"İç Cephe" Tartışmaları... Mehmet Uçum: "Chp ve Diğer Muhalif Mecraların Milli Devletle Birlikte Oluşturduğu Kuvvet, İç Cephedir"
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, son günlerde gündeme gelen "İç Cephe" tartışmalarına dahil oldu. Uçum, "En büyük sosyal güçlerinden birincisinin Cumhur İttifakı'nın olduğu, tam bağımsızlıktan, coğrafi bütünlükten, siyasi birlikten yana ve antiemperyalist tüm güçlerin birleştiği, Türkiye’yi koruma, güçlendirme ve geliştirme hedefleriyle hareket eden CHP ve diğer muhalif mecraların yurtsever, ulusal, vatansever, milliyetçi güçlerin de içinde tüm ulusal/milli güçlerin Milli Devletle birlikte oluşturduğu kuvvet, İç Cephe'dir" dedi.
(ANKARA)- Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, son günlerde gündeme gelen "İç Cephe" tartışmalarına dahil oldu. Uçum, "En büyük sosyal güçlerinden birincisinin Cumhur İttifakı'nın olduğu, tam bağımsızlıktan, coğrafi bütünlükten, siyasi birlikten yana ve antiemperyalist tüm güçlerin birleştiği, Türkiye'yi koruma, güçlendirme ve geliştirme hedefleriyle hareket eden CHP ve diğer muhalif mecraların yurtsever, ulusal, vatansever, milliyetçi güçlerin de içinde tüm ulusal/milli güçlerin Milli Devletle birlikte oluşturduğu kuvvet, İç Cephe'dir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Ağustos'taki konuşmasında kullandığı ve "iç cephe hedeflerimiz, bizim Kızıl Elma'mızdır" sözleriyle "Kızıl elmaya" benzettiği "iç cephe" tartışmalarına Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da dahil oldu.
"Bir Pazar Notu: İş Cephe Türkiye Cephesidir" başlığıyla X hesabından açıklama yapan Uçum, şu görüşleri dile getirdi:
"Atatürk'ün Nutuk'ta yer verdiği İç Cephe kavramı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeniden gündeme getirildi. Sayın Bahçeli de zaman zaman Atatürk'e de atıf yaparak İç Cephe vurgusunu etraflıca yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgemizde soykırımcı ve faşist İsrail yönetiminin yarattığı ateş çemberine ve küresel emperyalizmin yıkıcı projelerine karşı Türkiye'nin iç cephesini sağlam tutması gerektiğine işaret etti. Bu açıklama İç Cephe'nin ne olduğuna ilişkin bir tartışma da başlattı.
İç Cephe'den somut olarak ve içerik açısından ne anlaşılması gerektiğine ilişkin tarihsel ve güncel boyutları üzerinden farklı değerlendirmeler olabilir. Ancak genel bir çerçevede mutabakat sağlanması mümkündür. Buna göre, İç Cephe'nin Türkiye'nin ulusal, demokratik cephe perspektifi olduğu yaklaşımıyla şu tanım yapılabilir, en büyük sosyal güçlerinden birincisinin Cumhur İttifakı'nın olduğu, tam bağımsızlıktan, coğrafi bütünlükten, siyasi birlikten yana ve antiemperyalist tüm güçlerin birleştiği, Türkiye'yi koruma, güçlendirme ve geliştirme hedefleriyle hareket eden CHP ve diğer muhalif mecraların yurtsever, ulusal, vatansever, milliyetçi güçleri de içinde tüm ulusal/milli güçlerin milli devletle birlikte oluşturduğu kuvvet, İç Cephe'dir.
Cephe nitelemesinin askeri bir terim olması sebebiyle iç siyasette 'İç Cephe' şeklinde kullanılması halinde demokratik siyaseti militarize edebileceği eleştirileri yapılabilir. İç Cephe, iç siyasetteki rekabet açısından kullanılırsa bu eleştiri haklı da olabilir. Fakat burada sözü edilen 'İç Cephe' ifadesi, ülke içi demokratik siyasi yarışma açısından değil, Atatürk'ün perspektifinde de yer aldığı üzere ülkeye yönelik çeşitli risklere karşı millidDevlet ile ulusal güç unsurlarının bütünlüğüne işaret ettiği ve bu amaçla kullanıldığı için farklı değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak İç Cephe'nin tüm dış tehdit ve risklere karşı milli güç unsurlarıyla, milli devletin birleşimi olan 'Türkiye Cephesi' olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır."