Huzurevinde Ramazan
MUSTAFA ÇAVUŞ - Samsun'da huzurevi sakinleri, eski ramazanları özleseler de huzurevinde ibadetlerini yerine getirip arkadaşlarıyla vakit geçiriyor.
FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - MUSTAFA ÇAVUŞ - Samsun'da huzurevi sakinleri, eski ramazanları özleseler de huzurevinde ibadetlerini yerine getirip arkadaşlarıyla vakit geçiriyor.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde yaşamını sürdüren vatandaşlar, ramazan ayında ibadet edip, iftar ve sahuru birlikte yapıyor, çeşitli aktivitelerle sosyal hayattan kopmamaya çalışıyor.
Huzurevi sakinlerinden 2 çocuk babası, 5 torun sahibi 87 yaşındaki Hüseyin Kılıç, AA muhabirine, huzurevi hayatı öncesinde market işlettiğini söyledi.
Yaklaşık 10 yıl önce eşi vefat ettikten sonra bir süre yalnız yaşadığını, 3 yıl önce de çocuklarının itirazına rağmen huzurevine yerleştiğini anlatan Kılıç, hayatından memnun olduğunu belirtti.
Günlerinin huzurlu geçtiğini dile getiren Kılıç, şöyle devam etti:
"İbadetlerimizi yapabiliyoruz. Namaz kılıyoruz, oruç tutuyoruz, arkadaşlarla sohbet ediyoruz. Burada ramazan çok güzel geçiyor. İki arkadaşla sohbet edip vakit geçiyor. Ramazan ibadetlerimizi eskiden olduğu gibi yapamıyoruz. Bacağımda platin var, sağlık sorunları yaşıyorum ama halimize şükürler olsun."
"Evimizde olsa bu rahatlığı bulamayız"
Huzurevinde kalan 5 çocuk babası 74 yaşındaki Celal Deniz de 40 yıldan fazla çiftçilik yaptığını, şimdi huzurevinde rahatının yerinde olduğunu, görevlilerin kendilerine çok iyi baktığını söyledi.
Günlerinin çok güzel geçtiğini dile getiren Deniz, şunları kaydetti:
"Ramazanda daha güzel geçiyor. Allah devletimizden razı olsun. Evimizde olsa bu rahatlığı bulamayız. Köyümüze gidiyoruz, dolaşıp geliyoruz. Huzurevi çevresindeki bahçede geziyoruz, ibadet ediyoruz, dinleniyoruz. Eski ramazanlarımız çalışmayla geçiyordu. İftara bir saat kala eve gelebiliyorduk. O günleri özlemiyorum. Neden özlemiyorsun dersen, bu günlerimiz daha iyi. O günler bize yorucu gündü. Akşama kadar sıcakta çalışıyorduk. Bu günlerimiz daha değerli, Allah'ımıza şükürler olsun."
"Dertlerimize ortak oluyoruz"
"Şişko Nuri" lakaplı sinema oyuncusu Sıtkı Sezgin de 9 yıldır huzurevinde yaşadığını, burada her türlü imkana sahip olduklarını kaydetti.
İnsanların namazlarını kılıp oruçlarını tuttuğunu dile getiren Sezgin, "İsteyenler camilere gidebiliyor. Huzurlu bir aile ortamında yaşamımızı sürdürüyoruz. Dertlerimize ortak oluyoruz." ifadesini kullandı.
İki çocuk annesi 70 yaşındaki Aysel Sezen de eşinin vefatı sonrası huzurevine yerleştiğini, yaklaşık 4 yıldır burada yaşadığını belirterek, "Hür yaşamıyı seviyorum. O nedenle kimsenin yanında kalamadım. Huzurevinde çok mutluyum. Okumayı çok istedim ama durumumuz iyi olmadığı için annem okutamadı beni. Burayı yatılı bir okul gibi görüyorum. Giyiniyorum, iniyorum yemekhaneye, çok hoşuma gidiyor. Okul gibi bir hayalle yaşıyorum. Mutluyum." diye konuştu.
Ramazan günlerinin güzel geçtiğini vurgulayan Sezen, "Gece sahura kalkıyoruz. Yemeklerimizi hazırlıyorlar. Günlerimiz gülerek, eğlenerek mutlulukla geçiyor." dedi.
Eski ramazanlar farklıydı
Emekli sınıf öğretmeni Fethi Yelekin, 4 çocuğu ve 6 torunu olduğunu, yalnız yaşadığı için huzurevini tercih ettiğine dikkati çekti.
Yelekin, öğleye kadar huzurevinde kitap yazdığını, daha sonra dışarıda gezdiğini, arkadaşlarıyla vakit geçirdiğini anlattı.
Huzurevi bahçesinde sebze yetiştirdiğini aktaran Yelekin, şunları söyledi:
"Bugünkü ramazanlarla eski ramazanlar çok farklı. Eskiden yokluk vardı. Ramazanlarda bizim özel yemeğimiz börek ve tavuklu pilavdı. Bizi sahura kaldırmazlardı çocuk diye ama sabahleyin 'Acaba börek, pilav arttı mı?' diye sofralara koşardık. Bugün sofralarda yok yok, bolluk içinde. Bugün her gün soframızda böreğimiz, tatlımız var."