüklerinizi paralel yapıya yıkmak yerine millete hesap verin. Çıkın, deyin ki beceremedik, yanlış yaptık. Hem kel hem fodul olmak değil de nedir yaptığınız? İnşallah, devlet içerisinde paralel yapılar kuran AKP'nin hesabını 7 Haziranda bu millet görecek" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ise, önerge üzerinde şunları söyledi:
"Bu devlet içine sızan bir yapı var ise paralel bir yapı, bunun sonuna kadar araştırılması ve siyasi iktidarın da bu işe yardım yataklık edip etmediğinin tespit edilmesi, eski Ceza Kanunu'muzun tabiriyle, suçun icrasını muavenet ve müzaheretle kolaylaştıran siyasilerin de, efendim, sorumluluğunun tespit edilmesi için biz bu araştırma önergesini destekliyoruz" dedi.
BİZ KARDEŞTİK,YANLIŞ YAPTILAR
Kürsüye bir gazetenin manşetiyle çıkan ve muhalefete gösteren AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, şunları söyledi:
"Bugün basına çıkan, bugün bazı medyada yer alan sizi daha fazla etkileyen meselelerle ilgili bir mahcubiyet olur mu, bir hesaplaşma olur mu diye. Her zaman söylüyorum ya hatalarla yüzleşirsiniz ya da yüzsüzleşirsiniz. Siz yıllardan beri bize ettiğiniz ithamlarla, bize attığınız iftiralarla bugün karşı karşıyasınız. Genel Başkanımıza hakaret edildi, konuşmalar ortaya çıktı ama biz bir şey söyledik, seçimlere girerken nasıl ki masumiyet karinesi demişsek, nasıl ki siyasi ahlak demişsek aynı şeyi yine söylüyoruz. Mahkemenin önüne gelmeyen tapeler sizin önünüze geldi. Mahkemeden görmediğimiz, duymadığımız bilgileri sizin grup toplantılarınızda Grup Başkanınız tarafından okunduğunu gördük. İnsanların siyasi hayatı, aile hayatı, ticari hayatı, ne kadar özeli varsa çarşaf çarşaf ortaya serildi" dedi. Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbenin yanında, kumpasın yanında, her türlü yanlışın yanında olmak sizin tarihinizde var ama 13 yıldan beri milletimize sığınmaktan başka bir şey yapmadık. 'Dünya 5'ten büyük' dedik, diyeceğiz.'One minute' dedik, diyeceğiz. 'Bölgemizde büyük olduk, daha büyük olacağız.' dedik ve yine diyeceğiz. Siz sadece bağıracaksınız, sadece. Ancak kavga edeceksiniz ama biz bu milletle olan yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Paralelle kalın, paralelle yürüyün, her türlü yanlışın yanında olun; bu size yakışır ama biz yürümeyeceğiz. Biz dün herkesle beraberdik, sırf paralelle değil, herkesle beraber yürüdük; vakıflar, dernekler, iyi iş yapan kim varsa yürüdük. Bugün paralelin yanında bir tane cemaat var mı, bir tane vakıf var mı, bir tane dernek var mı? Kim kaldı? Mahmut Tanal kaldı. Var mı başka kimse? Kimse kalmadı. O yüzden bir daha söylüyorum. Önceden her vakıf, her dernek bizim baş tacımız yürüyorduk, bu millete yanlış yapan varsa ayrıldı yolumuzdan. Ama çatlasanız da patlasanız da bu partinin bu ülkeye olan hizmetleri, borcu ve ödemesi devam edecek. Seçime kaldı 3 ay, çok değil üç ay. Eğer haklıysanız çekiliriz, oraya geçeriz ama millet size paralelle yürümenin bedelini ödetirse ki ödetecek yine buradayız, yine görüşürüz, yine bağırmaya devam edersiniz. 'Deveyi hendekten atlatan bir tutam ottur.' derler. Bu kadar ufak beklenti için, bu kadar yanlış işin paralelle bir arada olmak, yıllarca küfrettiğiniz insanlarla beraber olmak yakışmaz diye düşünüyorum. İki tane kardeş düşman olabilir, örnekleri çok ama iki tane düşman kardeş oluyorsa oraya soru işareti koy. Biz kardeştik, yanlış yaptılar, gereğini yapıyoruz. Siz düşmandınız, yanlış yaptılar, gereğini yapın lütfen. Önümüzdeki süreçte göreceksiniz, bu ülkenin en büyük meselesi, AK Parti'nin değil, devletin bekası için, milletin bekası için en büyük kavgamız paralellerle olmaya devam edecek. İster orada yer alın ister milletle yer alın. Orada yer alırsanız on üç yıl daha burada bağıracağız, dinleyeceğiz, konuşacaksınız. Ama 'hayır' diyorsanız ancak böyle bağıracaksınız."
KABUL EDİLMEDİ
Görüşmelerin ardından araştırma önergesinin bugün görüşülme önergesi oylamaya sunuldu. Bu sırada CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, yoklama yapılmasını talep etti. Ancak talebi duymadığını belirten TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı oyladı ve kabul edilmediğini söyledi. Bunun üzerine Gök ve CHP'li milletvekilleri yerinden kalkarak talebinin yerine getirilmediğini belirterek tepki gösterdi ve usul tartışması açılmasını istedi. Bunun üzerine usul tartışması açıldı ve TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Gök'ün yoklama talebini duymadığını belirterek oylamanın yeniden yapılacağını söyledi. Yapılan oylamanın ardından önerge kabul edilmedi.
SIRALARA VURDULAR
Genel Kurul görüşmesi sırasında saat 20.30'da CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'ya not göndererek yemek molası verip vermeyeceğini sordu. Bahçekapılı ise kafasını sallayarak 'hayır' yanıtı verdi. Bunun üzerine söz alan Altay, Bahçekapılı'ya tepki gösterdi ve yemek arası verilmesini istedi. Bahçekapılı'yı ise CHP ve HDP'li milletvekileri sıralara vurarak protesto etti. Bahçekapılı ise yemek molası vermeyeceği yönünde Altay'ın notu üzerine şaka olarak başını salladığını söyledi. Muhalefet milletvekilleri, Bahçekapılı'yı, Genel Kurulu çok sinirli yönettiğini belirterek eleştirdi. Genel Kurul çalışması sırasında ise AK Parti ile muhalefet milletvekilleri arasında sözlü tartışmalar yaşandığı görüldü. Yemek molası tartışması ise saat 20.52'de verilen 40 dakikalık aranın ardından sonlandı.
TBMM Genel Kurulu yemek molasının ardından saat 21.30'da yeniden açıldı. MHP Grubunun 'İşsizlik ve buna bağlı olarak gelişen iç göç sorununun araştırılması önergesinin bugün görüşülmesi önerisi' görüşülmesi sırasında ise MHP 'kapalı oturum' talebinde bulundu. Bunun üzerine Genel Kurul salonunda milletvekilleri ve stenograflar haricindeki herkes dışarı çıkartıldı. - Ankara