İbrahim Kalın "İstanbul'daki Türkistan Tekkeleri" Kitabının Tanıtımına Katıldı
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın," 17. 18. yüzyılda İstanbul'da yüzlerce tekkenin olduğu biliniyor.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın,
" 17. 18. yüzyılda İstanbul'da yüzlerce tekkenin olduğu biliniyor. Bunlar bazen farklı yolların mensubu olabiliyor bazen de aynı yolun farklı şubeleri olabiliyor"
"Ancak baktığınız zaman hepsinde bir 'aklı selim', 'kalbi selim' ve 'zevki selim' eğitiminin verildiğini görüyoruz. Bu üç yaklaşımı birleştirmesi açısından tekke kültürünün bugün yeniden hatırlanması büyük önem arz ediyor"
Haber - Kamera: Enver Alas / İstanbul DHA
Türbeler Çeşmeler Taşınır Taşınmaz Kültür Varlıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği (TÜRÇEK) tarafından hazırlatılarak yayımlanan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da önsöz takdimini yaptığı 'İstanbul'daki Türkistan Tekkeleri' adlı kitabın tanıtımı İstanbul Valiliği'nde düzenlenen bir programla gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, TÜRÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili'nin yer aldığı programa aralarında edebiyatçı yazar İskender Pala ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci'nin de bulunduğu davetliler katıldı.
İstanbul'daki 6 tekkenin anlatıldığı 'İstanbul'daki Türkistan Tekkeleri' aldı kitabın tanıtım programında konuşan İbrahim Kalın, kitapla
kıymetli bir çalışmanın ortaya konulduğunu dile getirdi. Kalın, İstanbul'daki Türk İslam tekkelerinin aynı anda hem bir mektep hem irfan ocağı hem de bir estetik merkezi olageldiğine vurgu yaptı.
TEKKELERİN ÖNEMİ
Tekkelerin geçmişte olduğu gibi bugün de eğitim ve kültür konuları açısından önemine değinen Kalın, "Zira formel manada eğitim olarak verdiğimiz okullarda, üniversitelerde sunduğumuz eğitimin dışında mutlaka belli halkaların belli merkezlerin, mahfillerin ekstra birşeyler sunması gerekir. Bizim Türk İslam düşünce ve sanat geleneğimize baktığımız zaman büyük alimler, sanatçılar, şairler edebiyatçılar sadece formel manadaki medrese eğitimiyle sınırlı kalmamışlar, çoğu zaman medrese eğitiminin dışında hariçte yapılan derslerle, halkalarla yetişmişlerdir. Bu manada tekkelerin önemli bir misyon üstlendiğini görüyoruz. İslam sanatlarının gelişmesinde tekkelerin özellikle de Anadolu sanatlarında gerek mevlevi geleneğinde gerekse bu tür tekkelerde sanatın ilmek ilmek işlendiğini görüyoruz" diye konuştu.
"TEKKE KÜLTÜRÜNÜN YENİDEN HATIRLANMASI"
Kitapta İstanbul'daki Türk İslam tekkelerinden 6'sının ele alındığına vurgu yapan Kalın, "Bu tekkelerin, Türk İslam merkezli bir misafir ağına sahip olmakla birlikte İstanbul'daki sosyal, kültürel dini hayatın bir parçası olduğunu görüyoruz. 17. 18. yüzyılda İstanbul'da yüzlerce tekkenin olduğu biliniyor. Bunlar bazen farklı yolların mensubu olabiliyor bazen de aynı yolun farklı şubeleri olabiliyor. Ancak baktığınız zaman hepsinde bir 'aklı selim', 'kalbi selim' ve 'zevki selim' eğitiminin verildiğini görüyoruz. Bu üç yaklaşımı birleştirmesi açısından tekke kültürünün bugün yeniden hatırlanması büyük önem arz ediyor. Çünkü insan aklıyla, kalbiyle ve zevki selimle yani estetik anlayışıyla eşyaya bir bütün olarak baktığı zaman varlıkla daha barışık olabiliyor" şeklinde konuştu.
"KILAVUZ OLMAYA DEVAM EDİYOR"
İbrahim Kalın, Türk İslam tekkeleri ve İstanbul'daki diğer bütün irfan geleneğinin mekanlarının halen daha bir kılavuz olmaya devam ettiğini belirtti.
Kalın, "Küreselleşme çağında bu kavramların artık eskidiği, geride kaldığı günümüze hitap etmediği gibi tezleri zaman zaman duyuyoruz. Ancak bu anlık tüketim çağında anlık hazların yaşandığı bu 'post realite' çağında bile aslında bizim bu değerlere her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çünkü bugün yaşadığımız medeniyet tecrübesi giderek daha plastik, daha yapay, daha tatminsiz hale geliyor. Bunun insani birşey olmadığı ortada. İnsanın sükun, sekinet, huzur bulacağı başka tutamaklara başka kaynaklara da ihtiyacı var. Bu anlamda ahlaki ve insanı-kamil'i hedef alan eğitim ve terbiye sürecinin bu mekanlar üzerinden yapılmış olması İstanbul'un da Anadolu coğrafyasının da bu kültürel derinliği kazanmasında çok önemli bir yer edinmiştir" diye konuştu.
KİTAP HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Programda konuşan Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili de TÜRÇEK'in çalışmaları ve kitap hakkında açıklamalarda bulundu. Bilgili, "Kitabımız kültürel alanda yaptığımız çalışmaların somutlaşmış bir halidir. Bizim sadece kültürel çalışmalarımız bu kitapla sınırlı değil. Türbeler Sözlüğü diye bir sözlük bitirdik. Onun da yayın aşamasına geldik" dedi.