İbn Haldun Üniversitesi, Finansmanını Birden Fazla Vakıfla Sağlayacak
BU yıl öğrencilere kapılarını açan ve sosyal bilimler alanında uzmanlaşma hedefiyle yola çıkan İbn Haldun Üniversitesi çalışmalarını basın mensuplarıyla paylaştı.
BU yıl öğrencilere kapılarını açan ve sosyal bilimler alanında uzmanlaşma hedefiyle yola çıkan İbn Haldun Üniversitesi çalışmalarını basın mensuplarıyla paylaştı.Osmanlı geleneğinde eğitimin vakıflar tarafından finanse edildiğini, modernleşme ile bu hizmetin devlet tarafından verilmeye başlandığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Recep Şentürk, "Bir üniversitenin finansmanını tek bir vakıfla değil, küçük küçük vakıfların desteğiyle sağlamanın daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bu uygulamanın hayata geçirilmesi için çalışmalarımıza başladık" dedi.
Düzenlenen kahvaltı organizasyonuyla üniversitenin yöneticileriyle bir araya gelen gazeteciler üniversite hakkında merak edilen sorulara yanıt aradı.
EN FAZLA 5 BİN ÖĞRENCİ ALINACAK
Üniversite olarak sosyal bilimler alanında uzmanlaşmayı amaçladıklarını söyleyen Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz en fazla 5 bin öğrenciye eğitim vereceklerini ve ağırlıklı olarak yüksek lisans ve doktora bölümlerine öğrenci alacaklarını belirtti.Yatay üniversitelerin her alanda aynı başarıyı sağlama konusunda sıkıntı yaşayacağını dile getiren Prof. Dr. Gündüz, "Ancak bir üniversite başarılı olacağı belli olan bir alana odaklandığında, dünyadaki tüm gelişmeleri, güzel örnekleri dikkate alarak kendisini geliştiren bir yapıya kavuştuğunda bu durum gençlerimize yansıyacak, geleceğe hazırlanmalarına yardımcı olacaktır" dedi.
"YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA EĞİTİMİNE AĞIRLIK VERECEĞİZ"
Başarıyı sürdürebilir hale getiren bir yapıyı bozmamanın esas hedefleri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gündüz, "Bu yüzden nihai hedefimiz 5 bin öğrenci. Biz lisans öğrencisi almak istemiyorduk ama YÖK mevzuatı gereği yüzde 25 lisans öğrencisi okutma zorunluluğumuz var. Biz ağırlıklı olarak yüksek lisans ve doktora öğrencisi yetiştireceğiz. Her ilde birçok üniversite var ve hepsinin öğretim üyesine ihtiyacı var. Biz de bu noktada üniversitelerimizin ihtiyaç duyduğu kaliteli öğretim üyesini karşılamak üzere yüksek lisans ve doktor öğrencilerimize ağırlık vereceğiz" diye konuştu.
"YABANCI ÖĞRENCİ KONTENJANINDA SINIR OLMAMALI"
Yabancı öğrenci konusunda YÖK tarafından koyulan yüzde 35'lik kontenjan sınırının arttırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Gündüz, "Bizim gönül coğrafyamız çok geniş. Bize bugün Amerika'dan, Japonya'dan, Fransa'dan, Almanya'dan, Çin'den, İngiltere'den gelen çok öğrenci var. Bu öğrencileri burada iyi yetiştirirseniz ülkelerine Türkiye'nin sesi, kültürümüzün uzantısı olarak gönderirsiniz. Bu da önemli bir iş olduğundan, yabancı öğrenciye kontenjan sınırı koymanın doğru olmadığı kanaatindeyim" dedi.
DİL KÖYÜ PROJESİ BU YAZ BAŞLIYOR
Bu yaz faaliyete girecek olan Dil Köyü projesinden de bahseden Prof. Dr. Gündüz, "Projemiz sadece kendi öğrencilerimiz için değil, diğer öğrenciler, şirketlerin, bankaların, devletin ihtiyaç duyduğu yabancı dil bilen insanları yetiştirmek üzere de hayata geçecek. Bu işi Amerika'da çok iyi yapan bir firma var onlarla işbirliği içindeyiz" diyerek konuşmasını noktaladı.
"ÜNİVERSİTENİN FİNANSMANI BİRDEN FAZLA VAKIFLA SAĞLANACAK"
İslam ve Osmanlı geleneğinde eğitimin vakıflar aracılığıyla finanse edildiğini söyleyen İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk ise, bu uygulamanın yeniden hayata geçirilmesi için çalışmalara başladıklarını vurguladı. Modernleşme dönemiyle birlikte yükseköğrenimin devlet tarafından finanse edilmeye başladığını dile getiren Prof. Dr. Şentürk, "Ancak şu anda Amerika ve Avrupa'daki, Harvard, Columbia, Cambridge, Oxford, Preston gibi üniversiteler vakıflar tarafından finanse ediliyor. Bu sistemde bir vakıf tüm üniversiteyi finanse etmiyor, küçük küçük vakıflarla finansman sağlanıyor. Mesela bir profesörün maaşını ödemek üzere bir kişi bir miktar parayı veya bir gayrimenkulü üniversiteye vakfedebiliyor. Oradan gelen gelir ile o profesörün maaşı ödeniyor ve profesör de o vakfın adını unvanında geçiriyor. Kişinin bu kadar parası yoksa bir öğrenciye burs verecek kadar miktarı da vakfedebiliyor. Biz de bu sistemi yeniden Türkiye'ye getirmek istiyoruz. İnsanlar üniversitemize öğrenciler için burs vakfedebilirler, bir hocamızın maaşını ödeyecek şekilde kürsü vakfı yapabilirler ya da bir merkezin giderlerini karşılayacak şekilde merkez vakfı kurabilirler. Çünkü bir kişinin üniversiteyi finanse edecek bir vakıf kurması çok zor" diye konuştu.
"Bu projeyi faaliyete geçirmek için önümüzdeki günlerde maddi durumu iyi olan iş adamlarını davet edeceğiz" diyen Prof. Dr. Şentürk, "Bunu bir sunum ve kitapçık halinde kendilerine anlatacağız. Kitap yazım aşamasında, sistemin nasıl işleyeceğine dair ise çalışmalar yapılıyor. Bir ay içinde proje tamamlanmış olacak. Biz de bu şekilde, isteyen insanlara üniversite bünyesinde bir vakıf yapma imkanı sağlayacağız" dedi.
(/GÖRÜNTÜ - İstanbul